AKSARAY, İlçelikten kurtulup Vilayet olalı 34 yıl geçti. 34 yılda, 15 vali, 7 belediye başkanı gördü.  İktidarlar ve Belediye başkanları sayısız hizmetler yaptı. Aksaray il merkezi, ilçeleri, kasabaları, köyleri, yaylaları ve mezraları, yol ve su gördü. Aksaray, gelişti, büyüdü, sanayide, tarımda ve hayvancılıkta çok ciddi gelişme kaydetti. Yolsuz, susuz tek bir yer kalmadı. Dolaysıyla zenginleşti, yaşama düzeyi yükseldi. Üniversitesi oldu. Özel sektör gelişti sayısız yatırım ve ihracat yaptı.

Aksaray önemli ticaret yolları ve verimli araziler üzerinde bulunuyor. Doğu-Batı, Kuzey- Güney arasında KÖPRÜ. Turizm potansiyeli yüksek bir şehir. Sanayide öncülüğünü sürdürüyor. Kültür, bilim, turizm ve şehirleşmede arzulanan yere varma çabasını devam ettirmektedir. Ne yazık ki şehirli olma ve turizmini geliştirme iddiasında kaplumbağa hızıyla yürüyor, pek önemsemiyor.

 Şehirli olmada at izinin it izine karıştığı görülüyor. Merhametin, saygının ne anlama geldiği pek anlaşılmıyor. Sürekli iddiaların ve kavgaların, gizli kin ve örtülü savaşın yapıldığı yer olmaktan Aksaray bir türlü kurtulamıyor. Gerçekte huzur ve mutluluk içinde ve yarınından emin olarak yaşanan şehir olması bekleniyor. Aksarayın, çok ciddi göç alarak büyümesi de ayrı bir sorun getiriyor.

İnsanlar, idealden uzaklaşıyor, hür iradesiyle gideceği yeri, yapacağı işi, seçeceği mesleği seçemiyor. İnsanlar yorgun, mutsuz, karamsar.  Gençlik söğüt dalı gibi bir o yana bir bu yana sallanıp duruyor. Çünkü idealist olma ülkemizde önemsenmiyor, hatta kınanıyor.

Hayat okulunda, en mert ve en dürüst insan bile şartlara göre değişen bir bukalemun olabiliyor. Normal ve insanca yaşama ortadan kalktı. İnsanların iki yüzü oluyor, bir görünen, diğeri görünmeyen. Görünen yüze göre hareket ettiğinizde her an yanılmanız, aldanmanız söz konusu. Önemli olan görünmeyen yüzünü tahmin edebilmek. Toplumun yaşantısı oynak bir zeminde devam etmektedir. Dolaysıyla insanları perişan oluyor, mücadele ruhu ve yaşamadan zevk alma azalıyor.

Aksaray’da yaşayanların; sistem yorgunluğunu, iş yorgunluğunu, kalp yorgunluğunu, ihanet yorgunluğunu, geçim yorgunluğunu, seçim yorgunluğunu, dedikoduları, atmak için titreyip özüne dönmesi ve tutamayacağı sözü vermeyerek sade bir insan olması gerekmektedir.

Aksaray’da ESNAF ÇARŞILARI ve Pazar yerleri oluşmamıştır. Bu gün sadece mükemmel olmamakla beraber, sarraflar çarşısı oluşmuş ve kümeleşme gerçekleşmiştir. Planlanmış modern şehirlerde esnaf grubunun, ayrı sokağı, meydanı ya da Pazar yeri bulunması ticarete zenginlik ve hareket katmaktadır.

Anlatmaya çalıştığımız meselelerde asıl sorumlular, milletvekilleri Cengiz Aydoğdu, Ramazan Kaşlı, Hüseyin Altınsoy, belediye başkanı Evren Dinçer ile İl başkanları Hamza Aktürk ve Mustafa Çölkesen dir. Yanlışları düzeltmek, eksikleri tamamlamak, yapılması gerekenleri yapmak, yapılmaması gerekenleri de yaptırmamak bunların elindedir. Özellikle kültür, sanat ve medeniyet ve inanç konularında doğrudan sorumla olan Cengiz Beydir.

Özellikle Cengiz Bey’in, parti siyasetinden kültür, sanat, inanç, turizm ve medeniyet konularına biraz zaman ayırarak, belli odakları harekete geçirmesi gerekmektedir. Siyaseti bıraktığında elinde sadece bunlar kalır. Aksaray, siyasetle kültür, sanat ve medeniyeti karıştırdığından, ayırma zamanı çoktan gelmiş ve geçmektedir. Neden ilki Cengiz Bey başlatmıyor?

    HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.