Rasim Gül

Tarih: 09.05.2025 09:26

DEVLETİN SAHİBİ HALKTIR

Facebook Twitter Linked-in

Türk devletlerinde, Türkiye Cumhuriyeti kurulana kadar, devletin sahibi hiçbir zaman halk olmamıştır. Kurulan devletler, kurucu kişi ve sülale ismiyle tanınmış, Egemenlik de kurucu kişi ve sülalenin olmuştur. Atatürk başta olmak üzere, Türkiye Cumhuriyet kurucularının hiç birisinin adının verilmesi söz konusu olmamıştır. Halk tarafından iktidara getirilen partiler, 1950’den itibaren devletin üzerine çıkmaya başlamış. İktidar mensupları devlet biziz dedikleri için halkı bölmüşlerdir. İktidara yakın ve karşı olanlar arasında uçurum oluşmasına zemin hazırlamışlardır. Bugün ülke bunun sıkıntısını çekiyor. 

1946’da çok partili sisteme geçilmiş. 1950’den bu yana iktidara gelen hükümetler, devletle- hükümeti karıştırmaya başlamıştır. 1960 ’da yapılan darbeyle mevcut iktidar devrilmiş ve 1961’de yapılan anayasa ile hükümetlerin devletin varlığına tecavüz etmemesi teminat altına alınmıştır. Ne yazık ki zaman içinde hükümet eden partiler buna uymadı. Devletin kurumlarını zayıflatma ve güya partilerini güçlendirme için ellerinden geleni yaptılar ve de başardılar. Halk, tam olarak ikiye bölündü ve Milli Birlik zayıfladı. Dolaysıyla kapitalistlerle Türk düşmanları amaçlarına ulaştıklarını sanıyorlar.

İktidarlar halk cumhuriyetini, parti cumhuriyeti haline getirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Öncelikle, hükümetlerin icraatlarını denetleyecek bütün kurumları ya kaldırdılar ya da zayıflattılar. İşin garibi ben devletim diyen partiler, sahneden halk marifetiyle silindi. Ve silinmeye devam edecek. Çünkü Türk halkı, devletine, Cumhuriyetine sahip çıkarak özgürlüğün ve mutluluğunun bilincine vardı.

Halkın, düşüncesini ve inançlarını görmezden gelen iktidarların zaman içinde yok olduğu ortaya çıktı. Dolaysıya onlarca Türk Devleti yıkılmayla karşı karşıya kalmış ve yıkılmıştır. Büyük emek ve yüz binlerce şehit verilerek kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin asıl sahibi olan halk her türlü fedakarlığa katlanarak devletine sahip çıkacaktır. Tüm yöneticilerin bunu bilmesi ve ona göre davranması gerekmektedir 

HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —