Ülkeler veya şehirler tarafından neden on, hatta yüz yıllardır kurtuluş günleri etkinlikleri yapılır?!!!

 Neden ülkelerin kuruluş bayramları her yıl aksatılmadan kutlanır?

 Neden milli kahramanlar doğum ve ölüm günlerinde anılırlar?

 Bu anma ve kutlama günler için günler, hatta aylar öncesinden hazırlıklara başlanır.

 Proğramına göre on, yüz hatta milyonlar harcanma pahasına yapılacak etkinliğin eksiksiz olabilmesi için herkes var gücüyle çalışır.

 Bunlar laf olsun diye mi yapılır?!!!

 Onca para laf olsun diye mi harcanır?!!!

O kadar maddi ve manevi zahmetler laf olsun torba dolsun diye mi çekilir?

Elbette ki değildir?

Değil ise bunca maddi ve manevi imkan harcanarak çoğu zaman iki ayak bir pabuca sokularak streslerle bu kutlamalar veya etkinlikler yapılır?

TÜM KUTLAMA VE ETKİNLİKLERİN MAKSADI GEÇMİŞİN UNUTULMAMASI VE ZİNDE TUTMAK İÇİNDİR!

 Maksat orta başlıkta belirtilen ise Türkiye’nin kendi patronları olan sahiplerine karşı nankör cuntacılar tarafından yapılan ve ülkemizi 10 yılda 10 misli kalkındıran  ve bu çerçevede fikir ilen inanç hürriyetini zirveye çıkartan Demokrat Partisi hükümetini ve bu hükümetin Başbakanın milleti iradesi yok sayılarak yıkan, bununla da yetinmeyerek Başbakan ve 2 arkadaşını eften püften sebeplerle asan 27 Mayıs kanlı darbesini yapanlar mezarlarında bile olsalar yargılanarak gıyaplarında da olsa hak ettikleri cezayı almaları sağlanmalı.

 Kendisinden sonraki tüm alçak darbelere de sebep olan bu kalkışma ile birlikte önlerini açtıkları tüm darbeleri yapanlarda yargılanıp mezarlarında da olsalar hak ettikleri cezaya çarptırılmalarını sağlayacak Anayasal ve Yasal düzenlemeler  bu çerçevede bırakın darbe yapılmasını, darbenin akıllardan geçirilmesini bile yasaklayan Anayasa maddeleri yapılmaz ise bu millet düşmanı nankörlerin önüne geçilebilir mi?!!!

  Bu millet, din ve ahlak düşmanlarının önüne kıyamete kadar geçilebilmesi için gereken Anayasa ve yasal tedbirler zamanında alınarak  bu alçaklığı yapanlar ibreti alem için mezarlarında da  olsalar yargılanıp hak ettikleri cezayı almaları sağlanmalı.

AKSARAY’I İLÇE YAPANLAR HAKKINDA DAVALAR AÇILMALI VE SEBEP OLDUKLARI MADDİ İLE MANEVİ SIKINTILARIN NEDENLERİ MUTLAKA SORULARAK BU TÜR KEYFİ UYGULAMALARA SET VURULMALI!

   Türkiye ile Aksaray’ın her yılın Mayıs ayının 27 sinde kaderlerinin birleşmesinin sebebi hiçbir zaman hak etmediğimiz 56 yıl süren 2. İlçelik prangasına çarptırılmamıza sebep olan 20 Mart 1933’de kabul edilen 2197 sayılı kanunun 87 yıl önce bu gün resmi gazetede yayınlanarak resmen ilçelik prangasına çarptırılmamızdır.

   Aksaray’ın başına gelenin tekrarlanmaması ve başka il veya ilçelere de bu ve benzeri keyfi haksızlıkların yapılmaması için mutlaka amma mutlaka Milletvekilleri İlknur İnceöz, Cengiz Aydoğdu, Ayhan Erel ve Ramazan Kaşlı’yla başta Baro başkanı Erhan Toprak, ATSO Başkanı Cüneyt Göktaş ,Aksaray Ticaret Borsası başkanı Hamit Özkök, Ziraat Odası başkanı Emin Koçak,Aksaray Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği başkanı Doğan Ceylan ve ilimiz STK’larıyla STK’lar Platformu  başkanı Eyüp Dağdaş olmak üzere  ilimizin tüm Meslek Odaları ile STK yetkilileri ve atanmışlarla seçilmişlerinin

56 yıl süren ve bizi adeta yer yüzünden silen esaretimizden doğan mağduriyetimizin telafisi için hükümet nezdinde girişimde bulunarak bizden bu  mağduriyetimiz nedeniyle özür dilenmesi.

  Ayrıca ilimize sağlanacak pozitif ayrımcılıkla artı,artı hizmetler verilerek bu zararımızın telafi edilmesi sağlanmalı.

   İbreti alem için ülkemizle Aksaray için gerekenlerin yapılarak bu tür  hukuk, yasa ve ahlak dışılıkların önüne kıyamete kadar set çekilmesinin sağlanması dileğiyle.

DİN,MİLLET VE DEMOKRASİ DÜŞMANI KARADAYI  YA HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ
Türkiyenin ilk ve tek denk bütçesini yapan Başbakan Profesör  Dr. Necmettin Erbakan  hükümetini düşürmek için dönemin  din,millet  ile demokrasi düşmanı  akademisyenler,yüksek yargı ile Meslek Odaları,STK  ları ile aynı zihniyetteki sözüm ona bir kısım siyasetçleriyle birlikte 28 Şubat  Post modern darbeyi yapan ve tüm inanlara dünyayı  dar eden.
  8 yıllık  kesintisiz eğitmle hem ara işgücünü engelleyerek  ekonomimizin dibe vurması ve devlet kadrolarından inananların
Tasfiye edilmesi gibi sayısız  olumsuzluğun  baş mimarı o zamanki  Genelkurmaybaşka  olan İsmail  Hakkı Karadayı  ya millet olarak hakkımızı   helal  etmiyoruz.

   Rabbim Yar ve Yardımcımız olsun.