Türkiye Cumhuriyeti ilk yıllarında 1.,2., Balkan ve 1. Dünya Savaşıyla Kurtuluş savaşından çıkan milletin fertlerinin birikimlerinin olanlarının da erimesiyle  genel olarak işletme kurulacak sermayeden yoksundu. 

  Bu arada bu yarım asır süren savaşlar nedeniyle kurulan fabrika veya fabrika vari kuruluşlarında savaşın sıkıntılarının  sebep olduğu olumsuzluklardan dolayı işlerini devam ettirememesi nedeniyle devletin sanayileşmeye ve ekonomiye yön vermesi  elbette ki  o zamanlar yerinde kararlardı.!!! 

DEVLETTEN ALDIKLARI İHALELERLE PALAZLANANLAR OLUŞAN SERMAYELERİYLE  KENDİ SANAYİMİZİ KURMAK YERİNE BATILI ÜLKEALERİN SANAYİLERİNİN  MÜMESSİLİ OLMAYI TERCİH ETTİLER!!! 

   Daha sonraları ise Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren ihaleleri alan geneli tek partinin yandaşlarından oluşanların biraz palazlanmalarıyla oluşan sermayeleriyle kendi sanayimizi kurmak yerine batılı devletlerin sanayi kuruluşlarının mümessilliklerini almayı tercih etmeleri. 

  Devletinde belli bir zamandan sonra yani kendi sanayisini tam kuramadan kalkınmış ülkeler gibi elini sanayileşme ve ekonomiden çekmesi yanlışı olmasaydı birde ülkemizin 2. Dünya savaşına girmemesi göz önüne alındığında bununda avantajıyla şu anki konumuna en az bundan 50 yıl önce gelmesi mümkünken bunun yapılmaması nemenem olduğu belli olmayan devleti akla gelen her işe karıştıran Karma ekonomik model ile  yerlerde sürünmekten onlarca yıl bir çok kalkınma proğramına rağmen kurtulamadık. 

 KAMUNUN SANAYİ KURULUŞLARINI SİYASİLERLE DEVLET YÖNETİMİNE 61 ANAYASASIYLA BÜYÜK ORTAK HALİNE GETİİLEN ÜS BÜROKRATLAR ON YILLARCA BABALARININ ÇİTFLİĞİ GİBİ KULLANDI!!! 

  Fakat devletin işletmelerini çiftlikleri gibi kullanan iktidar partilerinin ve 1961 Anayasasıyla iktidarın büyük ortağı haline getirilen silahlı ve silahsız  üst bürokratların buna fırsat vermeyerek akla ziyan Devlet özel teşebbüs ortaklığı ismi verilen tam olarak ne olduğu belli olmayan Hibrit bir ekonomik sistemle ülke ekonomisi yönetilmeyi çalışılıyordu.!!! 

ASKERİ DARBELERİNDE ETKİSİYLE KALKINMAMIZ MEHTER MARŞINDAKİ İKİ İLERİ BİR GERİ SİSTEMİ VE DEVLETİN EKONOMİ ÜSTÜNDEKİ ETKİSİNİ KAYBETMEK İSTEMEMESİ İLE ROLANTİ OLUŞTU!!! 

  Birde bu arada neredeyse alışkanlık haline gelen ve 10 yılda bir tekrarlanan askeri darbelerle  kelimenin tam anlamıyla  ekonomik ilerlememiz Mehter marşındaki gibi iki ileri ,bir geri gittiğinden dünyanın her yönüyle bizim sahip olmadığımız imkanlarına sahip ülkeleri ekonomik ve demokratik yönden bizi fersah, fersah geçerken biz maalesef hem ekonomik, hem de demokratik yönden yerimizde on yıllarca saymaya devam ettik.!!! 

   Bu sakat ekonomik sistem nedeniyle eller aya giderken biz yaya, onlar Mersine giderken biz ise tersine gitmeyi bir meziyet saydık.!!! 

   Bu akla ziyan adına Devlet ve özel teşebbüs ortaklığıyla yürüten “Hibrit “ ekonomik sistemiyle bu millete tüm iktidarlarında analarından emdiklerini burunlarından getiren Bülent Ecevit’in 1977-79 yıllarında ülkemizi akla gelebilen her türlü gıda ile ihtiyaç mallarına muhtaç ettiren o sıkıntılarının yaşatılmasına gebe olan sistem bir cesur adamın çabalarıyla sona erdi. 

   tamı, tamına 41 yıl önce bu gün milletimizin Şehit Başbakan Adnan Menderes’ten sonraki 2. Adamı 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal tarafından 1980 yılının 24 Ocak günü alınan ve kararların alındığı günle anılan kararlarla kurtularak ülkemizin şu anki haline gelmesi çalışmalarının temelleri oluşturuldu.  

   Uzun dönemde ekonominin dışa açılması ve devletin piyasalara müdahalesinin azaltılması için alınan bu kararlarla daha önceleri kalkınmış ülkelerde tedavülden kaldırılan elektrikli ve elektronik araçlarla binek arabalarının oralarda çöpe atılacak veya eritilerek geri dönüşüm olacak kalıplarını getirip bunları da yüksek gümrük duvarları nedeniyle modern olanlarından misli, misline yüksek fiyatlar satılması  başta olmak üzere bir çok olumsuzluk ortadan kaldırıldı. 

    Alınan yeni kararlarla müteşebbisin önü açılarak günümüzde ülkemizin geldiği sanayileşme ve ekonomik seviyenin temelleri atıldı. 

ÖZAL DÖNEMİNDE DÜNYANIN HER ŞEHRİNE UÇAN UÇAKTA BİR TÜRK İHRACATÇISI VARDI!!! 

   Alınan kararlarla ülkemizde Ecevit hükümetinin döneminde yaşanan ihtiyaç malları sıkıntısı tamamen tarihe gömülürken üretimin teşvikiyle ve buna bağlı olarak ihracatında teşvikiyle o zaman neredeyse dünyanın her ülkesine uçan her uçakta elinde içinde üretilen mallarının numunesi olan bir iş adamı veya tanıtımcısının uçmaya başlamasıyla bu günlere geldik. 

    Bu günlere gelmemiz için bu karları alarak 12 Eylül darbesine kadar istikrarlı şekilde  7 ay yürüten, ardından ise 12 Eylül darbesini yapanlar tarafından kurulan hükümette genel olarak Demirel hükümetindeki bakanlıkların müsteşarlarının bakanlığa getirilmesi üzerine Başbakanlık Müsteşarı olan Özal’ın Başbakan yardımcılığına getirilmesi fakat bankerlerde paralarını batır paralarının devlet tarafından ödenmesine karşı çıkığı için kendi partisinin 1983’ün Kasım’ındaki iktidarına kadar  engellenen kararları iktidarına tavizsiz olarak yürüten Özal ve arkadaşlarının ruhlarının şad mekanlarının cennet olması dileğiyle. 

    Rabbim yar ve yardımcımız olsun. 


25.01.2021 00:22:00

Ali Genç

ÖZAL’IN CESARETİYLE ALDIĞI KARARLAR

DÜNYANIN 1. LİGİNE ÇIKMAMIZI SAĞLAYAN 41 YIL ÖNCE ÖZAL’IN CESARETİYLE ALDIĞI KARARLAR