Bu bir tenkit yazısıdır..
Fakat tenkit göreve geldiği günden itibaren var gücüyle birimizi bin yapma çabalarına olan şahitliğimi Cumartesi günü Kayseri’de Gevher Nesibe Şifahanesini içinde bulunduğum TİGAD heyetine anlatan ilin Kültür ve Turizm Müdürü Doç. Dr. Şükrü Dursun’ ada övgüyle bahsettiğim tüm kamuoyumuz ile birlikte samimi çabaları ve başarılarına şahit olduğumuz Aksaray il Kültür ve Turizm müdürü Mustafa Doğan’a değildir.!!!
 Eleştirilerimin muhataplarını isim ve makam vererek teker, teker yazmayacağım.
 Ellerinde iğne ucu kadar bile imkan olup bunu kullanmayan en üst atanmış ve seçilmişle Meslek Odası ile STK yetkililerinin devede kulak bile olmayanların dışında kalanlara yazacağım başarısızlığın sorumlularıdır.
KAYSERİ VALİSİ GÖKMEN FİRK VADİSİNDEN SONRA 2 YILDA PAYDAŞLARIYLA SOĞANLIYI İHYA ETMİŞ
  Aslında bu konuyu ileri bir zamanda işlemeyi planlıyordum.
  Fakat Pazar günü Kayseri de Bünyan ile Yeşilhisar’ı gezdikten sonra geçtiğimiz Yeşilhisar ilçe sınırları içinde bulunan Kapadokya’nın giriş kapısı, yani Kapadokya üçgeninin bir ucunda olan bundan dolayı bu bölgenin başladığı yerlerden biri olan Soğanlı Vadisini  ve buradaki 2 yılda sağlanan muazzam gelişmeleri gördüm.
Kayseri Valisi Gökmen Çiçek’in Ocak ayında şahit olduğumuz Afyonkarahisar Firik vadisinin bu il sınırları içindeki bölümünde gerçekleştirdiği başarıyı Kayseri Büyük Şehir Belediyesinin ortaklığıyla Soğanlı Vadisinde 2.5 yılda gerçekleştirdikleri muazzam gelişmeyle burasını ihya etmesini görünce öne çektim.
AKSARAY TURİZMİ 2009-11 ARASI YAŞANAN KEPAZELİK OLAN MUCBURİ YÖN” GÖREME”DEN FARKSIZ
 Bilindiği gibi Aksaray’ın havasını soluyup ,ekmeğini yiyip, suyunu içen atanmış ve seçilmişlerin istisna bile olmayacakları dışında kalanları onlarca haber ve köşe yazılarıyla bilgilendirilmelerine, bir çoğunun tarafımdan bizzat rezaletin, kepazeliğin yaşandığı yerlere götürülerek kendimizin değirmeni susuzluktan  takır, takır kururken komşunun değirmenine su taşıma aymazlığı, işgüzarlığı ve akla ziyan umursamazlığıyla 2009-Haziran 2011 arasında Aksaray şehrinin önemli 7 giriş ve çıkışında ilimizde sanki gezip görülmeye değer hiçbir tarih ve turistik yer yokmuş gibi mecburi yöne ”Göreme” levhaları konmuştu.
 4 yıllık sayısını hatırlayamadığım çaba ile sıkıntının giderilmemesi üzerine Mustafa Doğan Bey İl Kültür ve Turizm Müdürü olunca birlikte bu levhaların üzerine reklamcıdan yaptırdığımız “Ihlara ve Güzelyurt” isimlerin yapıştırarak ancak bu kepazeliği giderebildik.!!!
SAHİP OLDUĞUMUZU İNKARLA AYAĞIMIZA SIKARCASINA ŞEHRİN GİRİŞİNDEKİ”KAPADOKYA 70 KM” İÇİNDE GEREKENLER TÜM ISRARLARA RAĞMEN YAPILMAYINCA GECE OPERASYONUYLA GİDERİLDİ!!!
