1901’den bu yana verilen 764 Bilim Nobel ÖDÜLÜ’nün %20’ si olan 152’sini İsrail aldı. Türkiye bir, İslam Alemi beş ödül aldı. Yahudi’ler, Türkler ve diğer Müslüman halkından daha mı zeki? Elbette değil. Ama eğitime, bilime ve dünya hakimiyetine verdikleri önem, başka hiçbir millette yok. Yahudi kültüründe eğitim ve bilime müthiş önem veriliyor.
Türkiye’nin, bilime, bilim adamına ve eğitime, verilen önem bugünü kadar başarıdan hayli uzak kaldı. Çünkü Milli bir yol izlemedi. Nobel Ödülü alan Orhan Pamuk’ta kabul görmedi, dışlandı. Nedeni belli. İslam dünyası da başarısız. 1902’ den bu yana altı Bilim Ödülü, 152 ödülün yanında yok sayılır. Nobel Ödülü alan bilim adamları; Muhammed Abdüsselam, Ahmet Zewail, Aziz Sancar, Orhan Pamuk, Moungi Bawendi ve Daron Acemoğlu’dur.
Amerika 375, Birleşik Krallık 129, Almanya 108 ve Fransa 69 Nobel ödülü aldılar. Bu ahval karşısında Türk ve İslam ülkeleri bilim sahasında ne kadar başarılı olduğu açıkça görüldüğü için yoruma gerek yok. İlam Dünyasının nüfusu, 2 milyara yakın. En zengin yer altı kaynakları mevcut. Dünyada Yahudi nüfusu 15- 16 milyon. Akıl ve mantığı kullanmak kaydıyla, amasız, fakatsız yorum okuyucuya ait.
Türkiye, üniversitelerinde, sayısız akademisyen görev yapıyor. Bilim ve teknoloji alanında dünya ile yarışma söz konusu bile değil. Halen birçok gence diploma veriliyor. Ancak diploma işe yaramıyor. Yüzde doksan diplomalılar devlet kapısında iş arıyor. Bilime asla ilgi duymuyorlar. Türkiye’de, ömrünü bilime adayanın sayısı gerçekten yok denecek kadar az. Acaba bu sonucun sorumlusu kim veya kimler? Ne yazık ki sorumluluğu kabul ederek özür dileyen hiç olmadı. Siyasiler ve idareciler suçu başkasına atmakta oldukça mahir.
Yahudilere karşıyız, İsrail katil devlet, Filistin halkına zulmediyor, soy kırım yapıyor, dünya ülkeleri sessiz kalıyor, Filistin’e sahip çıkılmıyor demekle olmuyor. Kahrolsun İsrail, yaşasın Filistin demekle de hiçbir şey olmuyor. Önemli olan bilim, teknoloji ve dünya siyasetinde İsrail’i geçebilme. Zenginleşme, Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslarda söz sahibi olabilmedir.
Türk Devletler Teşkilatı’nın üyesi olan Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan 8 Nisan 2025’te 12 milyar dolar karşılığında, Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyetini tanıyarak, Büyük Elçilerini atadılar. Dolaysıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığını inkâr ettiler. Avrupa birliği baskı yapmış. Elbette doğrudur. İsrail ve Yunanistan’ın işi, Türkiye aleyhinde çalışmaktır. Bütün bunlar olurken Türkiye Devleti, yetkililerinin eli armut mu topluyordu?
Koskoca Türk Devlet, Türk Cumhuriyetleri üzerinde yapılan çalışmaları, en az iki yıldır hiç mi göremedi? Lafla, hamasatla peynir gemisi yürümüyor. Önemli olan içte Milli Birliği sağlamaktır. Türkiye, Türk devletlerine mali ve siyasi bir gelecek vaat etmelidir. Aksi halde yıllarca emek verilerek, kurulan Türk Devletler Teşkilatı heba olur.
HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.