Tarih: 29.03.2014 00:00

Haremlik-Selamlık meselesi mimari yapıyla yakından ilgili

Facebook Twitter Linked-in

Aksaray Üniversitesi (ASÜ) İslami İlimler Fakültesi (İİF) tarafından düzenlenen konferansta konuşan Doç. Dr. Harun Reşit Demirel, “Tarihi Sürecinde Haremlik-Selamlık” konusunu anlattı. Haremlik-Selamlık konusunun özellikle mimari yapıyla çok yakından ilişkisi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Harun Reşit Demirel, konuya göçer ve yerleşik Araplardan örnekler vererek yaklaştı. Göçer Arapların sadece çadırlarının olduğunu ve burada harem-selam konusuna itina gösterildiğini kaydeden Demirel, “Buralarda kadınlarla erkek misafirlerin, oda içinde perdeyle ayrılmış bölümde oturduklarına ilişkin rivayetler var” dedi. Peygamberimizin Annelerinin dahi hücrelerinin olduğunu, bu hücrelerin Mescid-i Nebevi’nin doğu yakasına bakan oldukça küçük odacıklar olduğunu belirten Demirel, şöyle devam etti: “Peygamberimiz -her ne kadar bir devlet başkanı, bir ordu komutanı olsa da- gayet mütevaziydi. O dönemde, yönetim merkezi olarak saray, konak, hükümet merkezi gibi bir merkez söz konusu değildi. Yani Efendimizin evinde bugünkü anlamda büyük bir oda, büyük bir salon yoktu.” Doç. Dr. Harun Reşit Demirel konuşmasının devamında “harem” kelimesinin etimolojisinden söz ederek, “Arapça bir kelime olan harem yasak, tabu, kutsal, kutsal yer, zevce ve eş anlamlarına geliyor. Türkçede ise harem, “korunmaya ve savunmaya değer yer” anlamına gelmektedir” diye konuştu. İİF 111 Numaralı Amfi’deki konferansı İİF Dekanı Prof. Dr. Mehmet Bahaüddin Varol, akademisyenler ve öğrenciler takip etti.

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —