Rasim Gül

Tarih: 11.03.2025 05:52

AKSARAY’DA SİYASET YAPANLAR HATAYI NEDEN KABUL ETMİYOR?

Facebook Twitter Linked-in

      Aksaray’da siyaset yapan, iktidar ve muhalefeti mensupları, hata, kusur yapmaz, kalp kırmaz, demokrasiye inanır adaletten ayrılmaz, ahlaksızlık ve kayırma yapmaz desem, 450 bin Aksaraylıdan yüzde kaçı inanır? Aynı sorularla dürüst bir anket yapıldığında herkesin tıraşı gözünün önüne iner. Ben istisna var mıdır diye bir gün düşündüm yazacak isim bulamadım. Bir kişide umudum vardı olmadı. Birileri var diyorsa, söylesin yazalım.

     Bu görüşünüzün elde belgesi var mı denirse, olay açık belgeye gerek yok. Örnek; iktidar ve muhalefeti ayırmadan bütün partililerin de bildiği mesele. Yöneticiler partilerine delege, il-ilçe- kadın ve gençlik kollarına üye ve yönetici yazarken bile dürüst davranmadığını her üye bilir. Yöneticiler, partiye yıllarca hizmet edenleri değil kendine yakın olanları yazar ve seçtirir. Kendilerine ve partilerine zarar verdiklerinin farkında olmayacak kadar hırslarının kurbanıdırlar. Kayırmanın ve adaletsizliğin kurbanı olup, hoşseda bırakmadan süreleri dolup giderler. Hakkı, hukuku yok sayarak partilerine zarar verdiklerini daha sonra iyi anlarlar. 

       Türkiye’de birçok parti kurulması, mevcut partiler içinde haksızlığın olması ile ehliyet ve liyakate saygı gösterilmediği ve dikkate alınmamalarınındın kaynaklanmaktadır. Dolaysıyla parti içinde ki haksızlık kendi ayaklarına dolanmaktadır. Dışladıkları insanlar, bir parça koparmak intikam alma peşinde oluyor. Türkiye ve Aksaray’da oyların değişken olmasının birinci nedeni, partileri yönetenlerin adaletsizliğidir.

       Aksaray’da, milletvekili ve başkan seçilenlere, hiçbir parti üyesi olmayanlar, hatta kendi partilisinin hesap sorması bir tarafa soru bile soramaz. Tenkit edemez, ettiğinde başına gelecekleri ve önüne hangi engellerin çıkartılacağını, iftira dahil beklemesi veya alabiliyorsa tedbirini alması gerekir. Güzel türkülerimizin birinde bir cümle var; ‘’ Bir yiğit gurbete gitse, gör başına neler gelir ’de olduğu gibi, bırak karşı partiliyi kendi partisi vekil ve başkanına karşı bir laf etse, gör başına neler gelir? Ne yazık ki partiler küçük hesaplardan bir türlü kurtulamıyor.

       Aksaray’da, yıllardır gördüğümüz ve yaşadığımız, vekil ve başkanları bir tarafa, yönetimlerde olanların da burunları hayli büyüyor. Büyüklenme ve kibir o kadar yüksek ki yanlarından bile zor geçiliyor. Bilmedikleri hiçbir şey yok. Her şeyi biliyorlar. Görüş bildirmeyi bile ukalalık ve kendilerine başkaldırı sayıyorlar. Hemen sizi Köroğlu yerine koyuyorlar da kendilerinin, haksızlık yapan Bolu Beyi rolünü üstlendiklerinden haberleri yok. Son zamanlarda gelişen bir durumda; iftira ve hakaretsiz konuşan yönetici veya partili de makbul kabul edilmiyor. Hatta yönetici ve partiliden şüphe ediliyor. Vatandaş düşman ilan ediliyor. Halbuki siyaset sadece bir yarıştır.

      Aksaray’da uzun yıllardır, önce iktidar partisi, arkasından muhalefet partileri, Sivil Toplum Örgütlerine kendilerine muhalefet yapıyor gözüyle bakılıyor. Yıllardır düşünürüz, Sivil Toplum Örgütleri kanunla kurulmuş kurumlardır. Fikir beyan etmeye iktidar veya muhalefet ne kadar söz sahibi ise, STK’larda o kadar söz sahibidir. STK’ları partilerinin, yan kuruluşu gibi görme bir kanun tanımazlıktır. Demokrasinin ve Anayasa’nı temel ilkelerine aykırıdır. Çok parti tarih olmuş ve olacaktır ama demokrasi yaşadığı sürece STK’larda olacaktır.

       Siyaset yapanlara veya heveslilerine derim ki siz bir ürün pazarlayan esnaf ve tüccar gibisiniz. Müşterinin üstünde değilsiniz, bir tezgahtar olarak alıcıyı memnun etmek asıl göreviniz olan, ürününüzü satmaktır.  Onları terbiye etmek sizin hattınız ve göreviniz değildir. Görevin sahibi devlettir. Lütfen kendinizi devlet yerine koymaktan vaz geçin. Öyle bile düşünseniz, yer yüzünde galip gelen yok. Siz geçicisiniz onlar asil.                                  HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —