Biz her vali geldiğinde heyecanlanır, umutlara kapılırız. İlimize 14 üncü vali geldiğinde de aynı duygu ve heyecanla bekledik ve bekliyoruz aceba bu sefer ŞEHİR İÇİ TRAFİĞİ düzelir mi diye, ne yazikki umutlarımız hayal olacak gibi.

Bozuk-düzeni düzeltmekte siyasetçiler oy kaybederiz korkusuyla uzak dururlar. Gördükleri, duydukları hadiseleri görmez ve duymazdan gelmeyi marifet ve siyaset sanırlar. Hâlbuki boş bir düşüncedir, vatandaş ne kördür nede sağır, her şeyin cevabını günü geldiğinde vermeyi çok iyi bilir.

Siyasetçinin çekindiği işleri, devleti temsilen valiler yapar, çünkü devlet kimseden korkmaz. Bugüne kadar böyle görmedik. En basiti, ara yolları geçtik, ana arterler de bile, 4 lü park lambasını yakıp bir şeridi trafiğe kapatmak hak olarak görülüyor.

Görünür ve okunur şekilde şehir içi yön levhalarını koymak pahalı mı?
Ana yola çıkarken, kör noktaları kaldırmak veya çıkış vermemek çok mu zor?
Ev taşıyan araçların işaret bile koymadan, yolu kapatması serbest mi?

Tırların ve kamyonların istediği zaman şehir içine girip çıkmaları ve havalı kornalarını çalmaları, toprak, kum vs. taşıyan kamyonların çadır çekmeden trafiğe çıkmaları serbest mi? Bu tip soruların muhatabı kimdir deyince cevap verecek kimseyi bulamamak normal mi?

Vali ve belediye başkanının yanlarında bulunanlar, genelde evet efendimci ve biatçı olduklarından uyarı ve ikaz görevlerini menfaatim ve pozisyonum bozulur diye yapmazlar. Ancak saf değiştirdiğinde, hataları defalarca söylediğini ama bir türlü anlatamadığını övünerek anlatırlar. Hâlbuki hepsi yalandır, hataları hiç söylememişlerdir.

 Valinin yakınında bulunan gerek siyasetçi gerekse bürokratlar, şehir içi trafiğinin halkı canından bezdirdiğini hiç mi söylemiyorlar?  ‘’Adamın biri Koçhisar’lıya, Koçhisar’ın şerefi nereden geliyor diye sormuş, oda gözün kör mü, koskoca TUZ GÖLÜNÜ ’’ demiş.

Bazı yazar ve gazeteci arkadaşlar, valimizin çok çalıştığını yazıyorlar ve haber yapıyorlar. Bu yazılara ve haberlere hiç itirazımız yok. 20-30 yıl sonra, falan vali zamanında yapıldı diyebileceğimiz eser görmek istiyoruz. Rutin işleri zaten vali yardımcılarımız ve il müdürlerimiz yapıyor.

 Şehir İçi trafik sorunu ile ilgili kararları; vali başkanlığında, belediye başkanı, emniyet müdürü, jandarma alay komutanı, karayolları şube müdürü, Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanından oluşan komisyon karar veriyor. Vali istediğinde diğer kurum, STK lar ve derneklerden temsilci çağırabiliyor.

 İlin üst seviyesindeki kişilerin oluşturduğu komisyon, insanları çileden çıkaran şehir içi trafiğine rahatlatıcı bir çözüm getiremiyorsa diyecek tek kelime yoktur. Her yaya, her araç kullanan sürücü, dükkânında müşteri bekleyen esnaf, başının çaresine baksın veya çözümü bir başka bahar da beklesin.

Bildiğimiz kadariyle, şehir içi trafik sorunu asla kalfa kafasıyla, herhangi bir mühendis kafasıyla çözülemez. Ülkemizde bu işi aylarca çalışarak çözen profesyonel kuruluşlar var. Olayı çözecek bu tip kuruluşlardır. Tabi ki bunları valimiz ve belediye başkanımızda biliyorlar, ama sonuç yok. 

Ticareti engelleyen, ölümlere, yaralanmalara, kavgalara sebep olan şehir içi trafik sorununun neden çözülemediğini bizlere de anlatsalar da, boşu boşuna çözüm beklemekten kurtulsak olmaz mı?
      
 Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.