Tanrı affeder, Devlet affeder, insanlar affeder ama tarihi kin ve aşağılık hastalığına yakalananlar asla affetmezler, tarihi olaylar bunları ispat etmektedir. Doğu Roma İmparatorluğunun başkenti İstanbul’u, 1453 tarihinde alarak, can çekişen İmparatorluğa son veren Fatih Sultan Mehmet ve ait olduğu Türk Milleti, Batı tarafından 568 yıldır hiç unutulmadı. Ellerinden gelen düşmanlığı yapmaya 568 yıldır devam ediyorlar.

Arapların fethedemediği, Anadolu ve İstanbul’u Türklerin alması ve yurt yapması, ümmet diye isimlendirilen ve Türk Milletinin yüzlerce yıl sayıp ve korudukları ses çıkarmamalarına rağmen çok da mutlu olmamışlar ve halada devam ettirmektedirler. Türke düşmanlığı bugün hala anlamamakta direnen gafil sürüsünden geçilmiyor.

Batı âlemi başta olmak üzere Araplar, Farslar, Yahudiler, Ermeniler Çağ değiştiren ve Cihan İmparatorluğu kuran Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’u almasını bu güne kadar kabullenememiş ve özellikle bu konuda aşağılık hastalığından çıkamamışlardır.

Amacımız IRKÇILIK yaparak Batıya ve Ümmete çatmak değildir. Şanlı tarihimizi bilmek zorunda olduğumuzu dolaysıyla tarihi KİNİ yaşatanlara karşı, Türk çocuklarının uyanık olmalarını ve nereden gelip nereye gittiklerini bilmeleri gerektiğini anlatmaktır. Ümmet için on binlerce şehit veren Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye, Katar hariç ümmetin yanında İngiliz, Fransız ve Amerika kadar değer bulamadılar. Bunu kim nasıl izah edecekse buyursun etsin.
 
Şimdi başlığımızda ki; ‘’ATİNA’DA, KRALIN EMRİYLE MEYDANDA ASILAN KARŞIYAKALILAR’’ ne yaptılar da asılmayı hak ettikleri tarihi olaya, araştırmacı yazar Barış Işık’ın açısından bakalım. ‘’Rum, İtalyan, İngiliz ve Ermeni takımlarının mücadelesinden oluşan LİGDE, TÜRK takımının olmayışı İzmirli, Karşıyakalı altı gencin örgütlenmesini sağlar.

1 Kasım1912 yılında Karşıyaka spor takımının kuruyorlar. Kuruculardan ZÜHTÜ IŞIL, …Memleket bizimdi ama hâkim olan başkalarıydı. Hürriyet ilanı ile TÜRK’ÜZ diye övünmek ihtiyacını duymaya başlamıştık. Her alanda duyulan bu ihtiyaç bizi sporda örgütlenmeye itti.’’

Zühtü Işıl, Kurtuluş Savaşı’nda çarpışmış, İngilizlere esir düşmüş ve Fahrettin Altay Paşa ile İzmir’e giren süvariler arasında yer almış bir kahraman. Diğer kurucu Hüseyin Odabaşı da bir Kurtuluş Savaşı kahramanı ve İstiklal Madalyası sahibi. 

Diğer kurucu Süreyya İplikçi ise Milli Mücadeleyi desteklediği için Yunan Kralı Konstantin’in emri ve İzmir İşgal Kumandanı Steryadis’in eliyle Atina’ya sürgün edilmiş ve idam cezasına çarptırılmıştır. 
Kurtuluş Savaşında pek çok insanımız savaşmış ve şehit düşmüştür. Sadece Karşıyakalılar ve Karşıyaka Spor Kulübü üyeleri, Yunan Kralının isteğiyle Atina’ya götürülüp MEYDANLARDA idam edilmiştir!
Karşıya Kulübünün diğer kurucuları; Kadızade Raşit, Cemalettin Umar, Osman Güven, Reşit Civelek ve Salih Tanır’dır. Karşıyaka renklerinin YEŞİLİNİ MÜSLÜMANLIKTAN, KIRMIZISINI TÜRKLÜKTEN bayrağımızdan alıyor.
Karşıyakalıların işgale karşı dağlara çıkmasının hikâyesi günümüze kadar kulaktan kulağa aktarılmış ve Karşıyaka taraftarlarının en büyük gurur kaynağı olmuştur. Bir zeytin ağacının altında MİLLİ SPOR KULÜBÜ kurmak için ANT İÇEN ve bu düşüncelerini gerçekleştiren altı delikanlı, gerçekte İzmir ve Türkiye tarihi açısından son derce önemli bir süreci başlatmışlardır.

Karşıyaka İtalyan ve Yunan kulübüyle maç yapar ve Kurtuluş Savaşı’na kadar bu maçları kaybetmez. Atatürk, 13 Ekim 1925 ve 24 Haziran 1926 tarihlerinde kulübü iki kez ziyaret etmiş ve şeref defterine hislerini aktarmıştır.

Takımın İzmir ligi şampiyonluğu vesilesiyle yaptığı ikinci ziyaretinde, yabancı takımları gol bile yemeden mağlup ederek ŞAMPIYON olduğunu duyunca, kulüp amblemine bayrağımızın AY YILDIZI ’nın konmasını emretmiştir. Ambleminde AY YILDIZI taşıyan tek kulüp karşıyadır.’’

Karşıyaka Kulübü Marşı:  Çok yaşa şanlı Kaf Sin Kaf, çok yaşa

Taç ettik gençlikte biz seni başa,
Gençliği yaşatmaktır gayemiz,
Kaf Sin Kaf gençleriyiz
Kalmasın kalbinde acı bir sızı
Ufkunda sallansın yeşil kırmızı
Gençliğii yaşatmaktır gayemiz,

Tribünlerde binlerce taraftarın hep bir ağızdan söylediği Kaf Sin Kaf sloganını, kulübün kurucuları arasında yer alan bankacı Cemal Ahmet Bey bumuştur. 
                                                                                           Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.