Aksaray’da belediye başkanlığı yapanların sorunu, çalışmalarına muhalefetten ziyade kendi partilerinin tepeden bakması, bahaneler uydurması, moral bozması ve firen olmasıdır. Bilgim ve yaşamım içinde bu senaryo 1963’den beri sahneden hiç inmedi. 52 yıldır devam etmektedir. Çok iyi hatırlıyoruz çünkü defalarca izledik ve ezberledik. 1963 yılında Mehmet Dalkılıç, Cumhuriyet Halk Partisinden, belediye başkanı seçilere 1973 yılına kadar on yıl başkanlık yaptı. Özellikle ilk dönem çok başarılı oldu.

   O günün güçlü iktidarı, Adalet Partisi ile geçinme yolunu buldu ama kendi partisiyle bulamadı. CHP’den 1989- 1994 döneminde, Memiş Akın başkan oldu. Beş yıl belediye başkanlığı yaptı. İktidar olan Anavatan Partisiyle anlaşma yolunu buldu ama kendi partisinde bulamadı. Çok güzel hizmetler yapmasına rağmen Memiş Akın’ın ikinci dönem belediye başkanlığını kaybetmesinin baş mimarları Dalkılıç ve Abdullah Emre İleri’nin olduğunu herkes çok iyi bilir. Akın’a ve Aksaray’a yazık ettiler.

    Güçlü iktidar olan Adalet Partisinden, 1973 yılında belediye başkanı seçilen, Takı Tatlıpınar, iki dönem belediye başkanlığı yaptı. Muhalefeti ikna etti, gönlünü aldı lakin kendi partisinin yönetimi ile milletvekilinin biriyle hiç anlaşamadı. Dolaysıyla topal ördek olarak başkanlık yaptı. Bakanlardan ve başbakandan istediği desteği almak için milletvekilini geçemedi. Parti içi hiziplerin amansız mücadelesi, hizmetin artmasını gerçekten önlemeyi başardı. Birçok hizmeti getiremediler. 

     6 Kasım 1983’de yapılan Genel seçimde, Anavatan Partisi Aksaray merkezden 12.700 oy aldı. Mart 1984’te yapılan Mahalli seçimde ise belediye başkan adayı, Emin Gürün 5.500 oy alarak başkan oldu. Takı Tatlıpınar 5.000, Memiş Akın 4.005, Mehmet Dalkılıç 2020 oy aldı.  25 kişilik belediye meclisine, Anavatan Partisi’nden 11, muhalefet partilerinden 14 kişi meclis üyesi oldu.

    Emin Gürün, belediye meclisinde ekseriyeti alamadığı gibi Parti içindeki hiziplerinde, karşı çalışmasıyla oda topal ördek oldu. ANAP altı eğilimden oluştuğu için birbirine yabancı ve değişik görüşlerden olan insanlar ilk dönem birbirine omuzdan baktı. Anavatanın kurucusu ve Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy’da uzaktan kumandayla iç çekişmeleri önleyip birliği sağlayamadı. 

    Ankara’nın para vermek için istediği projeler bir türlü hazırlanıp verilemedi. Projesizde para alınamadığı için yeterli yatırım yapılamadı. Belediyelere verilen paralarla, Aksaray hak ettiği hizmeti alamadı. Hizmette zayıf oldu. Anavatan dönemide böyle bitti. 5 yıl nasıl geçti kimse bilemedi.

      !994 Mahalli seçimlerinde, Refah Partisinden Ahmet Er Belediye Başkanı seçildi. Bir kısım, Millî Görüş sahibi olanların dışında ne kendi parti mensuplarının ne iktidar ve muhalefet parti yöneticilerinin ve hiç kimsenin fikrini almadı. İlin Valisiyle de yeterli diyalog kuramadı. Başkan, yakın çevresiyle kapalı devre çalışmamalarına devam etti. 

     Aynı partiden Milletvekili ve bakan olan Mehmet Altınsoy’la arası açılınca, sessiz yürütülen şiddetli hizip ortaya çıktı. Aksaray bu dönemde de beklediği hizmetler için gereken parayı alamadığından, Aksaray, yine yeterli hizmetten mahrum kaldı 1999 Mahalli seçimde MHP’den Osman Ertuğrul, Aksaray Belediye başkanlığını kazandı. İlk iki yıl havasından geçilmedi. Kendi kafasına uymayanları küçük gördü, hatta ezmeye çalıştı, birçok kişiyi kırdı. Kendi dar ekibiyle çalışma yetersiz kalınca, diğer insanları görmeye başladı. Belediye başkanlığının, parti bağnazlığıyla örtüşmediğini anlaya bildi. Ertuğrul, iktidar ve ilin valisiyle birlikte çalışma mecburiyetini kavradı. Dolaysıyla hizmet akışı biraz hızlandı ama süre bitti.

