Siyaset ve bürokraside görev alanlara karakter ve omurga lazım. Ülkede ise çok az olduğu bir gerçek. Oran olarak,Karakterli ve omurgalı olanlar yüzde ellinin altında denebilir.Bu oranın belgesi var mı denirse var. Birinci belge halktır,geniş çaplı bir bilimsel bir anket yapıldığında kabak gibi ortaya çıkar.İkinci son 200-300 yıldırbaşımıza gelenlerdir.Halk, huzurlu mutluve güvende yaşamak ister. Bunun içinfırsat verilirsekendisini temsil edecek, karakterli ve omurgalı birini seçer, birilerinin de bürokrat olmasını önerir. Beni yönlendirip yönetsin diye. Dolaysıyla halkta bir eksiklikve kusur aranamaz. Eksik varsagidersin diye vekilini seçer.Berbat etsin diye değil. Ama yıllardır milletvekilini halk değil genel başkan seçiyor.

       Karakter: Bir insanın kendine özgü, onu başkalarından ayıran temel belirti onun davranışlarını belirleyen ÖZELLİK. Daha basit tarifle insan, özellikli olarak yaratılmıştır, özellikleriyle tarif edilir. Tarif edilemiyorsa, o insan yaratılış özelliklerinden birçoğunu kaybetmiş sayılır. Bu nasıl anlaşılır? Yalan söylüyorsa, başkalarının hakkını gasp etmekten yüzü kızarmıyor, utanmıyorsa, hak-hukuk ve adaleti önemsemiyor, iftira ve münafıklık yapmakla hayatını devam ettiriyorsa, sözünü tutmuyorsa bu canlıyı insanlık değerleri üzerinden tarif etmemiz söz konusu olamaz.

        Omurgalı olma ise: ‘’ Verdiği sözün arkasında duran, ne dediği, demediğibelli olan ve yalan söylemeyen, kimsenin hakkını yemeyen insan olarak tarif ediliyor. Her okuyucumuz, karakter ve omurga konusunda önce kendini test etsin. Sonuç zayıfsa önce kendini düzeltsin. Sonra da kendini ve ülkeyi idare edecek siyasetçi ve idareciyi değiştirmeye hakkı olsun.Gerçek vatandaşlık görevi o zaman yapılmış olacak. Zayıf karakterliler, omurgasızlar, siyaset ve idarede barınamazlar.

           Bu değerlendirme neticesinde, karakteri zayıf ve omurgasızları seçmeyecek ve bürokrasiye atanmasına mani olacaktırDolaysıyla siyaset ve bürokraside temiz insanlar olacağından, ülkeye ciddi hizmet yapılacaktır.Aksi hal,yüz yıllardır olduğu gibi, ‘’Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar?’’ tartışmasına benzeyecek. Uzayıp gidentartışmadan hizmet çıkmayacak,hiçbir neticeye varılamadığından, çözüm çıkmayacaktır.Ancak insanları birbirine hasım etme pek ala başarılacaktır. Bu ahvalde siyasetçi ve bürokrat nasıl verimli olacak halkın meşru taleplerini nasıl karşılayacak?

          Kim ne derse desin, Türkiye’de istisnalar hariç siyasetçi- bürokrat ve halk ne olursa olsun önce gelirini ve konumunu korumaya bakıyor. Karakter ve omurgayı hiç önemsemiyor. Çünkü her iki taraf hakka, hukuka ve adalete fazla takılmıyor zararıda HALK ödüyor.Halkımız ve siyasetçilerimizde,zihinde saklama gücü denilen HAFIZA gittikçe zayıflıyor. Aptala bile bir iki defa söylenecek sözler, halka yüzlerce defa söylenerekbeyin yıkanıyor. AdetaAdolf Hitler ve sağ kolu Goebbels ’lerin, Türkiye de sayısı gün geçtikçe hızlı artıyor.

          Halkımızın güzel sözlerinden: ‘’Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz’’ ,‘’ İyi laf yılanı deliğinden, kötü laf insanı dinden, imandan çıkarır’’, ‘’ Halkını tüketen milletlerin kendileri de tükenir’’ EFLATÜN. ‘’ Halka halkın diliyle seslenmeyenler istediklerini anlatamaz’’ Jean J. Rousseau.

         Devlet ve hükümetimiz umarım, Suriye bataklığından yüzününakıyla çıkar. Milletimiz, terör belasından kurtulur.Milletimizin yeniyılını yürekten kutluyor, esenlik diliyorum.

  HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.

 

 

 

 

 


30.12.2024 11:08:00

Rasim Gül

SİYASETÇİ VE BÜROKRAT KARAKTERLİ VE OMURGALI OLMALI

SİYASETÇİ VE BÜROKRAT KARAKTERLİ VE OMURGALI OLMALI