Başlıktaki sorunun cevabının en iyi şekilde özümsenmesiyle her gün ölen korkaklar yerine cesaretiyle her gün olmaktan kurutan cesurların akıl ve vicdanla analizi için önce nankörler tarafından sahipleri ve velinimetleri olanların emriyle milletimizin on yıllarca hangi görünür ve görünmez oyunlarla kendi öz yurdunda parya yapılma ile birlikte ülkemizin gelişmesinin engellenmek istendiğini bilmekte fayda var.
11 EYLÜL’DE YARISI KURTARILMIŞ BÖLGE TÜRKİYENİN 12 EYLÜL GÜNÜ NASIL SÜT LİMAN OLDU?
  11 Eylül 1980’de Türkiye’nin yarısı kurtarılmış bölgeydi.
   Devletin Mülki Amirleri ve Savcıları ile güvenlik kuvvetleri bile buralardan gündüz geçemedikleri gibi geceleri ise kesinlikle izinsiz giremiyorlardı.!!!
 Kan gövdeyi götürdüğünden neredeyse her gün yapılan militanların cenaze törenlerine devletin yetkilileri birçok yerde mecburen katılıyorlardı.
  Polis ve Öğretmenler başta olmak üzere toplumun neredeyse tamamı ikiye bölünmüştü.
  Kimisi sağcı, kimisi ise solcuydu.
 Çünkü gizli eller tarafından oluşturulan ortamla orta olanın hayat hakkı olmadığı algısı oluşturulmuştu.
Bu sağlayanlar tarafından 12 Eylül 1980 Cuma günü sabaha karşı Türkiye’nin 27 Mayıs 1960’tan sonraki 2. kanlı askeri darbesi yapıldı.
TERÖRÜ YOK ETMEYE TAM YETKİLİ CUNTA DARBEYLE HIZLA GELİŞEN TÜRKİYENİN ÖNÜNÜ KESTİ
 12 Eylül yapıldığında Süleyman Demirel’in Başbakanlığındaki Ecevit’in 1977-79 arasındaki  başta tüm ihtiyaç gıdaları kıtlığının ortadan kaldırılması olmak üzere  Türk siyaset tarihinin kara lekesi Güneş motel skandalıyla milletin vermediği yetkiyi bakanlık vererek sağlayan Karaoğlan hükümetinin sebep olduğu akla gelen tüm olumsuzluklar peyder pey yok oluyordu.
24 Ocak 1980 kararlarından sonra gıda ihtiyaçları, petrol ve ürünleriyle, tüp gaz sigara ,ampul, deterjan  ve sıkıntısı çekilen tüm ihtiyaç malları hem de Ecevit hükümetinin kıtlık dönemindeki fiyatların yarısına her yerde bulunabiliyordu.
HÜKÜMET TERÖRÜN BİTİRİLMESİ İÇİN ASKERE HER TÜRLÜ SİLAH EKİPLE EKİPMAN VE ARACIN YANINDA İSTENEN YERDE SIKI YÖNETİM İLANIYLA 11 EYLÜL DE DEVAM EDEN 12 EYLÜLDE BİTTTİ
Anarşinin bitirilmesi için hükümet tarafından Askerin istediği yerlerde sıkıyönetim ilan ediliyor ve kendilerine her türlü yasal yetkinin yanında istenen silah ve diğer ihtiyaçlarda fazlasıyla sağlanıyordu.
Buna rağmen anarşiyi önleyemeyen askerler darbe yapınca akla gelen tüm menfilikler bıçakla kesilir gibi yok oldu.
Anarşi ve terör yerini sükunet ve emniyete bıraktı.
 Bu olumlu ortamın sağlanmasından dolayı memnuniyetin belirtilmesi için bu millet kendi iradesine karşı yapılan kalkışmaya”12 Eylül Bayrak Harekatı”!!!ismi koydu.
  Tüm resmi kurumlardaki masaların arkasına ikişer bayrak yan ,yana asıldı.
SABAH SAĞCIYA VERİLEN SİLAHLA SOLCU!,ÖĞLEDEN SONRA SOLCUYA VERİLEN SİLAHLA SAĞICI ÖLDÜRÜLÜP KARDEŞİ KARDEŞE KIRDIRIP DARBENİN ALT YAPISI OLUŞTURULDU!!! 
   O karanlık günlerde tozun toprağa karışmasıyla oluşan bulanık ortamda durumu göremeyenler darbecilerin yaptığını desteklerlerken kazın ayağının hiçte öyle olmadığını bilemiyorlardı.!!!
  Ne zamanki o karanlıklar kalktı ve işin perde önü kadar arkası da meydana çıktı.
 12 Eylül günü akla gelen tüm menfilikleri ortadan kaldıranların 11 Eylül günü aynı silah, cephane, araç ve gereçle birlikte güvenlik güçlerine sahip olmalarına rağmen anarşi ve terörü neden ortadan kaldırmadıklarının sebebi anlaşıldı.
  Bugün ise 12 Eylül askeri darbesinin 45 kara yıldönümü ve bu darbeyi yapanlarla bu darbeyi ve ardından ise bunların cezalandırılmamasından cesaret alan 28 Şubatçılarında yargılanmalarının önün açan 12 Eylül 2010 Anayasa referandumunun 15.yıl dönümü.
  O zamana kadar sıkıştığında şapkasını alıp giden korkak Demirel’in ve gençliğinde darbe karşıtı olmasına rağmen son hükümetlerinde 28 Şubatçıların yanında saf tutan Ecevit’in pısırıklığı  yerle yeksan edildi.
  Ülkemizin bir daha asla ve asla bu ve benzeri millet ile vatan düşmanlarının süfli emellerine alet edilmemesi, milletimizin 12 Eylül referandumuyla başlayan ve sürekli kazanılan ivme ile sağlanan sivilleşme ve normalleşme çerçevesindeki ülkemizin akla gelen her yönüyle gelişip kalkınması ile birlikte on yıllarca engellenen inancının gereğini serbestçe yapabilmesinin önünün açılmasıyla  devletle millet birbiriyle barıştı.
 Cesurların bu cesaretiyle demokrasi ve insan hakları konusunda  bir çok yönüyle muasır milletlerin seviyesine çıktık.
 Bunu ulaşılmasında başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere emeği olanların atalarına rahmet olsun.
Zaman geçirilmeden yapılacak yeni, tam sivil ve tam demokratik anayasayla  bu ve benzeri millet ve demokrasiyle vatan düşmanlarının yerine dibine bir daha kıyamete kadar çıkamayacak şekilde gömülmesinin sağlanması dileğiyle.
  Cumamız mübarek olsun.
  Rabbim Yar ve yardımcımız olsun.


12.09.2025 06:52:00

Ali Genç

CESESARETLE DARBE GÜNÜNÜ NASIL DEMOKRASİ YILDÖNÜMÜ YAPTILAR!!!

CESESARETLE DARBE GÜNÜNÜ NASIL DEMOKRASİ YILDÖNÜMÜ YAPTILAR!!!