Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Fen Edebiyat Fakültesi (FEF) Biyoloji Bölümü akademisyenleri ve öğrencileri, geçen yıl ilki gerçekleştirilen “Dünya Biyologlar Günü”nün bu yıl ikincisini düzenledi. Kitin üretimi, antikanser çalışmaları, bitki ve hayvan bioçeşitliliği ve metabolizma bozukluğu hastalıkları konusundaki bilimsel çalışmaların sunulduğu etkinlikte, toplam 26 poster çalışması ve alanda deneysel olarak kullanılan kimi materyaller sergilendi. Sabah ve öğleden sonra farklı etkinliklerin sunulduğu organizasyonun ikinci kısmında bir de konferans düzenlendi. FEF Dekanı Prof. Dr. Ömer Varol konferansın açılışında yaptığı kısa konuşmasında, Biyoloji Bölümü’nün ASÜ’nün en büyük bölümlerinden birisi olduğunu kaydetti. Bölümde 147’si ulusal, 18’i uluslararası olmak üzere toplam 165 öğrenciye, 22 akademik personelle eğitim verildiğini belirten Varol, sadece sayısal olarak değil, kalite olarak da Biyoloji Bölümü’nün son derece etkin ve büyük bir bölüm olduğunu vurguladı. Temel Bilimlerin proje üreten ve üretilen projelerin çıktılarını tüm hayata aktarabilen yegâne bilimler olduğuna dikkat çeken Dekan Varol, “Amacımız, ASÜ FEF Biyoloji Bölümü’nde “Dünya Biyologlar Günü” kutlamalarının gelenekselleşmesidir” dedi. ASÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar ise Biyologlar Günü’nü kutlayarak konuşmasına başladı. ASÜ’nün genç bir üniversite olduğunu ve buna rağmen bazı alanlarda ilkleri temsil ettiğini vurgulayan Rektör Acar, şöyle konuştu: “Üniversitemiz Türkiye’nin en özgür üniversitesidir. Kimseye dilinden, dininden, siyasi görüşünden, etnik kökeninden veya başka bir özelliğinden dolayı negatif ayrımcılık yapmıyoruz; kişilerin yaptıkları çalışmaların kalitesine bakıyoruz. Girişimciliği önemsiyoruz ve bu münasebetle tüm öğrencilerimiz “Girişimcilik” dersini alıyor. Toplumsal sorunların konuşularak, barışçıl yollardan çözülmesi yönünde gayretlerimizi sürdürüyoruz. Dışa açılma yönünde gerek üniversitelerle, gerekse başka kurumlarla işbirliğine azami çaba gösteriyoruz. Uluslararası öğrencilerimizin sayısı giderek artıyor. Toplam öğrenci sayımız da yaklaşık 3 yılda 8 binlerden 15 binlere kadar geldi. Herkes işini en iyi yapma gayretinde olduğu sürece, herkes çeşitliliklerimizi ve farklılıklarımızı bir zenginlik olarak kabul ettiği müddetçe, ayrımcılığın her türlüsünü bir kenara bırakıp, işine odaklandığı müddetçe; hem Aksaray Üniversitesi’ni daha iyi bir üniversite, hem Aksaray’ı daha iyi bir şehir, hem de Türkiye’yi daha iyi bir memleket haline getirebiliriz.”