Cuma’dan devam.

  Atatürk’ün “Ordular! Hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” komutuyla başlayan ve 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanıp bu tarihten 10 gün sonra 9 Eylül’de Yunanlıların İzmir’de denize dökülmesi de, tıpkı Bedir, Malazgirt, Birinci ve İkinci Kosova zaferleriyle Çanakkale Zaferi, Urfa, Maraş, Antep ve Adana’nın kurtarılmasındaki manevi gücün desteğiyle olduğu gibi, aynı gücün desteğiyle kazanılmasından başkada somut bir delilide yok!

AVRUPA'NIN ŞIMARIĞI YUNAN'I DENİZE SADECE SİLAH ÜSTÜNLÜĞÜYLE DEĞİL, İMANIMIZLA DÖKTÜK

Avrupalıların beşikten neredeyse mezara kadar etkisinde kaldıkları Grek-Romen kültürünün çıkış yeri olan Yunanistan, Birinci Dünya Savaşı sonunda Avrupa ve ABD tarafından kelimenin tam anlamıyla şımartılmış bir çocuktu.

Başta o zamanın üstünde güneş batmayan emperyalist imparatorluğu olan Büyük Britanya Krallığı ve emperyalizm yönüyle bu ülkeden sonra gelen en büyük 2. devlet olan Fransa olmak üzere, tüm Avrupa’nın hem dinî inançları hem de etkisinde kaldıkları kültürlerinin timsali olan Yunanlıların Anadolu’yu bizden alabilmesi için var güçleriyle desteklediler.

EMPERYALİST ÜLKELERİN EN MODERN SİLAHLARIYLA DESTEKLEDİĞİ YUNANLILARI, DERME ÇATMA ATÖLYELERDE ÜRETİLENLERLE, İANE OLARAK VERİLEN SİLAHLARLA MI YENDİK?!

Akla gelebilecek tüm top, tank, uçak, deniz ve kara vasıtasıyla birlikte, askerin giyiminden kuşamına, her türlü modern ağır ve hafif silah ile cephane ve diğer levazımatı ihtiyacının misli misline karşıladılar.

Onların bu imkânlarla destekleyip ayrıca da her türlü motivasyonu verdikleri Yunanlıları Anadolu’dan atmak için kurulan millî ordumuzun savaşması için ise Doğu Cephesi’ndeki birliklerdeki sanatkâr askerlerin çalıştırıldığı, silah onarımı yapılan bir atölye.

İşgal altındaki İstanbul Tophane Fabrikasından gizlice kaçırılarak getirilen toplar, yine bunları kaçıranlar tarafından Eskişehir Tren İstasyonu’nda bir yıl süren çalışmada yeniden yapılan çeşitli çaptaki topların kama ve nişangâhları.

Ayrıca onarılıp, değiştirilerek cepheye gönderilen toplar, yine bu atölyelerde bin bir maddî ve manevî fedakârlıkla birlikte maharetle yapılan tüfeklerin tadilatı, makineli tüfek onarımı ve kasatura yapılması çalışmaları.

Sakarya Savaşı sırasındaki ihtiyaçların karşılanması için Kırıkkale Keskin’de kurulan yapımevinde geceli gündüzlü çalışarak, günlük olarak üretilen elli bin piyade tüfeği onarım ve dönüşümünün yapılması.

Ankara’da İstasyon civarında bulunan onarım evinin, tüfek onarımı yapılacak şekle getirilmesiyle burada yapılan üretimle elde edilen silahlar.

Eskişehir’deki top onarım çalışmasının bitirilmesinden sonra burasının, Ankara’da top ve tüfek bölümlerini içeren silah tamirhanesi ve bir topçu mühimmat bölümü ile marangozhaneden oluşan askerî fabrika.

Bu atölye ve bakım ile imalatların dışında, Konya Aslanlı Kışla’da kılıç, kama, süngü, bıçak

kesici aletler ve silahların yapıldığı atölye ile Kayseri’de kurulan buna benzer atölyede üretilen veya onarımı yapılanlarla, tadilatı yapılan silahlarla İstiklâl/Kurtuluş Zaferimizi kazanarak, millet olarak vatan topraklarını nasıl düşmanlardan kurtardığımızla ilgili yazacaklarım tamamlanmadığından konumuza Hakk’ın izni ve rızasıyla, sizlerin de sabrıyla nasip olursa  Çarşamba günü dünyaya şan veren 30 Ağustos Zaferimizin nasıl imanla kazanıldığını yine aynı şekilde yazacağım.

Takibiyle gerçeklerin öğrenilerek bu bilgiler ışığında ömrünüzün bundan sonraki bölümünde Hakk’ın rızasının yapılması dileğiyle.

Rabbim yar ve yardımcımız olsun.

Devamı Çarşamba’ya.


8.09.2025 06:41:00

Ali Genç

BU ZAFER SADECE SİLAH VE ASKER GÜCÜYLE DEĞİL, İSLAMIN İMANIYLA KAZANILDI!

BU ZAFER SADECE SİLAH VE ASKER GÜCÜYLE DEĞİL, İSLAMIN İMANIYLA KAZANILDI!