Aksaray’ımın ve güzel ülkemin kıymetli insanları,

Sizleri en içten sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bugün, başta kendi nefsim olmak üzere, hepimizin hayatında merkezi bir yer tutması gereken dürüstlük ve verilen sözlere sadık kalmak, yani “ahde vefa” erdemi üzerine birkaç kelam etmek istiyorum.

İnsanoğlu yaratılışı gereği sosyal bir varlıktır. Toplum içinde yaşar, alışveriş yapar, yardımlaşır, dostluklar kurar, anlaşmalar yapar. Bütün bu ilişkiler ise dürüstlük, güven, sadakat gibi değerler üzerine inşa edilir. Eğer bu değerler zayıflarsa, toplumun temeli sarsılır, insanlar birbirine karşı güvensizleşir.

Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de defalarca verilen sözlere sadık kalınmasını emreder. İsra Suresi 34. ayette şöyle buyurulur:

“Ahdin gereğini yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir.”

Bir insana “şu gün, şu saatte görüşelim” deyip gitmemek, ya da bir işi yapacağına dair söz verip yerine getirmemek, sadece görgü kuralı ihlali değil, aynı zamanda kul hakkı ihlalidir. Zira o kişinin zamanı, emeği, umudu boşa gitmiştir. Allah Resûlü (s.a.v) bu konuda çok net bir uyarıda bulunmuştur:

“Kim kardeşine haksızlık etmişse –ister malından ister namusundan olsun– helallik dilesin. Çünkü kıyamet gününde altın ve gümüş yoktur. O gün, kişinin hasenatından alınır; eğer borcu ödenecek kadar sevabı yoksa, karşı tarafın günahları alınarak buna yüklenir.”
(Buhari, Mezalim 10)

Dürüstlük yalnızca bireysel bir meziyet değildir. Toplumun her kademesinde, özellikle yöneticilerde, iş insanlarında, öğretmenlerde, öğrencilerde, hatta anne babalarda bile dürüstlük olmalıdır. Çünkü toplumda güven duygusu, dürüstlükle tesis edilir.

Bir yönetici halkına verdiği sözleri tutmazsa; bir esnaf müşterisini kandırırsa; bir arkadaş dostuna verdiği sözü tutmazsa, toplum çürümeye başlar. Oysa dürüst insan her zaman itibar kazanır, güven kazanır, dua kazanır.

Bugün hayırla andığımız nice insan vardır ki, onları yücelten ne zenginlikleri ne makamlarıdır. Onları yücelten, sözünde duran, güvenilir, doğru sözlü insanlar olmalarıdır. Tıpkı Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) gençliğinde aldığı "el-Emin" (güvenilir kişi) lakabı gibi…

Dürüstlükle yaşayan, sözünde duran insanlar hem Allah katında makbuldür, hem de toplumun gönlünde taht kurar.

Gelin hep birlikte daha dürüst, daha güvenilir bireyler olalım. Çocuklarımıza, öğrencilerimize, çalışanlarımıza ve komşularımıza bu güzel ahlakı gösterelim. Sözümüzde duralım. Verdiğimiz sözleri tutalım. Çünkü:

Dürüstlük, imanın göstergesidir.
Ahde vefa, kul hakkını korumanın anahtarıdır.
Sözünde duran insan, hem bu dünyada hem ahirette huzur bulur.

Allah bizleri, sözünde duranlardan, doğru sözlü olanlardan ve emanete riayet eden kullarından eylesin. Âmin.


28.05.2025 09:06:00

Mustafa Avcı

Dürüstlük: Toplumun Temel Direği

Dürüstlük: Toplumun Temel Direği