 Aynı şey Salı günkü yazımda kanıtlarıyla belirttiğim Aksaray Kapadokya’nın merkezinde bulunmasına rağmen bunu inkarla  E.90 girişine konan ”Kapadokya 70 Km” ucubesi de başta dönemin Aksaraylı bakanına ,Mülki ve mahalli idarecisine ,İGM başkanına iletilmesi olmak üzere akla gelen etkili ve yetkililere siyasilere iletilmesine rağmen   sıkıntının giderilememesi nedeniyle  bir gece yarısı operasyonuyla da bu sıkıntı  mecburi yön “Göreme” kepazeliğinin ortadan kaldırılması gibi giderildi.
8 YILDIR TÜM VEKİLLER,MÜLKİ VE MAHALLİ YÖNETİCİLER BAKAN’IN PASINI GOL’E ÇEVİRTEMEYİNCE
İL OLMAMIZIN ÜSTÜNDEN 36 YIL GEÇMESİNE RAĞMEN KARAYOLLARI VE OTOBANDA AKSARAY YOK!! 
 Aksaray’ın il olmasının üstünden 23 yıl geçmesine rağmen o zamana kadar Kulu makasından önce isminin kara yolundaki yön ve mesafe levhalarında olmaması nedeniyle dönemi vekillerine 2012’nin Ramazan iftarında ilettiğim, gerçekleşmeyince,2013 de ve 2014’te tekrarladığım yazılarım üzerine İstanbul’daki Aksaray tanıtım günlerinin 2. günü beni arayan Milletvekili İlknur İnecöz hanım  bu levhalar konusunda Ulaştırma bakanı müsteşarının yanında olduğunu söyledi.
 Söylemesinin üstünden 1 sene geçtikten sonra Ankara çıkışından itibaren ilimizin isminin yön ve mesafe levalarına yazıldığını gösteren görseller bana attı.
   2017 yılının Şubat’ının 5’inde ilimizi ziyaret eden dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’ın sorum üzerine her ilin kendisine sınır ilden öncekinin çıkışından itibaren kendisine doğru akan yollardaki yön ve mesafe levhalarına ismini yazdırma hakkı olduğunu söylemesine ,bunu orada bulunanlar duymasına, ayrıca defalarca en yetkili kişilere anlatmama rağmen hiçbir atanmış ve seçilmiş gereğini yapmadı.
   Geçen Mayıs’ta Batman’da ,bu senenin Ocak ayında Afyonkarahisar’da ,Şubat’ta Çankırı’da ve geçen Cuma ile Pazar arası  TİGAD Çalıştayları için Kayseri illerindeydik.
 Meslektaşlarımız Mustafa Avcı ,Hilmi Yol ve Hüseyin Tosun,TİGAD Niğde il temsilcisi  İsmet Ünver ve oğlum Yunus Şammas ile gidip gelirken ne otobanda nede il yollarındaki levhalarda” Aksaray” ismini göremedik.
AKSARAYIN KENDİ SINIRLARI İÇİNDEKİ YOLLARDA BİLE TARİHİ VE TURİSTİK YERLERİNİN İSMİ YOK!
 Bırakın komşu iller veya bir öncekinden bize doğru akan yollardaki yön ve mesafe levhalarına ilimizin isminin yazdırılmasını onlarca yıllık tüm ısrarlarımıza rağmen iki Mustafa Doğan’ın samimi iş birliğiyle Nevşehir çıkışından itibaren levhalara yazdırılan ”Ihlara ”dan başka hiçbir tarihi ve turistik yerimizin ismi yok.
 Onca ısrara rağmen Aksaray’dan Gözlükuyu  köyü üstünden ve Taşpınar tarafından Hasandağına ikinci bir yol yapılmaması ve Hasandağı teleferiği ile Ihlara vadisi asansörünün bile yapılaması turizmimiz için langir  lingir, yani bir şey yapıyormuş gibi görünüp hiçbir şey yapmamak  değil de nedir?
 Bize yakışmayan bu umursamazlığın zaman geçirilmeden terk edilerek turizmimizin istikbalinin ak edilmesiyle, gerçekleştirenlerinde yediklerini, içtiklerini ve soluduklarını helal ettirmeleri dileğiyle.
  Rabbim yar ve yardımcımız olsun.