2021 yılı itibariyle baktığımızda, % 90-95 Türkün ismi, ana dili olan TÜRKÇE değildir. Bunun nedeni, Türklerin, yoğun algı operasyonu etkisinde kalarak Arap ve Fars kültür ve geleneklerinden aşırı etkilenip, Türk isimlerini bir yana bırakmıştır.

Bu görüşümüze şiddetle saldıranlar olacaktır. İslam büyüklerinin isimlerine karşı mısınız diye. Biz başta İslam büyükleri olmak üzere hiçbir dinin büyüklerine karşı değiliz, böyle bir yetkiyi de kendimizde görmeyiz. Türk Milleti ve Türk Devletinin vatandaşlarının ‘’ASİMİLE’’ olmasının yanlış olduğunu düşünüyor ve inanıyorum. Bu gidişle de bu ülke de, Türküm diyenler en garip kalacaklardır. İşte o zaman BAĞIMSIZLIK ve BEKA sorunu tartışılmaya açılacaktır.

Zaten güçlü şekilde memleketin adının TÜRKİYE yerine ANADOLU olması savunuluyor. Büyük çoğunlukta ASİMİLE olmuş Türküm diyenlerde şu veya bu düşünceyle buna katılıyor. Şimdilik kesin başardıkları Milli Birliği zedelemiş olmalarıdır. Devleti yönetenlerle, muhalefet olanlar birleştikleri 2021 yılı itibariyle BİR TEK konu söyleyemezler. 

İktidarlarla, muhalefetin oy peşinde koşmaları ile daha Müslüman görünme gayretleri ve Diyanet’in de Türkçeden ziyade Emevilerin İslam adına ortaya koyduğu Arap ve Fars Milliyetçiliği etkisinde kalması neticesinde kendi öz Türkçesini kullanmanın neredeyse günah olduğunu ortaya koymaya çalıştılar ve haylıda başardılar.

Diyanetin ve siyaset yapanların ana dilde isim vermeyi küçümsemesi olayın daha da abartılmasına yol açarak telaffuzu bile zor olan Arapça-Farsça isimler seçilerek veriliyor. Anadolu fatihi, İslam Bayraktarı, Alparslan’ın 1071 Malazgirt Savaşını kazanarak, Doğu Roma İmparatoru Romen Diyojen’i esir alması anlatılıyor. Ama sadece Alparslan’ın isminin verilmesine ses çıkarılmıyor. Utanmasalar ona da bişey söyleyecekler.

1071 Malazgirt Savaşı Anadolu’nun kapısını açtı, devamının da Anadolu’nun fethini tamamlamak ve Haçlı saldırılarına karşı koymak için mücadele eden, Alpaslan’ın oğlu ve torunu olan MELİKŞAH ve SENCER’in isimlerinin verilmesi ve yaşatılması halen gündeme bile getirilmiyor ve ad olarak tarih şuuru olan aileler koyuyor.

Müslüman olduğunu söyleyen ülkelerde Çağrı, Tuğrul, Alparslan, Melikşah, Sencer isimlerine hiç rastlanmıyor. Ama Türkiye’de Arap ve Fars isimlerin, yüzde doksan-doksan beş oranında rastlanıyor. Birçok zavallı bunları anlamıyor, anlayamıyor veya bildiği halde hainlik ediyor.

Yılardan beri sözde İslamcı geçinenler bu görüşlere, islamı kılıç gibi kullanarak hücum etmişler ve ne yazikki başarılı da olmuşlardır. Parti için oy avcılığı yapanlarla İkisi birleşerek Millet olma şuurunun kaybolması için ellerinden geleni yapıyorlar. 

Türk’e, Türk- Birliğine düşman olanlar gayet mutlular. Çünkü Türküm diyenler, Türke ve Türk-Birliğine karşı çıkıyorlar. Gerçekten Türk olanlar, Türk-Birliğin kurulamayışından dolayı gayet mutsuzlar. Yıllar önce yazılmış, şu an ülkeyi idare edenlerin küçük bir bölümünün belki okumuş olduğu, Osman Yüksel’in ‘’EY TÜRK UYAN’’ adlı bir eseri var. Okuyanlara sormak lazım Türk uyandı mı? Bize göre uyanmadı, uyanacak gibi de görünmüyor.

İnancımız o ki elbet bir gün uyanacak, kendine gelecek, Türk Birliği kurulacak, bütün masum ezilenler kurtulacak. ‘’Sizleri kavim, kavim yarattık ki daha iyi anlaşasınız diye’’ diyen yaratıcının emri yerine gelecek. Yer yüzündeki zulüm bitecek.

 HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.


20.09.2021 06:16:00

Rasim Gül

ANA DİLİNİ, İSİM OLARAK VERMEYEN HALK, BAĞIMSIZLIĞINI KAYBEDER

ANA DİLİNİ, İSİM OLARAK VERMEYEN HALK, BAĞIMSIZLIĞINI KAYBEDER