Fetullah Gülen 1941’te Erzurum Pasinler’de doğmuş halen yaşamaktadır. 1999 yılı ‘’Milli Güvenlik Kurulunun o günkü gündeminin başında da ‘’ İrtica sorunu’’ var. Özellikle de ‘’Fetullah dosyası’’. Konuyu gündeme getiren, Milli Güvenlik Kurulun asker üyeleri!... Rahatsız olan da sivil üyeler. 50 yıldır da suçlanan askeri üyeler. Çık bunun içinden.

Devleti temsil eden hükümet Fetullah Hoca ile kolkola. Türkiye’nin Diyanet İşleri Başkanı, Papa ile görüşebilmek için üç yıl beklediği halde görüşemiyor. Ama devlet Hoca- Papa görüşmesinde başrolde. Fetullah, Papa ile görüşüyor, Dışişleri, Roma’da Hocaya ‘’devlet büyüğü’’ muamelesi yapıyor. Hesap soran ve veren var mı? YOK.

Yaklaşık 1960 yılında ‘’Altın Nesil’’ yetiştirmek için yola çıkan Fetullah Gülen’i, 15 Temmuz 2016 yılındaki kalkışmaya kadar, hiç kimse görmemiş ve bilmiyor. ‘’Altın Nesil’le, 2016 yılında devleti ele geçirmek için harekete geçince biliniyor.

Adam, devletin ve bütün hükümetlerin, Milli İstihbaratın gözü önünde hatta yardımıyla Avrupa, Amerika, Rusya ve bütün ülkelere entegre olma çabaları, demokratikleşme, uluslararası siyaset ve ekonomik gelişmelerle uğraştı ve kurduğu örgüt sekiz yıldır bitirilemedi. 2016-2020 arası toplam 125. 678 kişi kamudan ve Ordudan ihraç edildi. 332. 884 kişi gözaltına alındı, 101.000 kişi tutuklandı.

Son dört yıldakileri de eklemeli. 15 Temmuz 2016 yılı darbe girişimi ile 118 general ve amiral göz altına alındı, 99 general ve amiral tutuklandı. Tutuklanan arasında 2. Ordu Komutanı Orgeneral Âdem Huduti, Genel Kurmay Başkanlığı Personel Başkanı Korgeneral İlhan Talu ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk’te bulunuyor.

1966 yılında Kadastro Meslek Lisesini bitiren Abdullah Öcalan, 1970 yılında teknisyen olarak Diyarbakır’da çalışmaya başlıyor. Aynı yıl İstanbul Hukuk Fakültesi’ni kazanıyor. Devlettende burs alıyor. İstanbul Hukuku beğenmiyor, 1972 yılında, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazanıyor. 1972 yılında karıştığı kanunsuz eylemden tutuklanıyor, alt ay cezaevinde kalıyor, 1973 yılında çıkıyor.

1974’te Demokratik Yüksek Öğretim Derneğini kuruyor. 1976-1977’de Doğu illerini geziyor. 1978’de Diyarbakır’ın, Lice İlçesinde PKK’yı kuruyor. PKK’nın açılım: Kürdistan İşçi Partisi. Amacı, Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusu, Irak’ın Kuzeyi, Suriye’nin Kuzeydoğusu ve İran’ın Kuzeybatısın kapsayan bölgede Kürt Devleti kurmak.

Ülkenin ilk sorunu ne Fetullah ne tarikat- cemaat ne de iç ve dıştaki terör örgütleri. İlk sıradaki sorun Türkiye Büyük Meclisi, kurulan hükümetler. Ve iktidarı- muhalefeti temsi eden siyasetçiler, ülkenin bağımsızlığı ve bekasından sorumludurlar. Alınacak oy için Meclis, hükümet ve muhalefet taviz verdiğinden devlet ve milletin başından belalar hiç eksik olmuyor. Adeta bölücü, yıkıcı, teröristlere göz yumuyorlar.

Türkiye’de Fetullah Gülen ile Abdullah Öcalan 60-70 yıldır var. Bu konu, partilerin ve başkanlarının meselesi değil, Milli bir meseledir. Yani BEKA sorunudur. Başta siyasi iktidarlar, muhalefet mensupları, bürokratlar ve halkın tamamı sorumludur. Hiç kimse sorumluluğun dışında kalamaz.

Çağ açıp kapamış, imparatorlular kurmuş bir zamanlar dünyaya nizam vermiş, İstiklal Savaşını yokluklar, iç-dış hainlere rağmen kazanarak Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş bir devlet iki kişinin hakkından gelemiyorsa bu ayıp 70 yıllık idarecilerin tümüne yeter.

Abdullah Öcalan’ı, yıllarca Suriye diktatörü ve Türk düşmanı Hafız Esat korumuş, kollamış ve beslemiştir. Dahası yıllarca en güzel şekilde ülkesinde ağırlamış, Öcalan’ının Türkiye’de baskınlar yaparak sayısız vatandaşın öldürülmesini sağlamış.

Türkiye hükümetleri ve muhalefet gıkını çıkarmadı veya çıkaramadı. Irak Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Celal Talabani ve Kürdistan Bölgesel Yönetim Başkanı Mesut Barzani Hafız Esat’tan geri kalmadılar. Amerika resmen PKK’ya silahlı destek veriyor. Avrupa ülkelerin tamamı direk veya dolaylı PKK’ya destek veriyor.

PKK’ın yıllardır Moskova’da temsilciliği var. PKK’nın müttefikleri: PYD, YPG, YRJ, SDG, PJAK, PÇDK, YBŞ, YJE, EÖT, BÖG, MLKP ve TİKKO denen terör örgütleri, Türkiye, Irak, İran, Suriye ve Rusya’da rahat çalışıyor. Amerika ve Batı devletlerinden yardım alıyorlar. Yetkililerimiz yağıp esiyor, gürlüyor ama bir türlü sonuç alınamıyor. Tek çare içerde kuvvetli birlik, az tüketip çok üretmek, namerde değil merde dahi muhtaç olmamak.

   HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.