Geçenlerde bir dostum WhatsApp aracılığı ile bu kıssayı bana gönderdi ve okuduğum bu kıssa zihnimde derin izler bıraktı. İsmini hatırlayamadığım bir hoca efendi, Uhud Dağı’na uzun uzun bakıp talebelerine şu soruyu sormuş:
"Okçular Tepesi’ni terk eden sahabeler kimdi?"
Cevap yok…
Hoca efendi tekrar sormuş:
"Okçular Tepesi’ni terk eden sahabeler kimdi?!"
Talebeler mahcup bir şekilde, "Bilmiyoruz hocam" demişler. İşte o an, hepimizin beynini ve kalbini sarsması gereken şu kelimeler dökülmüş hocanın dilinden:
"İnanın, ben de bilmiyorum… Aslında hiç kimse bilmiyor!
Çünkü Ashab-ı Kiram bu olayı kimseye anlatmamış! Tarih sayfalarına isimleri geçmemiş, çocukları dahi bilmemiş, eşleri dahi öğrenememiş. Radiyallahu Teâlâ Anhum Ecmain…
O kutlu insanlar, birbirlerinin hatalarını dillendirmemiş, geçmişte yapılan bir hatayı fırsat bilip kardeşlerini mahcup etmemişler. Cemel ve Sıffin gibi zor zamanlarda dahi kimse kimseye, "Sen zaten Uhud’da da tepeyi terk etmiştin!" dememiş.
Birbirimizi Hatalarımızla Vurmamak
Bugünün dünyasında, en küçük bir yanlışta birbirimizi yargılamaktan, hataları yüzüne vurmaktan çekinmiyoruz. "Ben sadece gerçeği söylüyorum" diyerek nefsimizi kandırıyor, kardeşimizin günahını uluorta konuşuyoruz. Oysa Uhud, sadece bir savaş değil, bir ahlak ve edep dersidir.
Ashab-ı Kiram, hataları affetmeyi ve gizlemeyi bilmişti. Onlar, bir Müslüman’ın günahını ifşa etmeyi, kardeşinin ölü etini yemekle eşdeğer gören bir bilince sahipti.
Biz ise, bırakın büyük hataları, en küçük kusurları bile fırsat bilip, onları dillendirmekten geri durmuyoruz. Şeytan bize, kardeşimizin düşmesini fırsat bilerek, onu daha da yaralamayı fısıldıyor.
Ama biz bu gerçeği Uhud’un aslında bir yenilgi değil, bir zafer olduğunu anladığımızda fark ettik…
Bugün, özellikle de şu mübarek ayda, Berat gecesi arifesinde bu sözleri kalbimize mıhlayalım:
Kardeşimizin hatasını örten, Allah’ın merhametine nail olur.
Dilimizden dökülen her kelimenin bir vebali var.
Başkalarının günahlarını konuşmak yerine, kendi kusurlarımızı gözden geçirelim.
Ya Rabbi…
Bize Ashab-ı Kiram ahlakını, edebini, vefasını nasip eyle.
Kardeşlerimizin hatalarını açığa çıkarmaktan bizi muhafaza eyle.
Hatalarıyla vurmak yerine, onları sarıp sarmalayanlardan eyle…
Amin!