Cumhuriyetimizin 98.ci yıldönümü, halkımıza, Türk Âlemine kutlu olsun. Aksaray’da yapılan mütevazı tören için çaba gösterenleri de tebrik ediyoruz. Cumhuriyeti yaşatmak için, Cumhuriyetin 99 yılının HALKLA kutlanmasını yürekten temenni ediyoruz. Çünkü halkın olmadığı yerde, her şey yapaydır.

Aksaray merkezde 35-40 bin öğrenci var. Hiç vakit geçirmeden öğretmenlerimiz, öğrencilerine Cumhuriyeti anlatarak 2022 yılı kutlamalarına velilerinin gelmesini sağlayabilirler. Engel çıkmazda anlatabilirlerse. Cumhuriyet kanun veya anayasa meselesi değil, bir RUH ve inanç meselesidir.

Üç öğrenciden birinin velisi gelse 11-13 bin kişi eder ki bu rakamla yer gök inler. Cumhuriyet için halkın idaresi deniliyor ama ortada halk yok. Bu çok garip ve manidar değil midir? Aceba kim neyi hesaplıyor, kimler neden çekiniyor?

Halkımıza, BİZ Şuuru lazım. Ülkemizde Biz Şuuru Gel- Git ’lerden bir türlü kurtulamıyor. Cumhuriyetin hamuru, özü olmazsa olmazı ‘’BİZ’’ ve ‘’ŞUURU’’ dur. 1919’da Biz ve Şuur
Akıl ile birleşince hürriyet harekâtı 1923’de ZAFERLE neticelendi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu ve adıda kondu TÜRKİYE. Anadolu’nunda tapusu alındı.

Aradan geçen 98 yılda Cumhuriyete ve adına saldırılar, komplolar, tuzaklar ve tezviratlar hiç bitmedi. Ne yazikki 2021 yılında hızı biraz daha arttı. Önce ülkenin adına ve TÜRK kelimesine takılanlar işi biraz daha azıttılar. Şu an maalesef Türkiye’de ‘’ÖRTÜLÜ’’ Cumhuriyet düşmanlığı devam ettirilmek isteniyor, haylıda başarılı gidiyor.

1980 den evvel Amerika ve Rusya güç gösterisi ile Dünya hâkimiyeti savaşlarını,
Topraklarımızda, Türk Gençliğini asker olarak kullanıp, ‘’ÖRTÜLÜ HARB’’ yaptırarak, binlerce gencimizi birbirine öldürttü. O günün yöneticileri bu savaşı ve ölümleri iç siyasete malzeme yaparak siyasetlerine devam ettiler. 41 yıl geçti halen o sayfalar açılmadı.

Binlerce gencimizin ölümü ve Ülkenin ortadan ikiye bölünmesi ‘’BİZŞUURUNU’’ kaybettirdiyse şu anki durumda ölüm hariç aynen devam etmektedir. Tarih, 1960 ve 1980 öncesi yöneticilerini nasıl affetmeyecekse, gerekli tedbir alınıp ülke insanının ikiye bölünmesi önlenmezse bu günkü yöneticileride affetmeyecektir.

Türkiye Cumhuriyeti Devletine, kimi sözde İslam adına saldırdı, kimi kendi ırkı adına saldırdı, kimileri Yüzyılların Hesabı adına saldırdı, bütün bu saldırıları yıkılmadan yaralarla atlatan Türk Devleti ve Milleti ne yazikki dostunu düşmanını hiç seçemedi.

Devletimiz, 100 yıllar içinde ‘’ASİMİLE’’ olmuş, öz evlatlarını aslına döndürme çalışmasını beceremediği gibi kendi vatandaşının Arap kültürüne İSLAM diye sarılmasına da engel olmak istemedi. Tartışılacak en ciddi belki de ilk sıradaki konu budur
Başaramadığı önemli konulardan biride ‘’TABA’’ olan yığınlara ‘’VATANDAŞ’’ olma, yani ‘’BİREY’ ’ve ‘’HÜR’’ olmanın önemini anlatamadı. Belki de yöneticilerin işine böylesi geliyordu da ondan anlatmadı. Çünkü birçok yönetici ve sömürücü, düşüneni sevmez.

Milli Gelirin, adalet ve hakkaniyet ölçülerine uygun olarak vatandaşa dağıtılmasını da halledemedi. Bir vatandaş uçak sahibi olurken öbürü, asgari ücrete mahkûm oldu. Ne yazikki sınıfsız Türk Toplumunu ‘’SINIFLARA’’ ayırmayı başardılar.

Osmanlının özü olan Türk’ler ve kendini TÜRK kabul edenler aynı topraklarda yaşayan akıl sahibi ve hür yaşamak isteyenler, birlik olarak hareketle, İstiklal Harbini başlattılar ve kazanarak ‘’Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ ’ni kurdular. 1920’de 10-11 milyon, yaşlı, sakat ve çocuktan ibaret olan nüfus, 98 yılda 84 milyon oldu. HALKIMIZ bütün engellere rağmen, sağlıklı, mutlu ve ‘’MİLLİRUH’’ içinde yaşamaya çalışıyor. Yeterki Yöneticiler, Kin-Nefret-Öfke aşılayarak, birliği bozmasınlar ve halkı rahat bıraksınlar.

Ne yazikki Osmanlıyı dağıtan güçler, Cumhuriyet Türkiye ’sinide, dağıtma niyetinde yine birleştiler. Osmanlıyı yıkmak isteyenleri görmeyen ve aldığı rüşvete ve makama tapan, Türk asıllı kansızlar, dolaylı olarak yıkıcı hainlerin yanında yer alarak, Türkiye Cumhuriyetini yıkma çalışmalarına devam ediyorlar.

Günümüzde Araplar; İngiliz, Amerika, Rus ve diğerleriyle birleşebiliyor, ama Türkiye ile birleşemiyor. İran ve Mısır da her ülkeyle birleşebiliyor ama Türkiye’yle birleşemiyor. Çünkü bunlarda eskiden kalma eziklik, kin, öfke, nefret, çekememezlik ve düşmanlık var.

Tek kurtuluş yolu, Türk Devletlerinin, ‘’Türk Cumhuriyetleri Birliği adıyla’’ birlik oluşturmasına bağlıdır. Bu oluşumla Türkler, Müslümanlar ve insanlık kurtulur. 

Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.