Osmanlı’nın Deli Petro, Rusların Büyük Petro dedikleri, Rus Devletinin ve İmparatorluğunun temellerini350 yıl evvel atan, Osmanlı’nın DeliPetro, Rusların Büyük Petro dediği kişinin yaptığı, gerçekten incelenmeli ve kurduğu İmparatorluğun halen dimdik ayakta olduğu, ders alınmalıdır.İmparatorluğumuzun
Neden yıkıldığını, Türk’üm diyenlerin bilmesi gerektiğine inandığım için böyle bir yazının faydalı olacağını düşündüm.Türk’ümdiyenlerin boş lafı bırakıp gerekeni yapmalarının zamanının geçtiğini bir daha hatırlatmak istedim. Bilimin ve aklın olmadığı her söz bizce boştur.
Rusya’nın dirilişi ile kaybetmeye başladığımız ve Birinci Cihan Harbiyle kaybettiğimiz, Türk Birliğinin yeniden daha güçlü kuruluncaya kadar her türlü girişimin, bilim, akıl, fedakârlık ve cesaretle yapılmasınıbirinci vazife olarak kabul etmemiz gerekiyor. Dünya’daki bütün Türklerin Dünya Türk Devletler Teşkilatını yürekten desteklemesiyle Dünya Türk Birliğinin kurulmasına kadar iş ve güç birliği içinde olunması gerekiyor. Bu konu sadece Türkiye Türklerinin meselesi değil, 23 Türk devletinin, meselesi olduğuna inanıyoruz. Bu yüce ideal ayakaltınadüşmüş günlük siyasetle karıştırılmamalıdır.
22 yaşında Çar olduğunda ilk yaptığı iş, Rusça gazetenin çıkışını sağlamak oldu. Ardından Avrupa’nın kullandığı Julden Takvimine geçilmesini emrini verdi. Kadınların kendi rızaları olmadan evlendirilmesini yasakladı. Rus Alfabesini geliştirdi.
DELİ PETRO niçin deliydi? : Rus Çarı Petro (Büyük Petro 1672-1725) bizim tarihimizde dli sıfatını almıştır. Kendi ülkesi bu adama ‘’Büyük Petro’’ derken, aceba biz bu adama niye ‘’Deli Petro’’dedik? Belki saçma işlerle uğraştığı için belkide sonuçları yıllar sonra anlaşılacak işler yaptığı için olsa gerek.
Şu ((Deli Petro) ülkesinde neler yapmış, bir bakalım.
’’Deli Petro’’… Neden peki Deli?22 yaşında Çar olduğunda ilk yaptığı iş, ilk Rusça gazetenin çıkışını sağlamak oldu. Arından Avrupa’nın kullandığı Jülyen Takvimine geçilmesi emrini verdi.
Kadınların kendi rızaları olmadan evlendirilmesini yasakladı.
Rus alfabesini geliştirdi.
Evrensel kitapları Rusçaya çevirtti
Bunlar arasında Kuran’ı Kerim de var.
İlk hastaneyi ve ilk tıp fakültesinin kurdurdu.
Rus kilisesinin siyasete müdahalesine son verdi.
Avrupa’daki bilimsel gelişmeleri görmek için bu ülkelere gezilere çıktı. Ünlü Alman bilim adamı Leibniz ile dostluk geliştirdi.
Leibniz ’in tavsiyesiyle, Saint Petersburg Bilimler Akademisini kurdu.
Akademi masrafları gümrük ve liman gelirlerinden karşılandı.
Akademiye katılan yabancı bilimcilere, üç katı maaş verildi.
Avrupa’nın en önemli bilim adamları Rusya’ya geldi.
İlk bilimsel dergiyi çıkarttı.
Avrupa’nın en önemli kütüphanelerinden birini kurdurttu.
Uzay gözlem enstitüsü, botanik bahçesi, müze, basımevi, sanat atölyeleri kuruldu.
Üye ve başkanlar, Akademi’de yapılan oylamayla seçildi. ‘’Deli’’ Petro hiç müdahale etmedi.
300 yıl sonra…
Türkiye Bilimler Akademisi’nin üyelerini ve başkanını Cumhurbaşkanı seçecek.
RUSYA BİLİMLER AKADEMİSİ ÜYELERİ, bu güne kadar 20 NONEL aldı. Bizimkiler de bundan sonra ‘’alır’’ artık…!!!
Bu topraklardaki kültüre göre, birisi ‘’deli’, öbürü değil.
Artık siz hangisini tercih ederseniz…!!!!!! (internetten)
Bizim öyle bir ülkemiz var ki… Hiç belli olmaz,bir bakmışsın, akıllıyı deliyapmış, Deli’yi de akıllı sanmışız. Öyle insanlar çoktur… Biraz bizde de değerler karmaşası olunca, işler fena halde karışıyor. Akıllıya Deli, Deliye Akıll..!! Niye?
O biraz bizim değer yargılarımızın karışık olmasından. Adam balıklara lazım olur, diye altın paralar atarmış. O da bizim Osmanlı Padişahımız. Ne yaparsın… Daha ne çok akıllımız var.
Yukarıdaki Deli Petro, gibi delilerimizin çoğalması için dua mı etsek, ne yapsak.
Ama bu kendinden menkul akıllılarla işler pek fazla yürümüyor.Deli Petro, Çar olduktan kısa süre sonra Avrupa turuna çıktı. Bu turda kılık değiştirerek birçok gözlem yapıp, tersanelerde çalışıp gemi yapmayı öğrendi. Bu gezi sırasında da konakladığı yerlerde sarhoş olup her yere zarar verir, kırar dökerdi. Avrupai bir dış görünüş istediği için sakal uzatmayı yasakladı. Sakalını uzatmak isteyen için sakal vergisi vermelerini zorunlu hale getirdi.
İlber Ortaylı; ‘’ Tahta geçtiği zaman ilk hedefi Karadeniz floşunu kurup kuvvetlendirerek Türklerin Karadeniz’deki kilit noktası olan Azak Kalesi’ni almaktı. Ve aldı ama elinde tutamadı.’’ ’’ Büyük Petro’nun kanunsuzlukları yanında Osmanlı modernleşmesinde aksine kanun yoluna dönülmüştür. Her İkisininde neyi başardığı hala tarihçilerin tartışmasıdır. Bence ikisini bir arada düşünmek gerekiyor. Büyük Petro tipinde etrafı gözlemeye meraklı ve uyarlamayı başaran bir hükümdarı Rusya bir daha görmedi.’’
Rus İmparatorluğunun kurucusu ve Birinci İmparator, Büyük Petro ‘’9 Haziran 1672- 8 Şubat 1725’’, 7 Mayıs 1682 ,’den 1725’teki ölümüne kadar Rus Çarlığını ve daha sonra Rus İmparatorluğu’nu,1696 yılına kadar üvey ağabeyi V. İvan ile birlikte yönetti. Bilim ve teknolojiye büyük önem vererek kurduğu İmparatorluk halen güçlü bir şekilde devam ediyor. Bizim İmparatorluğumuzun yerinde yeller esiyor. Bu acı bizim aklımızı halen başımıza getiremiyor.
HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.