Pazar günü, Ak Parti Akili ve iş adamı Mehmet Sevin’di ile Ülkeyi ve bana göre daha önem arz eden Aksaray’ı konuşmak amacıyla kahvaltıda buluştuk. Tanışıklığımız hayli eski olup 1983 yılında kurulan Anavatan Partisinin kuruluşundan,2001 yılında Ak Partinin kuruluşu ile devam ederek 2024 yılına kadar hep birlikte olduk. Bazen anlaştık bazen anlaşamadık ama hiç ayrılmadık, ölene kadar da ayrılmaya niyetimiz yok.

       Sohbetimize başarılı iş adamlarımızdan dostumuz Nusret Bıyık ve belediye basın muhabiri Savaş Ulukaya’da katıldı. Çaylar, kahveler içildikten sonra 22 dönem milletvekilimiz Ahmet Yaşar’la turizm konusunu görüşme için, Ihlara Termal Tesislerinde ziyaret etmek istedik. Tesise vardığımızda çoktan beri görüşemediğimiz, 22-23-24 dönemlerinde Ak Parti milletvekilliği ve seçim öncesi de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yapan Ali Rıza Alaboyun ve eşleriyle karşılaştık.

        Üç saatlik sohbette Ali Rıza Bey ve Ahmet Yaşar Türkiye’nin ve Aksaray’ın, 22 yıllık fotoğrafını, yapılanları, yapılmayanları ve yapılacakları masaya yatırdılar. Mehmet Sevindi ve Nusret Bıyık soru ve açıklamalarıyla sohbete renk kattılar. Bendeniz daha çok dinleyici oldum ve bütün konuşmaların özetini beynime kaydettim. Zamanı gelince okuyucularıma aktaracağım. Bu sohbetten çok faydalandım, Türkiye, Aksaray, Ak Parti, Ak Parti’de milletvekilliği ve belediye başkanlığı yapanlarla, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında çok ciddi bilgiler öğrendim. Aksaray’da yapılmayanların nedenlerini üzülerek dinledim ve not aldım. 

       Ahmet Yaşar ve Ali Rıza Alaboyun, birbirini tamamlayan iki parça, gerçekten dost olduklarını gördüm. Çokta takdir ettim, darısı diğerlerine. Ahmet Yaşar Özellikle Türkiye ve Aksaray turizmi hakkında çok dolu, Ali Rıza Alaboyun ise özelikle iç ve dış yatırımlar ve ülke için çok önemli olan üretim konusunda ciddi şekilde bilgi sahibi. Her iki vekilde Aksaray sevdalısı. Benden tavsiye, Aksaray’ı yönetenler bunlardan yararlanmalı. Bilgiye, birikime, tecrübeye ve Aksaray’a önem veriyorlarsa önce kendileri sonra da Aksaray kazanır. 

      Kayseri ve Konya’da görevde olanlar, daha evvel görev yapmışları asla unutmadığı gibi onore etmekten de geri kalmıyor. Dolaysıyla Konya ve Kayseri, vefalı davrandığı için hiç kaybetmiyor hep kazanıyor. Aksaray sevdalılarını bulup çıkarmak, halka daha çok yararlı olmalarını sağlamak; valinin ve belediye başkanının en önem görevleri arasında olmalıdır. Yatırım ve üretim konuları ile siyaset ve bürokraside üst düzey görev yapanlardan, yardım talep etmekten imtina, Aksaray’a çok şey kaybettirir. 

       Çekememezlik ve didişmekten 1933’de vilayetliği kaybetmemiz hiç unutulmamalıdır. 56 yıl aradan sonra Aksaray’ı vilayet yapan, Turgut Özal ve Mehmet Altınsoy’un adının bir bulvara verilmeyişi izah edilemez. İdarecilerinde vefalı olduğunu kimse iddia edemez. Gün gelir vefalı biri çıkar.

  HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.