Bel fıtığı, omurlar arasında bulunan kıkırdak dokunun zorlanması sonucunda zamanla yırtılması ve sinir köklerinin sıkışması ile meydana gelir. Bel fıtığı genellikle bel omurlarının son ikisinde %98 oranında kendini gösterir. Bel fıtığı ağrısı ise bel bölgesindeki sinirlerin sıkışması sonucu oluşan bir ağrıdır. Fıtıklaşma, omurganın herhangi bir düzeyinde meydana gelebilir. Bel fıtığının belirtileri genellikle bacaklara ve ayaklara yayılan ağrı ile kendini gösterir. Bu rahatsızlık kişinin hareket kabiliyetini kısıtlamaktadır.
Felç, vücudun belli bir bölümünün sinir uyarısını kaybetmesi sonucu görülür. Bunun için önemli miktarda beyin veya sinir dokusunun hasar almış olması gerekir. Bel fıtığı ise genellikle bacağa giden tek bir sinir kökünü etkiler. Dolayısıyla “felç” tanımı bu hastalık için çok ağır bir ifadedir. Bel fıtığı ameliyatında tam tersine, fıtık tarafından ezilmiş olan sinir kökü baskıdan kurtarılmaktadır.
Bel fıtığı belirtileri, halk arasında bel ağrısı diye bilinse de bel ağrısından ziyade daha çok kalçada ya da bacakta ağrı oluşturur. Bel ağrısının bu duruma eşlik etmesi kişiden kişiye değişebilir. Bel fıtığı genel olarak kendisini kalçalara, bacaklara ve ayaklara yayılan ağrı ile belli eder. Bunların yanı sıra bel fıtığının belirtileri şu şekilde sıralanabilir; Kalça ve bacakta ağrı, uyuşma ve karıncalanma, bel ağrısı, kaslarda görülen zayıflık, ayak parmak ucunda duramamak, yürümede zorlanmak, hareketlerde büyük ölçüde kısıtlamalar, otururken ve kalkarken güçlük çekmek, idrar tutamama, çabuk yorulma ve ileri evrelerde bacakta güç kaybına da sebep olabilir. Bel fıtığı, hemen hemen her yaşta görülebilen bir rahatsızlıktır. Erken tanı ve tedavi iyileşme ihtimalini oldukça artırmaktadır. Bel fıtığına neden olan risk faktörleri ise şunlardır; Sıvı kaybına neden olduğu için sigara kullanımı, fazla kilo ve hareketsiz yaşam tarzı, uzun süre eğilerek çalışmak, masa başı işte çalışan kişiler, mesleği şoförlük olan kişiler, hamilelik, spor yapmamak veya sporu yanlış yapmak da bel fıtığına neden olabilir.
Ameliyatı zorunlu kılan durumlar olmadığında cerrahlar çoğu zaman fizyoterapiye yönlendirme yapar. Fıtık tedavisinde cerrahi olmayan yöntemlerle mücadele edildikten ve tedavi gerçekleşmedikten sonra ameliyatın gerekli olduğu durumlar vardır. Bu durumları şu şekilde sıralayabiliriz; Hastanın bacağında fıtığa bağlı güç kaybı, özellikle düşük ayak gibi nedenlerle yürümenin bozulması, çok ağrılı bir durum olan dış fıtıklar, “Cauda Equina” adı verilen birçok sinir kökünün etkilenmesi, uzun süreli medikal tedaviye yanıtsız ve ilerleyici ağrı varlığı bu durumlarda cerrah ameliyat gerekli görebilmektedir.
Sağlıklı, mutlu ve ağrısız günler dileğimle…