     2004 yılında ki Mahalli seçimlerde Ak Parti’den Nevzat Palta belediye başkanı seçilerek göreve başladı. Partisi çok güçlü bir iktidardı ve ilin dört milletvekili de Ak Partiden seçildi. İktidar, belediye ve ilin valileri aynı takımın oyuncuları idi. Muhalefetin M’si ortada yoktu. Ama Rüyalarında bile görmedikleri yetkiler üzerlerinde toplanınca havalara girdiler. Küçük tepeler, dağlar bir tarafa Hasandağı’nı bile göremediler. Bu havayla, 2014’de kadar 10 yıl belediyeyi ve ili yönettiler, yaptıkları ortada, 

      2014 seçimlerinde Ak Parti den Haluk Şahin Yazgı belediye başkanı seçildi. 2002’de idealist çizgide kurulan Ak Parti’de, 10 yıl içinde menfaat ve koltuk kavgaları ve hizipler doğal olarak tavan yaptı. En görüneni de belediye başkanı ile il başkanının çatışmasıydı. Birinin ak dediğine diğeri kara demeye başladı. Gelecek ve güç kavgasından kurtulup, birlikte Aksaray’a hizmet kavgası gerilerde kaldı. Vekiller, belediye başkanı ve il başkanı kendi akıbetleriyle meşgul olmaya önem verdiler. Dolaysıyla güçlü iktidarın belediye hizmetleri sıradan hale geldi. 

     2019 Mahalli seçimlerine gelindiğinde, Ak Parti ’de hizip kazanları fokur, fokur kaynıyordu. Hizipler kendi adamını getirmek için dünyanın alavere, dalaveresini çevirmeye başladılar. Ama herkesin hevesleri kursaklarında kaldı. Bunu gören üst akıl, hizip kazanının içinde olmayan ve siyasete hiç bulaşmamış Evren Dinçer’i aday gösterdi. Partideki bütün hiziplerin ölüsü yoktu ama yası vardı. Önce ne yapacaklarını şaşırdılar ama yapacakları da bir şey yoktu. Kimisi destek vermedi, kimisi kerhen verdi ve Dinçer partiden ziyade, halkın desteği ile seçimi kazanarak başkan seçildi.

     Birinci dönem Dr. Evren Dinçer kendi gayretleri ile hizmet yaptı. Milletvekili Cengiz Aydoğdu’nun dışında kimse samimi destek vermedi. Halka sorduğumuzda, dürüstlüğü ve çalışkanlığına kimse laf etmiyor ve beğeniyor. Ne yazık ki partideki bazı güçler halk gibi düşünmüyor, başarısız olması için sessizce çalıştılar. İftira ve dedikodudan da geri kalmadılar. Hizipler i   kinci dönem aday olmasını önlemek için ellerinden geleni yine yaptılar ama başaramadılar Dinçer aday oldu ve kazandı. Önerimiz: Cengiz Aydoğdu’nun bir kıdemli milletvekili ve bir ağabey vede devleti çok iyi tanıyan birisi olarak, Evren Dinçer’in başarısız olması için olumsuz ve gereksiz davranış ve engellemelere mâni olması ve hizmet akışını güçlü bir şekilde sağlaması beklenmektedir. 2016 yılında, Aksaray’daki gidişata el koymasını arz etmiştim. O tarihte, şu an Ak Partiyi yönetenlerin hiçbiri gündemde yoktu. Evren Dinçer’in adı bile yoktu.

       Ne yazık ki öneriye sıcak bakmadı, halende bakmıyor. Önemli olan, Aksaray siyasetinin büyüğü olarak, Cumhurbaşkanından ve bütün ilgililerden Aksaray belediyesinin daha çok hizmet alması için para temin etmesidir. Yeter artık deyip 52 yıldır devam eden belediye başkanları ile partileri arasında ki anlaşmazlığı çözüp, Aksaray’ın makûs talihini değiştirerek tarihe geçmesidir. Bunları sağladığında Aksaray ve Cengiz bey kazanacaktır. Aksaray, Konya ve Kayseri ile yarışacaktır.

        Aksi halde manasız ve zarar veren parti ve belediye kavgaları devam edecektir. Taktir sizin. Evren Dinçer’inde hizmete yoğunlaşarak, halkla bir olmaya devam etmesi beklenmektedir.                          HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.

 


21.03.2025 10:34:00

Rasim Gül

AKSARAY BELEDİYE BAŞKANI, DR. EVREN DİNÇER

AKSARAY BELEDİYE BAŞKANI, DR. EVREN DİNÇER