Üç semavi dinin ortak atası kabul edilen hz İbrahim'in Tevrat'ın Tekvin 15. Bab tanrıdan söz aldığı yazar " O günde Rab, Abraham ile ahdedip dedi: Mısır ırmağından büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar  bu diyarı, Kenileri, Kenizleri ve Kadmonileri ve Hititleri ve Perizleri ve Refuları ve Anorileri ve Kenanlıları ve Gırgaşileri ve Yebusileri senin zürriyetine verdim. Bu yahudiler için tanrının Abrahama ve nesline sözüydü. Hz İbrahim'in oğullarından  Hz İsmail ve ailesi Arabistan bölgesine göç edip, oradaki kabilelerle kaynaşıp gitti. İshak Hz İbrahim'in varisiydi çünkü İshak Sâre'nin, İsmail ise Sare'nin cariyesi olan Hacer'in oğluydu. İshak'ın oğlu Yakup ve onun neslinden olanlar bu mirasın sahibiydiler. Yahudi ismi Yakup'un oğullarından olan yehuda'dan gelir. Yahudiler kendilerinin  üstün ırk olduğuna inanıyorlardı. Bu yüzden Yahudiye eyaletine hakim olan Roma İmparatorluğuyla sorunlar yaşıyolardı.  Kendilerinden aşağın ırk olarak  gördükleri Romalılar tarafından yönetilmek kabul edilemezdi. Bu yüzden Roma İmparatorluğuna karşı bir çok defa isyan etmiş ve çatışmalar yaşanmıştı. Bu isyanın sonuncusu olan ms 132 yılında ismini liderleri Şimon Bar Kohba'dan aldığı Bar Kohba ayaklanması ile  Roma imparatorluğuna bir kez daha isyan ettiler. 4 Yıl süren bu isyan ms 136 yılında bastırıldı. Bu isyanın sonucu Yahudilerin çoğu katledildi geriye kalanlar ise sürüldü ve bundan sonra

Yahudiler için kutsal olan Dokuz Av günü hariç  Yahudilerin Kudüs'e girmesi  yasaklandı. Yahudiye eyaleti olarak anılan ülkelerinin ismi Suriye Filistini olarak değiştirildi. 1800 Yıl vatansız bir şekilde dünyanın farklı yerlerinde yaşamak zorunda kaldılar. 2.Dünya Savaşından sonra Filistin topraklarına yerleşmeye başladılar ve 14 Mayıs 1948 günü Tel-Aviv'de toplanan Yahudi Milli Konseyi İsrail Devleti'nin kurulduğunu ilan etti. Bu durum komşu Arap devletleri için kabul edilebilecek bir olay değildi. Bu bildiriden birkaç saat sonra Mısır, Suriye, Irak ve Ürdün İsrail'e karşı savaş açtı ancak İsrail'e karşı yenilgiye uğradılar. Bu savaş sonucu 750 bin Filistinli evlerini terk etmek zorunda kaldı. Arap devletleri için yeni kurulmuş İsrail devleti karşısında alınan yenilgi siyasi krizler ortaya çıkardı. Siyasetçilere güvenini kaybeden Subayların iktidarla araları açıldı. Suriye'de arka arkaya darbeler olurken Mısır'da Kral Faruk iktidarı Cemal Abdul Nasır'ın başında olduğu bir darbe sonucu son buldu. Bu savaştan 20 yıl sonra hâla Orta Doğu'da kazan kaynıyordu 5 Haziran 1967'de İsrail ani bir hava harekatıyla neredeyse tüm Mısır Hava Kuvvetlerini yok etmişti. Tarihe 6 gün savaşları olarak geçen bu savaşta Mısır, Suriye, Suudi Arabistan, Ürdün, Irak, Lübnan ile savaşıp, Mısır'dan Gazze ve Sinâ yarımadası, Ürdün'den Doğu Kudüs ve Batı Şeria, Suriye'den Golan tepelerini işgal etmiştir. Bu savaştan 6 yıl sonra 6 Ekim 1973 günü Mısır ve Suriye İsrail'e karşı bir kez daha savaş açtı. Yahudilerin dini bayramı Yom Kippur'un kutlandığı tarihte Mısır'ın saldırılarıyla savaş başladı. 20 Gün süren bu savaş 26 Ekim 1973 tarihinde son buldu. Diplomatik görüşmeler neticesinde bazı anlaşmalar yapıldı. O günden bugüne 50 yıl içerisinde bir barış inşa edilemedi. Günümüzde ise  İsrailliler bu topraklar bize tanrının vaadi diyerek şiddet gösteriyor, Filistinliler

 ise burası bizim vatanımız diyerek kendini savunuyor. Filistinliler özgürce, barış ve huzur içinde kendi vatanlarında yaşamak istiyorlar. İsrailliler ise burası bizim atalarımızın toprakları ve tanrının bize vaadi diyerek, insanları öldürüp göçe zorluyor. Her yıl bombaların patladığı,evlerin yıkıldığı, insanların gözaltına alındığı, insanların yaralanıp öldüğü bir coğrafyada iki taraf içinde huzurlu bir yaşam inşa edilemez.  savaş insanın, insani tarafını çürütür. İnsanlar aynı toprağın üstünde barış içinde yaşamayı öğrenemezse , o toprağın altında  kardeşçe  yatarlar.