Pazartesi’den devam.
   Pazartesi günkü yazımın başlığında isimlerini ve kendilerine şu anki itibarlarını nasıl kazandırıldığını belirttiğim dört Meslek Odasıyla ilimizdeki diğer Meslek Odalarının ilimiz merkez ilçesiyle bağlı ilçelerimizde en çok üyeye sahip olmaları nedeniyle kamuoyunda en çok bilinenler olmalarına rağmen kendilerine bu itibarı kazandıranlara karşı maalesef vefasızlıklarını 35 yıldır sürdürüyorlar.!!!
AKSARAYLI HEMŞERİLERİMİZ YAZILANLARI OKUDUKTAN SONRA MESLEK ODALARIYLA, ATANMIŞLARININ KAHIR EKSERİSİNİN VEFALI OLUP OLMADIKLARINA KARAR VERSİNLER!!!!
    Yazımıza konu olan Meslek Kuruluşlarının dördününde başkanlarının atalarına rahmet olsun kendilerini yakından tanıdığım ve kendileriyle her vesileyle makamlarında ve çeşitli vesilelerle karşılaştığımızda veya telefonda görüştüğümüzde hürmette hiçbir saygısızlıklarını görmedim.
  1990 yılından başlayarak günümüzü kadar geçen 35 yıl boyunca Aksaray olarak 1933-89 arasında 12 yıl boyunca bizzat şahit olduğum çektiğimiz sayısız maddi ve manevi sıkıntıların bilinmesi ve dünya durdukça bu sıkıntıların Aksaray’ımızda bir daha  yaşanmaması için 1994’de kadar can kardeşim ve vilayet olma mücadelemizdeki  yol arkadaşı  Çapan Tekeli ile ,geçirdiği elim bir trafik kazasıyla 24 Aralık 1994’de  mimar Ahmet Taneri ile birlikte vefat etmesine kadar birlikte.
1995’ten 2008’e kadar ise tek başıma 1989’daki ikinci esaretten kurtulmamızı sağlayan 2. Vilayetliğimizi senede üç defa.
  1933-89 arasında 56 yıl süren 2. İlçelik prangasına çarptırılmamıza sebep olan 2197 sayılı kanunun TBMM’sinde kabulü esnasında Aksaraylı olan vekil susarken yaptığı konuşmada bunun  hiçbir mantıki sebebinin olmadığını belirten o zamanki Aksaray Milletvekillerinden Besim Atalay tarafından belirtilmesine rağmen bize vurulan hiçbir zaman hak etmeyeceğimiz prangaya sebep olan kanunun kabulü, resmi gazetede yayınlanması ile yürürlüğe giresinin yıldönümlerinde  3 defa.
   İkinci vilayetliğimizi mayalayan 1920 yılının 13 Ekim günü Atatürk tarafından verilen 40 Numaralı kanunun Büyük Millet Meclisinde(BMM) kabul edilmesi ve bu kanunun ertesi sene, yani 1921 yılının 21 Mart günü resmi gazetede yayınlanmasının  yıldönümlerinde ise 2 defa olmak üzere bize reva görülen ve bu nedenle çekilen hesapsız sıkıntıların tekrar oluşmaması için konuyu  her yıl 8 defa  internet ve yazılı basında yaptığım haberler ve  köşe yazılarıyla zinde tutuyorum.
  Bu yıldönümlerinde ilimizin atanmış ve seçilmişleriyle Meslek Odaları, STK’ların yetkilileriyle kanaat önderleri ve medya mensuplarıyla çatı kuruluşlarına attığım cep telefonu mesajlarıyla da bu zindeliğe aktiflik kazandırmaya çalışıyorum.
 EVLATLARIMZLA,SEVENLERİNİ VEFASIZLIKTA ODALARINDA EKMEĞİMİZ YİYİP, SUYUMUZU İÇİP, HAVASINI SOLUYANLARDAN HİÇMİ HİÇ FARKLARI OLMADI!!!
    Bu yazının girişinden itibaren belirttiğim 1840 veya 45 ila 1920 arasındaki 75 veya 80 yıl ile 1933-89 arısındaki  131 veya 136 yıl süren iki ilçelik ve vilayet olma yıldönümleri ile ilçeliğin sebep olduğu olumsuzluklarla birlikte bunu bahşeden Hakka şükürler olsun her yıl ayrıca da Aksaray’ın bu gününü oluşturan 1994’ten günümüze kadar aralıksız olarak  düzenlediğim törenlerle andığım ”Aksaray’ın Hayırlı Evlatları ile Adamlarını” anma programlarına katılma ile bunların isimlerinin ilimizin tüm kurumları ile birlikte yatırımları ve Odalarında  kurumlarında yaşatılmasını maalesef vefasızlığın kitabı tüm atanmış ve seçilmişlerle birlikte  Meslek Odaları tarafından da yazıldı.!!!
