Mesleki Liseleri ülkenin kara gün dostudur.

Mesleki Liseleri ülkenin kara gün dostudur.

Mesleki Liseleri ülkenin kara gün dostudur.

ASÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Yılmaz, Aksaray Şehit Yavuz Çoban Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde gençlerle buluşup, “Riskleri ve Fırsatlarıyla Endüstri 4.0 ve Yapay Zeka” konulu konferans verdi. Konferans öncesi Aksaray Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesin proje koordinatörü Fikret Bocal’ın eşliğinde lisenin atölyeleri ziyaret ederek atölye öğretmenleri ve öğrencileriyle sohbet etti.     Mesleki ve Teknik Anadolu Lisenin öğrencileri ve öğretmenlerinin katılım sağladığı konferansta Mesleki Liselerinin teknolojik bağlamda Türkiye’nin umudu olabileceğine vurgu yapan Profesör Yılmaz 21. Yüzyılın modern teknolojilerle ilgili şu konulara değindi; “Ben bugün bu lisenin tüm atölyelerini ziyaret ettim. Gurur duyulacak çalışmalar çıkarılmış. Bu liselerin varlığı ve önemi kamuoyunca tam kavranamasa da ortaya konulan çalışmalar, gurur verici ve takdire şayandır. Pandemi döneminde takdir edilmesi gereken kıymetli üretimler ortaya koydunuz. Aksaray maske aparatları, Hatay ventilatör, Adana kimyasal dezenfektan ile sağlık alanında karşılaşılan salgına çare oldular. Yarın aranızdan öğretmen ve öğrencilerden oluşan bir ekip Erzurum’da yapılacak robotik yarışmasına katılacak ve 450 yarışmacı arasında Aksaray’ı temsil edecekmiş. Robot aracı ve parkurdaki performansı gördüm. Ekibi ve okulumuzu yürekten tebrik ederim. Burada öncelikle sizin teknolojik alana katkınızın bilimsel tarihinin portresini çizmek isterim. Bilim ve teknoloji tarihini iki okul derinden etkilemiştir. Bunlardan birisi M Ö. 4. Yüzyılda kurulan Atina Okulu, diğeri ise bizim coğrafyamızda etkili olan M.S. 7. Yüzyılda kurulan Harran Okulu. Bilim tarihindeki buluşlar 1543’te İstanbul’un fethine kadar doğrusal bir seyir izlerken, 1454’te Alman Götenberg’in matbaayı keşfetmesiyle farklı bir boyuta evrilmiş ve üstel bir gelişme göstermiştir. 20. Yüzyılın başları klasik atom teorinden modern atom teorisine dönüştüğünde atom altı dünyası CERN diye bir gerçeği ortaya çıkarmıştır. Dünyanın ortak bütçesiyle kurulan bu konsorsiyum atomun parçalanması, atom altı parçacıklar, büyük patlama deneyi ve günümün pek çok teknolojik gelişmelerine öncülük etmiştir. 21. Yüzyıl ve beraberinde gelen salgınlar yeni fırsatlara da gebeydi Covid-19’un ölümcül etkisi diğer taratan çevrimiçi uygumlalar bir taraftan 5G teknolojisini, bir taraftan sanal gerçekliği, diğer taraftan gençlerin yeni bir paralel evreni olan Metaverse gerçeğini tetiklemiştir. Bu gelişmelerde 5G teknolojisiyle uzaktan beyin ameliyatları yapılırken, uzaktan kontrol sistemleri aklın sınırlarını zorlamıştır. Dijital dünyanın ilerlemesiyle sosyal hayatımızın yeni bir gerçeği olan z-kuşağı kendi kurdukları paralel evrenin dijital yerlileri olarak, yeni bir dil geliştirdiler. Bu ortak dil teknoloji diliydi. Artık kelimeler, cümleler bile yarım ağız konuşulan yeni jargona dönüşmektedir. MEB ve TÜBİTAK gibi ilgili eğitim ve teknoloji birimleri kurumsal işleyişine yeni bir boyut getirip, teknolojiyi eğitim ve uygulama süreçlerine taşıdılar. Meb’teki Tasarım Beceri Atölyeleri ve Tübitak’taki Dene Yap Atölyeleri bilimin, fennin, teknolojinin, mühendislik, matematik ve sanat becerilerinin özeti olan STEM-A ve Yapay Zekâ kavramlarını yaygınlaştırma çabası veriyor. Böylece gençliğin teknolojik derinliğine dönük, robotik, kodlama, tasarım, uzak ve sibernetik gibi pek çok uygulama hayatın vazgeçilmez bir gerçeği haline gelmiş oldu. Artık Chat CPT 4.0 yapay zeka programları öğrenci ödevlerine, akademisyenlerin bilimsel çalışmalarına, hatta sinema filmlerinin çekimlerine bile ilham kaynağı oldu. Bu kadar teknolojiyle içli dışlı olmanın elbette sosyal hayata dair yan etkileri olacaktır. Sanal ortamda lüzumsuz ve aşırı zaman geçiren öğrenciler sosyalleşme ve aile kavramını yitirmeye, kendine özgü kurdukları sanal dünyanın dehlizlerine sığınarak, bireysel tatminini buralarda kazanmaya çaba sarf etmeye başladı. Bunun elbette kişilik ve ruhsal bozulmayı tetiklediği bir vakıadır. Teknoloji olmalı ama bağımlılığa dönüştürmeden dozunda ve lehte kullanmasını bilmeliyiz. Bugün sizlerle birlikte olmaktan, üretimlerinizden memnun oldum, büyük bir sinerji yakaladım. Sağ olunuz var olunuz.” Konferans sonucunda Profesör Yılmaz okulda en çok kitap okuyan Yusuf Karataş’a “Hayatın Kıyısında” kitabını imzalayarak takdim etti ve tebrik etti. Okul müdürü Mehmet Ekin, öğretmenler ve öğrencilerle hatıra fotoğrafı çekildiler.

 



Milli amputelere 'Cumhuriyetin Delikanlıları' ödülü

A Milli Erkekler'in kamp kadrosu belli oldu

Aksarayspor Menemen Belediyespor’a 2-0 Yenildi

TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan Razgatlıoğlu'na tebrik

TSYD şube başkanlarından Oğuz Tongsir'e destek

Görme Engelli Türkiye Kadınlar Futbol Şampiyonası tamamlandı

Türkiye-Macaristan Parlamenterler dostluk maçı yapıldı

Kadınlar Süper Lig'de 5. haftayı tamamladı

Su topu şampiyonları İstanbul'da buluştu

Üç temsilcimiz EHF'de üçüncü tura yükseldi