Yüce dinimiz İslam’ın” Müslüman ,Müslümanın kardeşidir”  İlahi şiarıyla dünyanın dört bir yanından maddi ve manevi olarak  İslam Halifesinin Cihat çağrısına koşanlarla, Osmanlı vatandaşı olanlarında aynı şiarla koştukları şanlı tarihimizde bu imanın eseri nice ,nice zafer destanlarından en önemlilerinden Çanakkale zaferimizin 110. Kutlu yıldönümünde bu konuyu yazdı.
   20 Mart Aksaray’ın 56 yıl süren 2. İlçelik prangasına çarptırılmasını sağlayan 2197 sayılı kanun TBMM sinde kabul edilişinin 92. Kara yıl dönümü,21 Mart’ın ise Aksaray’ın 1lk ilçelik prangasından kurularak yeniden il olmasının 105. Kulu yıldönümü olması nedeniyle bu konuyu işlediğimden bu yazı bu güne kaldı.
  ÜLKEMİZDE İNANLARIN ENSESİNDE YENİDEN BOZA PİŞİRİLMEMESİ İÇİN OKUYUN!!!
  En kıymetli varlıkları olan canlarını  bu günkü yazının 1. Paragrafında verilen bilgide belirtilen imanlarından gelen cesaretleriyle feda eden yüz binlerin yazdığı tarihe  şan veren kahramanlık destanıyla düşmana set çekilerek Çanakkale geçilmez yapılsa da maalesef daha sonra 18 Mart günü  yazdığım gibi Sevr ve ardından Mondros ile fiilen düşmanlar tarafından işgal edildi.
  Bu işgaller esnasında bu kutlu zaferin hatırasına yaptırılan Kahramanlık anıtları yıktırılarak Nebimizi Hz. Muhammedin müjdesine mazhar olunarak Fethedilen payitaht İstanbul işgal edildi.
 Bu işgaller esnasında imanlarını muhafaza eden milletimizin Hakkın ipine sımsıkı sarılmalarıyla Kurtuluş(İstiklal/Milli mücadele) savaşı ile düşmanları ülkemizden atsak ta maalesef bu defada  inancımızın dışlanması.
Başlıkta belirtildiği gibi ittifak ve müttefiklerin ortak kültürlerinin benimsenmesi  ve bizim inancımız ve kültürümüzün başta tek parti ve 28 Şubat dönemleri olmak üzere onlarca yıl yasaklanması ve yasağa uymayanlara dünyanın dar edilmesiyle Çanakkale maalesef fiilen geçilerek dahada ileriye bile gidildi.
ÇANAKKALE GEÇİLMEMİŞ OLSAYDI EZAN’IN ORJİNAL HALİ İLE KUR’AN-I KERİM’İN 15 YAŞINDAN KÜÇÜKLERE OKUTLMASI VE BU YAŞTAN SONRA VELİNİN YAZILI İZNİNE TABİ ŞARTI GETİRİLEREK YASAKLANABİLİRMİYDİ?
 Çanakkale’nin fiilen geçilmesinin en önemli kanıtlarından birisi tek parti döneminde yapılan ve daha sonra 28 Şubat döneminde de hortlatılan uygulamalarla Ezanın Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)in emiyle okutulmasından itibaren dünyanın her yerinde aynı şekildeki evrensel okunması yasaklandı.
Çanakkale geçilmemiş olsaydı bu olur muydu ?!!!
 Bu akla ziyan Türkçeleştirilmesi ve yine bu çerçevede kendilerine Çanakkale’yi geçirmediklerimizin harfleri ile birlikte kendi harflerimizi de öğrenmemiz mümkünken bunun yerine Çanakkale’den geçirilmeyenlerin harflerini benimsenmesi ve kendi bin yıllık alfabemizin yasaklanması ,yasağa uymayanların en ağır şekilde cezalandırılmaları ile Çanakkale bir değil birkaç defa fiilen geçilmiş oldu.
ÇANAKKALE GEÇİLMEMİŞ OLSAYDI SÜTÇÜ İMAMIN İSMİ VERİLEN ÜNİVERSİTEDE BİLE DİNİMİZİN ÖRTÜNME EMRİ YASAKLANIP AKSİNİ YAPANLAR CEZALANDIRILIRMIYDI?
  Tüm somut gerçeklere rağmen bazı işgüzarlar resmen ve fiilen yapılan uygulamaları yok saysalar da orta başlıkta dile getirilenler 28 Şubat Post Modern darbesi ile başlayıp 2010 yılı 12 Eylül referandumuna kadar devam etmedi mi?!!!
 Aynı şey aynı  Türkiye genelendeki tüm üniversitelerle birlikte Sütçü imamla aynı maksat uğruna şehit edilen Şehit Kamil’in memleketi Antep üniversitesinde  en acımasız şekilde uygulanmadı mı?
 On yıllarca bu ülkenin dindar öğrencilerinin önünün kesilmesi için Üniversitelere girişte kat sayı  adaletsizliğiyle inanlara zulüm üstüne zulüm yapılmadı mı?!!!!
 Başı örtülü anneler ve sakallı olan babalar asker evlatlarının yemin törenlerine katılmaları, askeri tesislerde yapılan düğünlerine alınmamaları be benzeri nice, nice saçmalıklarla milletimizin inanlarının öz yurdunda parya yapılmalarıyla Çanakkale’nin fiilen geçtiğinin onlarca kanıtları değil mi?
  Dünya durdukça ülkemizin bir daha bu saçmalıkları yaşanmaması için zaman geçirilmeden milletimizin inancına ve milli değerlerine de uygun olan medeni dünyadan dışlamayan tam sivil tam demokratik bir anayasanın yapılmasıyla bu ve benzer sıkıntıların kıyamete kadar gündemden çıkartılması dileğiyle.
  Çarşamba günü içinde Onun olmadığı 1000 aydan daha kıymetli olan Kadir gecesi olduğundan bu günkü yazımın devamı olan yazıya Hakkın izniyle Perşembe günü devam edeceğim.
  Birliğimizin sigortası olan imanımızın muhafazasının çaresi olan inancımızı serbest yaşamamızı sağlayacak anayasaya katkı için okunması ve okutturulması dileğiyle.
  Rabbim yar ve yardımcımız osun.