Aksaray’ın yetiştirdiği ve yeteri kadar faydalanamadığı, bazende sahip çıkmadığı birçok yetişmiş insanı var. Bu değerleri yazarak onları halkımızın unutmamasını sağlayarak vefa borcumuzu ödemek istiyoruz. Geçmişte, mevcutta ve gelecekte, bilim- kültür ve siyaset alanlarında hizmet eden kendi evlatlarına, sahip çıkmasının doğru olduğuna inanıyoruz.

2022 tarihi itibariyle, siyasette, bürokraside, iş âleminde, sanatın bütün dallarında ve seçildiği her yerde, her mevkide olupta bütün gücüyle halkına hizmet etmek için gecesini-gündüzüne katanlara sevgi ve saygıyı esirgememeliyiz. Bizim Aksaray, bizim Vali, bizim milletvekili, bizim belediye başkanı, bizim başkanlar diyerek birliğin sağlanması ve kökleşmesini becermeliyiz.

Aksaray halkına hizmet eden kimselerin, fikrine-zikrine, mezhep ve meşrebine bakarak değerlendirilmemelidir. Aksi halde hizmet aksar, dolaysıyla sevdiğimiz ilimize ve halkımıza zarar veririz. Geçmişten gelen alışkanlıkla, ayırımcılık ve kayırmacılık devam ettiğinden halkımız çok bedel ödemiştir ve ödemeye devam ediyor.

Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Bölgelerindeki bazı iller, yetiştirdiği insanlarını onara ederek, illerine bağlı ve ellerinden gelenin fazlasını yapmaktadırlar. Dolaysıyla il halkı yetiştirdiklerinden, kopmamaktadır. Aksaray bu eksiğini ne kadar çabuk giderirse aldığı hizmet o kadar artar. Halkımız elinde olanları çok iyi değerlendirerek hayalden çıkmalıdır. Aksaraylıyı ayrıştırmadan vazgeçerek, birleştirmeye çalışmalıyız ki daha güçlü olalım.

Toplumların, zenginliği ve geleceği sosyal, kültür, edebiyat, bilim ve siyaset alanında yetiştirdiği insanlarla ölçülür. Bugün dünyanın en gelişmiş ve halkını mutlu eden ülkeleri, yetiştirdiği bilim-sanat ve siyaset insanlarıyla zirveye ulaşmıştır. Amerika, Rusya, Çin, Japonya, Almanya, Kuzey Kore, İsveç, Norveç ve Danimarka bu konuda örnek ülkelerdir.

Türk Halkı yetiştirdiği değerleri yeteri kadar tanıyamamış birde yanlış tanıtılmasından dolayı sahip çıkmamış ve korumamıştır. Halende devam etmektedir. Aksaray ise yetiştirdiği değerlere sahip çıkma ve koruma konusunda ne yazikki Türkiye’nin de gerisindedir. 

Bir başka yanlış, yetişmiş insanlara siyasi görüş farkı ve mezhepsel zihniyetten dolayı bin bir türlü karamette yapılmaktadır. Aksaray’a bilim, kültür ve siyasal alandaki hizmetleri karalanarak veya üstü çizilerek yok gösterilmiş, getireceği hizmetlere de çeşitli engeller çıkartılmıştır. Bütün bunlara rağmen, Aksaray’a hizmet edenlerden bazıları;  

Hacı Ali Paşa, Mustafa Vehbi Çorakçı, baba Vasıf Otyam ve çocukları Nusret, Nedim, Fikret, Filiz Otyam Kardeşler, Seyit Ali Akın, Medeni Berk, Bayram Ali Gürün, Rıfat Gürsoy, Mehmet Altınsoy, Kamil Yazar, Sadi Uluırmak, Mehmet Nuri Kadıoğlu, Nahit Eruz, Oğuz Demir Tüzün, Mahmut Öztürk ve diğer milletvekilleri, Mahmut Makal, Prof. Faruk Zeki Perek, Fehim-Hikmet Peker kardeşler, İbrahim Çamkerten,

Bu yazdığımız isimlerden, özellikle bilimsel, sosyal ve kültürel sahalarda, Aksaray ve Aksaray halkı, olarak ne kadar faydalanıldığını kimler çıkıp anlatacak? Yine güçlü bakanlarımız olan Medeni Berk, Mehmet Altınsoy ve Sadi Somuncuoğlu’ndan ve İş adamlarımızdan Kamil Yazıcı, Nurettin Eroğlu ve Fehim-Hikmet Peker’le kimler ilgilendi, Aksaray hangi hizmetleri aldı birileri çıkıp anlatsın da öğrenelim.

