Tesbih, Osmanlı dönemlerinde yoğunlukla hayatımıza girmiş bir aksesuardır. Oldukça önemli olarak görülmüş. Tesbih konusunda birçok eser verilmiştir. Birçoğu sergilenmiş insanların beğenisini toplamış. Toplumunda çok büyük bir kısmı bunu kullanmayı tercih etmiştir. Tesbih ile ilgili Osmanlı döneminden anlatılan ve en bilinen öykü de; Sultan Ahmet´in yaptırdığı caminin kapasitesini öğrenebilmek için cami girişinde ve çıkışında insanlara tesbih dağıtılmasını ister. Girişte ve çıkışta 86.000´er adet tesbih dağıtılır. Kapasitenin ise 172.000 kişi olduğu bu şekilde tespit edilmiş olur. Yani tesbih sayesinde bu bilgiyi edinmiş olurlar. Ayrıca insanların streslerini ve sinirlerini atma yöntemleri parmak uçlarından ve dişlerinden geçtiği bilinmektedir.
Bu yüzden dolayı da tesbih kullananların daha az strese sahip oldukları saptanmaktadır. Yani birçok şeyin dışında ekstra olarak stres atmak içinde kullanılmaktadır. Günümüz Türkiye´sinde ise ağırlıklı olarak hobi veya aksesuar şeklinde tercih edilmektedir. En çok tercih edilen tesbih türü ise Kuka Tesbih´tir. Bu türün bu kadar tercih edilmesinin başlıca sebepleri arasında fiyatı da önemli bir yer almaktadır. Diğer ürünlere ve türlere göre oldukça uygun fiyatlara verilmektedir. Tabi sadece kullanılmamış olanları uygun fiyata verilmektedir. Bunu söylememizin sebebi ise kullanılan Kuka tesbihler daha çok değerlenmektedir. Zaten özelliği de, yani kendisini diğerlerinden ayıran başlıca özelliği ise budur. Bu türün bu özelliği, tesbihi çektikçe ve kullandıkça renginin koyulaşmasıdır. Bu da tesbihin ne kadar süre kullanıldığını ne kadar süre emek verildiğini göstermektedir.
Haliyle bu da tesbihe madden ve görüntü olarak aşırı bir şey katmasa da manevi olarak ve tutkunları tarafından değer görmesine sebebiyet vermektedir. Bu tür, ismini yapımında kullanılan Kuka ağacından almaktadır. Ağaçtan yapılan bir tesbih türüdür. Ayrıca bu tesbihin sağlık açısından da yararı bulunmaktadır. Ellerinizde biriken bakterileri yok etmeye yaramaktadır. Ya da yeni bakterilerin oluşmasını önlemektedir. Daha önce de Osmanlı´da bu konuda kullanılmıştır. Sarayın bazı kısımlarına elinde kuka tesbih olmadan giriş yasaklanmıştır. Bu da bu çeşidin ne kadar eskiye dayandığının ve ne kadar önemli bir çeşit olduğunun en büyük ispatlarından birisidir.
Kaynak: http://www.tesbihcisefa.com