Benim herhangi bir partili olmam ve oy atmam yanlışlarını eleştirmememi gerektirmez, doğruya doğru eğriye eğri. Maaşlara zam ayında köyde idim, sonra üç dört gündür şehirdeydim. Köyde dinliyorum hiçbir emekli verilen zamdan memnun değil. Şehirde zaman zaman dolaşıyorum, hemen beni görüp tanıyanlar neden bu zam artışını yazmadığımı soruyor. Yoksa sende mi bizlere sırt döndün diyen emeklilerimiz var. Gerçekten samimi söylüyorum bu eşitsizliğe haddinden fazla öfkelenip kızan emeklilerimiz haddinden fazla. Yani emekliye bir dokun ardından bin ahını işitmemeniz mümkün değil.
      Emeklinin en fazla kızdığı konu ise çalışanlara bir ar 10 binin üzerinde zam yapıp ardından emekliye 2.500 TL verilmesine kızıyor. Madem ekonomik kriz vardı da neden çalışanlara bu kadar zam verdiniz diye öfkeleniyor. Emeklinin sayısı ülke genelinde 16 milyon civarında.
         Ardından vergileri artırırken KDV de artıracaksınız ve verdiğinizin fazlasını zaten aldınız gittiniz. Şu anda çalışanla emekli memur arasında % 100, 30 fark açtınız. Buna nasıl emekli kızmasın ve öfkelenmesin ki. Asıl kızmasının nedeni ise madem ekonomide sıkıntı var çalışan memura da bizim kadar ver. Zaten onların maaşı bizden kat kat fazla diye kızıyor.
       Emekli ev geçindirmiyor mu? Kirada oturmuyor mu? Arabası yok onları devlet mi taşıyor? Emekli pazara gidip alışveriş yapmıyor mu? Hangi birisini sayalım ve gündeme getirelim. Üstelik bu insanlar değil mi iktidara oy veren ve destekleyen. Neden bu kadar arayı açtınız?
      Birde adam üniversite mezunu ve 30 yıl devlette çalışmış. Tabi diğer emeklileri ayrı tutmuyorum. Eskiden herhangi bir SGK emeklisi ile diğer memur emeklileri arasında fark vardı. Şimdi karman çorman oldu, kimin nereden ve nasıl emekli olduğu bellisiz oldu.
        Ha şunu da söylemek isterim her emekli memur sizler gibi bir ünvanla emekli olmamıştır. Normal emekli memur ile SGK emeklisi arasında 3000 ile 5000 lira fark var. Bu aklı sizlere kim verdi ve nerede memuriyet yaparak çalışmıştır, da maaşları eşitlediniz?
        Eskiden her emekli aradaki farktan memnundu, maaşlarda buna göre zamlanırdı. Şimdi her şey birbirine karıştı. Valla çalışan memurlar sevinmesin dört gün sonra onlarda emekli olacaklar. Hem de kendileri olmasa da mecburen yaştan emekli olacaklar.
       Efendim bir ara MHP genel Başkanı Devlet Bahçeli mecliste bir çıkış yaptı. Emekliler bundan memnun kalıp beklenti içerisine girdiler. Ama Erdoğan onu da ikna etti, kardeşim durduğun gibi bu duruşta duracaksın, geri adım atmayacaksın.
        Emekliler samimi söylüyorum burnundan soluyor, bir an evvel bir seçim olmasını bekliyor. Hatta ve hatta diyor ki, “ bir ders verme zamanı geldi artık” diyor. Ama karşıda ciddi bir muhalefet yok. Görüştüğüm ve seçimde oyunu Ak Partiye verdiğini söyleyen emekli bu seçimde çok zor diyor. Benden şimdiden söylemesi, biz Temmuzda veririz emekli unutur düşüncesi ile düşünmeyin. Bunu şimdiden söyleyim sonucunu ilk seçimlerde göreceğiz.
       Efendim ben iktidar düşmanlığı yapmıyorum, oy vermekten de pişman değilim. Ama gerçekleri de söylemek lazım. Emeklilere söz verdim yazacağım diye bende yazdım. Milletvekili 100 bin lira civarında maş alırken ben 14.000 bin lira alıyorum bu revamı diyor. Maaşınız yetmiyorsa 9 000 bin lira petrol hissesi alın paranız katlansın demek kolay da bu parayı nereden bulacaksın, verinde alsınlar.
        Bizler bir gazeteci olarak emeklinin istek ve taleplerini gündeme getiriyoruz. Elbette buna tepkisi de olan olacak ama bizler gazeteci olarak vatandaşın yanında olmak durumundayız. Terör bitirmekle Ortadoğu’da barış elçisi olmakla vatandaşın cebine el atmak aynı değil. Vatandaşın cebine el atarsan oda senin cebine atar. Dolayısıyla vatandaşın derdini dile getirdik vesselam.