Yazdığımız isimler belki onda birdir. Bunlardan yaşayanlarla ne kadar ilgileniliyor ve hangi hizmetleri bekliyoruz bilenimiz var mı? Değerlerimizi, hamasata ve siyasi değerlendirmelere bulaştırmadan valiliğimiz veya belediyemizin, kitap haline getirmesi ciddi bir hizmettir. Bu bilgiler nedeniyle önce vefa borcu ödenir, sonrada geleceğe ışık tutar.

Adını yazdığımız ve yazamadığımız kişiler Türkiye şartlarında siyasette, bürokraside ve iş âleminde yüksek seviyelerde bulunmuşlar ve halen devam edenler var. Bu değerlerden Aksaray ne kadar faydalanmış ve ne kadar destek olmuş bakalım.

Milletvekili Mustafa Vehbi Çorakçı, 1920’de Aksaray’ı Vilayet yaptırmış, Türkiye’de bir eşi olmayan, 2022’de bile istenirse çalışabilecek ama şu an müze olan Azmi Milli Un Fabrikasının kuruluşunun önderliğinin yapmış ve başarmış. Tevatüre göre Atatürk’e yapılan İzmir Suikastına adı karıştırılmış ve Kars’ta ikamete mecbur edilmiş. Bir daha siyasette görülmemiş, ticaretine devam etmiş. İstanbul’da vefat etmiş, İstanbul’a defnedilmiştir.

Vehbi Çorakçı ’nın iftiraya uğradığını anlatmak, Vilayetliğin alınmaması için Aksaraylı ne yapmış kocaman bir HİÇ. İleri gelenler sinmiş, kellesinden ve işinden korkmuş. Hadi Vehbi Çorakçı’ yı arkalamaktan korkuldu, Vilayetliğin alınmaması için Ankara’ya gidilip nedeni sorulamaz mıydı? Gidilirdi ama korkudan gidilemedi. Bugün, tarih tekerrür etse kellesinden korkmadan Ankara’ya gidecek heyet bulunur mu? BELKİ bulunur.

Medeni Berk, Bayram Ali Gürün, Rıfat Gürsoy, Mehmet Altınsoy, Sadi Somuncuoğlu, Sadi Uluırmak ve Ahmet Kadıoğlu gibi hemşerilerimiz bakanlık yapmış, muhalefette söz sahibi olmuş değerlerimizden gereği kadar faydalanılmadığı gibi gerekli sevgi ve saygıda esirgenmiştir. Örnek; Sadi Somuncuoğlu TBMM’de hakarete uğradığında ve darp edilmeye çalışıldığında Aksaray kılını kıpırdatmamış, hatta iyi oldu diyenler bile olmuştu.

Aksaray ve Türkiye için eczacı Vasıf Otyam ve evlatları; Nedim, Nusret, Fikret ve Filiz Otyam ellerinden gelenin fazlasını yapmışlar, sağlıkta Vasıf Otyam Aksaray’da çığır açmış bütün gücüyle halkı kucaklamıştır. Üç oğlu ve kızı; yazar, şair, ressam, dokuma, fotoğrafçılık konularında, Aksaray ve Türkiye’yi dünyaya tanıtmışlar, Aksaray bir caddeye veya sokağa adlarını bile hale verememiştir. Çünkü bütün belediye başkanları korkmuştur.

Kamil Yazıcı ve Mithat Gürsoy Aksaray’a okullar ve yurt yaptırmışlar, ilgilenildiği zaman yine yaptırma durumunda olmalarına rağmen bırakın, bir yere adlarının verilmesini, Aksaray’ı temsilen bir heyet sadece ziyaret etmek için kapılarını bile çalmamıştır. İstanbul’da tekstil sahasında söz sahibi olan Peker Tekstilin sahipleri Fehim ve Hikmet Peker, istedikleri zaman başta Cumhurbaşkanı olmak üzere bütün devlet ricaline ulaşabilecek durumdadırlar. Bundan Aksaray’ın haberi var mı sanmıyorum.

GERÇEĞİN kötü bir huyu var, kardelenler gibi eninde sonunda kalın buzları bile delerek açığa çıkmasıdır. Bu gerçeklerden hareketle diyoruz ki günümüz itibariyle bütün sahalarda Aksaray’ımıza kimler hizmet edebiliyorsa yanlarında olmak ve takdir etmek insanlığımızın gereği ve geleceğimizin teminatıdır.

  HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.