    Vilayetlik nimetiyle makamlarına ve dolayısıyla kendilerine itibar kazandırılan tüm atanmış ve seçilmişler gibi Odalarda 1994 ten itibaren 2022’nin 24 Aralık ayıda dahil kesintisiz olarak gerçekleştirdiğimiz 2 yıl boyunca yol arkadaşlığı yaptığım 8. Cumhurbaşkanı Özal, Mehmet Altınsoy, Raşit Daldal ile Çapan Tekeli ile birlikte Vilayetlik nimetini sağlayanlarla birlikte günümüzü oluşturan “Hayırlı evlatlarımız ve Sevenleri” ni anma programının 27’sine  kadar her sene davet edilmelerine rağmen Meslek Odalarından  kurumları ve kendilerine itibar kazandıranları anmaya gelen olmadı.!!!
    24 Aralık 2022’de yaptığımız 28. Sine atalarına rahmet olsun  ATSO başkanı Ahmet Koçaş ve Aksaray Ticaret Borsası başkanı Hamit Özkök başkanlar katıldılar.
     Bu programda aldığımız kararla bu anma programının 24  Aralık yerine 15 Ağustos 1989 günü Aksaray’ın 2. vilayetilğindeki ilk Valisi merhum Rıdvan Yenişen’in düzenlenen muhteşem programla görevine başlamasıyla fiilen il olmamızın yıl dönümlerinde yapmaya karar verdik.
  Bu programda  Ahmet Koçaş 2023 yılında Borsa’nın,2024’  te ise ATSO’ nun ev sahipliğinde yapılmasına karar verdik.
   Emin başkan ve Doğan Başkan ise kendileri ve makamlarına itibar kazandıranların 28. Sine kadar yapılan anma programlara katılmadıkları gibi 28. Sinede maalesef katılmadılar.!!!
ATSO 2023 YILI 15 AĞUSTOS TÖRENİNE KATILAN GENEL MEDYA MENSUPLARININ BİR KISMININ BARINMASINI KARŞILAYIP BİRDE YEMEK VERİRKEN, BORSA VE ZİRAAT ODASI BİRER YEMEK VERİRKEN, PLAKETLERİ İSE E.S.O.B. KARŞILADI!
    Geçen sene 15 Ağustos günü yaptığımız ve  bu maksatla davet ettiğimiz genel medya mensuplarının da katıldığı Kaymakam Yüksel Özden’den sonra ilimizin efsane Mülkiyelisi olmayı vesile olduğu hizmetleriyle ve hemşerilerimiziniz gönlüne giren Vali Aydoğdu’  unun O gün atandığı  Erzincan’a gitmek üzere ilimizden ayrılması nedeniyle bazı aksaklıklar yaşanan programa ATSO ev sahipliği yaparken başkan Koçaş’ta programda hazır bulunup bir konuşma yaptı.
  Bu programa katılan meslektaşlarımızın bir bölümünün otel bedelleri ATSO,bir kısmı Ahsaray Otelin sahibi Mehmet Tıpırdaz ve geriye kalanlarının ise barınmaları Aksaray Belediyesi tarafından karşılanırken misafirlere ATSO ,Borsa ve Ziraat Odası birer yemekte ev sahipliği yaparken, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ise etkinliğin plaketlerini yaptırdı.
  Bu sene ise Mevla’mız izin verirse Ahmet Başkanın 24 Aralık 2004’deki sözünün gereği fiilen il olmamızın 35. yıl dönümü etkinliğini 34 yıldır kesintisiz olarak bu programı düzenleyen olarak ATSO’nun ev sahipliğinde birlikte yapılacak/yapmayı planlıyoruz. 
  Yerimiz dolduğundan Rabbimizin  izni sizlerin hoş görünüze sığınarak konumuza Pazartesi günü  kaldığı yardan devam edeceğim.
MAHKEMENİN KADIYA MÜLK OLMADIĞI GERÇEĞİNİN UNUTULMAMASI,ÇIKMADIK CANDA UMUT OLMASI GERÇEĞİNİN GEREĞİNİN MEVKİ VE MAKAMLARI ELLERİNDEN ÇIKMADAN YAPMALI!!!
  Vefa göstermeyenlerin dünyanın fani olması gibi mevkii ve makamlarının da mahkemenin kadıya mülk olmadığı gerçeği gibi kendilerine şu anda itibar kazanan makamlarında mülk olmadıklarını unutmamalarını!!!.
   Bu bilinçle vefa göstermeyenlere de vefa gösterilmeyeceği ,hatta bundan dolayı kendilerinin on veya yüz yıl sonra ile yüzlerce yıl sonra dönemimizi yazacaklar tarafından eleştirilmelerinin yanında nesillerinin de  vefasızlık nedeniyle oluşacak olumsuzluklardan etkilenecekleri gerçeğiyle titreyerek kendilerine dönmeleri.
 Bu titremeyle kendilerine dönmelerinin ardından çıkmadık canda umut olduğu bilinciyle mevkii ve makam dolayısıyla yetki ellerindeyken gerekenleri demirin tavında dövülmesi misalindeki gibi  yeri ve zamanında yapmalarını Haktan Niyaz ediyorum.
  Bu maksatlarına hakkıyla ulaşabilmeleri için  İznillah  Pazartesi günü yayınlanacak yazıyı okumaları dileğiyle.
    Cumamız mübarek olsun. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Devamı  Pazartesi’ye