Değerli okurlarım,

Milletvekili: Parlamentoda oy veren kişileri temsil eden siyasal kimliğe sahip kişiyi ifade eder. Siyasetin artık seçim atmosferine girmesiyle birlikte aday adayı olanlar ya da olmanın hayalini kuranlar yavaştan yavaştan alana inmeye, kendilerini halka tanıtmaya başlasalar da önceki seçimlerde görünen heyecan halen yok gibi. Seçmende bir sessizlik hakimken siyasetçilerde temkinli yaklaşımlar görünüyor.

Aday adaylarının kimi ekonomik gücünün varlığından, kimi siyasi deneyiminden, kimi partisinin genel merkezindeki torpilinden, kimi ilimize yaptığı hizmetlerden, kimi de mevcut bulunduğu makamından cesaret alıyorlar.

Adaylık psikolojisine kendini kaptıranlar, hayallerindeki konumda gibi anı yaşıyorlar. Bu durum davranışlarına doğrudan yansıyor. Konuşmalarından tutun, yürüyüşlerini ve fotoğraflarını Kurtlar Vadisi Pusu dizisindeki yürüyüş şekline benzetirken bununla neyi anlatıyorlar bilmiyorum.

Aday adaylarının, neye, neden, niçin aday adayı olduğunu bilip bilmediği, bu sorumluluk karşısında yeterli bilgi ve birikim edinip edinmediği, daha doğrusu bu yolda yürümek için halis bir niyete, hizmet aşkı ve bilincine sahip olup olmadıklarını bilemeyiz. Umarım bu bilinç içerisindedirler.

Göründüğü kadarıyla milletvekili adaylıları seçmenin soruları karşısında yetersiz kalıyor ya da görüşmelerini kısa tutuyorlar.

Adaylar seçim sürecinde seçmenine çeşitli konularda vaatlerde bulunurlar. Seçmenler verdikleri sözleri seçildikten sonra tutmalarını beklerler. Bu nedenle milletvekili olmadan önce adayların yerine getiremeyecekleri konularda vaatte bulunmamaları gerekir. Aksi takdirde siyasete olan güveni zayıflatır ve neticede sistem zarar görür. Milletvekili adaylarının söylemleri, yaşam biçimleri ve davranışları birbirine uyumlu olmalıdır. Topluma örnek olmalıdırlar. Seçildiklerinde görev süreleri içerisinde temsil ettikleri kitlelerinin çıkarlarına aykırı kişisel çıkar peşinde olanların aleti olmamalıdırlar. Bu gibi durumlar karşısında kamu yararını önde tutmalıdırlar. Bu konuda çıkar çevrelerinin baskılarına boyun eğmemelidirler, kendileri de buna meyletmemeliler.

Milletin derdiyle dertlenme gibi bir derde sahip olmadıkça; milleti gerçek manada sevmedikçe; milletin acısını, neşesini yüreğinde hissetmedikçe başarı elde edilemez. Öncelikle temsil etme sorumluluğu nedir, nasıl temsil edilir, bunun dünya ve ahiret yükümlülüğü nelerdir diye bilmek gerekir.

Sözün kısası: Ne olduğunun farkında ol, ne olmak istediğini iyi bil. Allah niyeti halis olanın yar ve yardımcısı olsun.

 


4.09.2022 14:01:00

İshak Pekgöz

Aksaray, siyasetçisini yürüyüşünden biliyor.

Aksaray, siyasetçisini yürüyüşünden biliyor.