Geçtiğimiz hafta Aksaray’da dikkat çekici bir buluşma gerçekleşti. Aksaray Valisi Sayın Mehmet Ali Kumbuzoğlu, yerel ve ulusal basın temsilcileriyle bir araya gelerek, şehrin tanıtımı konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Samimi ve yürekten konuşan Vali Kumbuzoğlu, Aksaray’ın neden yeterince tanıtılamadığını, hangi eksiklerin bulunduğunu ve nasıl bir vizyonla hareket edilmesi gerektiğini büyük bir açıklıkla ortaya koydu.

Vali Kumbuzoğlu’nun dikkat çektiği en önemli meselelerden biri, Aksaray’ın sahip olduğu tarihî, kültürel ve manevi zenginliklere rağmen yeterince tanınmamasıydı. Anadolu’nun kalbinde yer alan bu kadim şehir; geçmişin izlerini taşıyan yapılarıyla, tabiat zenginlikleriyle ve en önemlisi yetiştirdiği gönül sultanlarıyla büyük bir değere sahiptir. Ancak bu değerin yeterince anlatılamaması, Aksaray’ın bir “marka şehir” olarak ön plana çıkmasını zorlaştırmaktadır.

Her şehir ve her topluluk kendi içinden çıkan değerlerle tanıtılmalı, anlatılmalıdır. Aksaray da kendi tarihî ve manevî kimliğiyle tanıtıldığında, bu şehrin ruhu daha etkili yansıtılacaktır.

Aksaray yalnızca fiziki güzellikleriyle değil, aynı zamanda yetiştirdiği gönül erleriyle de yüzyıllardır maneviyatın merkezlerinden biri olmuştur. Taptuk Emre, Yunus Emre, Somuncu Baba, Şeyh Cemalettin Aksarayi, Hallac-ı Mansur, Yusuf Hakiki Baba, Genç Osman, Bayram Baba ve yakın tarihimizde Ahmet Efendi, Mehmet Efendi, İzzet Efendi gibi Allah dostları bu topraklarda iz bırakmışlardır.

Bu kutlu insanların mirasını tanıtmak, sadece Aksaray’ın değil, bütün bir milletin görevidir. Onların hikmetli sözleri, yaşamları ve topluma kattıkları manevî değerler; tanıtımın en sağlam temellerindendir.

Toplantıya davet edilen gazeteci ve akademisyen Prof. Dr. Nuran Yıldız, şehirlerin tanıtımı ve marka değeri üzerine yaptığı sunumla toplantıya ayrı bir katkı sundu. Prof. Dr. Yıldız, özellikle dijital iletişim, medya yönetimi ve yerel kimlik üzerine önerilerde bulunarak Aksaray’ın hak ettiği değeri kazanması için uygulanabilir stratejiler sundu.

Toplantı boyunca vurgulanan temel düşünce şuydu: Aksaray’ın tanıtımı sadece yöneticilerin değil, halkın, basının, STK’ların, iş dünyasının ve hatta her bireyin ortak sorumluluğudur.

Vali Kumbuzoğlu’nun sözleri toplantının özetiydi:

“Başka Aksaray yok. Ama burası kadar güzel yer de çok az. Bu değerin farkına varmalı ve tanıtımda daha cesur, daha bütüncül bir vizyonla hareket etmeliyiz.”

Eğer biz Aksaray’a hak ettiği değeri verir, onu doğru anlatır, sahip çıkar ve geliştirirsek; Allah da bu şehre bereketini ve güzelliklerini artıracaktır inşallah.

Aksaray Valisi Sayın Kumbuzoğlu’nun önderliğinde başlatılan bu tanıtım vizyonu, sadece bir başlangıçtır. Aksaray’ın tarihini, kültürünü, maneviyatını ve potansiyelini dünyaya tanıtmak; geçmişe vefa, geleceğe yatırımdır. Bu şehir; Kapadokya'nın kalbinde, ruhu olan bir yerdir. Aksaray; taşında dua, toprağında hikmet, havasında tevazu taşıyan müstesna bir Anadolu şehridir.

 “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.” (Dârimî, Mukaddime 9).Hadisi Şerif

Aksaray’a faydalı olmak, sadece maddi projelerle değil, onun ruhunu, tarihini ve gönül erlerini dünyaya tanıtmakla da mümkündür.

Çünkü gerçekten de “Başka Aksaray yok.”
Ve bu eşsiz şehri, sadece Türkiye değil, dünya tanımalı.
Bu da bizim ortak sorumluluğumuzdur.