Anayasa Mahkemesi Başkanı Prof. Zühtü Arslan’ın açıklamasına göre ‘’Ocak 2022 tarihinde bize gelen başvuru sayısı 12.000’ne yakın. Bu sayası Almanya ve İspanya Anayasa Mahkemelerine yılda gelen başvuru sayısından fazladır.’’ ( 14 Şubat 2022). ‘’Anayasa Mahkemesine derdest başvuru sayısı 110.000  ‘ne yaklaştı. ’’diyor.

Anayasa Mahkemesine her yıl 12.000 başvuru oluyorsa, Türkiye’de, hâkimler, savcılar, mahkemeler nasıl iş yapıyor sorusunu getirmektedir. Adalet Mülkün ve Devletin temeli inancında, dünya hemfikir hiçbir itilaf yok. Öyleyse mahkemelerde neden adalet sağlanamıyor veya sağlanmadı iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvuruluyor?

Mahkemelerde görev yapan hâkim ve savcılarda mı ehliyet ve liyakat eksik, savcıların iddianame hazırlamalarında altyapı mı eksik? Bizim bildiğimiz kadar savcılar iddianameyi polis ve jandarmanın verdiği bilgilerle hazırlıyor. Olayı inceleme konusunda polis ve jandarma yetersiz kaldığında, adaleti sağlayacak bilgileri savcılara veremeyecekleri için hazırlanan iddianame de biraz afaki olacaktır.

Türkiye, savcıların mükemmel iddianame hazırlaması, hâkimlerinde uzmanlık istemeyen konularda bu iddianame üzerinden karar vermesi için eğitim görmüş ve uzmanlaşmış eleman yetiştirmek zorundadır. Yeteri kadar hukuk ve istihbarat bilgisi verilmemiş görevlilerle de işler istenilen şekilde gitmez, gitmiyor da.

Avukatlık kanunu zaten başlı başına bir muamma, avukatların bir kısmı adalete yardımcı olmaya çalışıyor, bir kısmıda mahkeme ne kadar sürerse mutlu oluyor. Hatta uzatmak için gereksiz sayıda şahit gösteriyor. Ayrıca, duruşma gününe kadar duruşma dosyasına bakmadığı için mazeret beyan edip mahkemeden gün verilmesini istiyor. Davayı kaybeden avukatın sorumluluğu söz konusu bile olmuyor.

Personel Kanunu hakkında görüşüm kesinlikle müspet olmamıştır. Bu kanun çalışmayı, dürüstlüğü, ehliyet ve liyakati cezalandıran bir kanundur. Birçok örnek verilebilir ama biz daha sade örnek vereceğiz. Birinci derecenin dördüncü kademesine gelmiş, kıdemli bir hâkim, on yılda 50 dosyayı karara bağlamış Yargıtay, 25’ini onaylamamış mahkemeye iade etmiş, yani hâkimin kararını bozmuş.

Birinci derecenin dördüncü kademesine gelmiş kıdemli başka bir hâkim, 10 yılda 50 dosyayı karara bağlamış, Yargıtay 5’ni onaylamamış mahkemeye iade etmiş, yani hâkimin kararını bozmuş. Sicilleri, dereceleri aynı olan iki hâkimde Personel Kanununa göre aynı maaşı alıyorlar. Bunun adalet neresinde? Aynı örnekleri savcılığın hazırladığı iddianameler içinde verebiliriz. Yanlış bilmiyorsam, İngiltere’de hâkimlerin maaşı yok, devletin verdiği çekle istedikleri kadar aylık masraflarını yapıyorlar, miktarı devlete bildiriyorlar.

Anayasa Mahkemesi durumdan şikâyet ediyor, ehliyet ve liyakat sahibi hâkim ve savcılar durumdan şikâyet ediyor, normal sürede davalar sonuçlanmıyor, verilen kararlar birkaç defa Yargıtay’a, İstinaf mahkemelerine bilirkişilere gidip geliyor, aradan yıllar geçtiği için davalı ve davacı zaten şikâyetçi. Halkın ve kurumların şikâyetçi olduğu ADALET konusunu aceba kim çözecek? ‘’ Yok, mu Kurtaracak bahtı maderini ?’’

Abdurrahim Karakoç, şiiriyle yıllar önce konuyu bakın nasıl anlatıyor.

Gene tehir etme üç ay öteye,

Bu dava dedemden kaldı hâkim beğ,

Otuz yılda babam düştü ardına;

Siz sağ olun, o da öldü hâkim bey,

 

Kırk yıl önce; yani babam ölünce,

Kadılıklar hâkimliğe dönünce,

Mirasçılar tarla, takım bölünce,

İrezillik beni buldu hâkim bey.

 

Yaşım yetmiş iki; usandım gel-git;

Bini buldu burada yediğim zılgıt.

Eğer diyeceksen: ‘’bana ne, öl git!’’

Oğlumun Biroğlu oldu hâkim bey.

 

Sekiz evlek tarla, bir geverlik su,

Yüz yılda höküme bağlanmaz mı bu,

Kazanmasam da hu, kazanmasamda hu!

Canım ta burnuma geldi hâkim beğ,

 

Keşife, meşife, damgaya, har ’ca

Kanımız kurudu harca da, harca,

Fakiri yoldu da yoldu hâkim beğ.

 

Mübaşir itekler, kâtip zavırlar,

Değişti bizde de göya devirler.

Yüz yıl önce adam yiyen gâvurlar,

Tapucuyu aya saldı hâkim beğ.

 

Kabahat sizde mi, kanunlarda mı?

Şaşırdım billahi yolu yordamı..

Kızma sözlerime alam kadanı,

Sıkıntıdan içim doldu hâkim beğ.

 

Mülkü temeliydi adalet hanı?...

Bizim hak temelde saklı mı yani?

Çıkartıpta versen kim olur mani?

Yoksa hırsızlar mı çaldı hâkim beğ.

 

Hem davacı pişman, hemde davalı..

Bu yolda tükettik çulu, çuvalı.

Sabret makamında çalma kavalı,

Sürüler ekine daldı hâkim beğ.

HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.

 


zeliha
24.06.2022 10:18:35
bütün fetöcülerin, pkklıların ve diğer hainlerin anayasa mahkemesine gidip serbest kaldıkları yalanmı. chp nin fetönün pkknın ve amarikanın arka bahçesi anaysa makemesinin kaldılması gerek..

24.06.2022 08:40:00

Rasim Gül

ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURU SAYISI YÜZ ON BİN

ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURU SAYISI YÜZ ON BİN