Derler ki çok zaman önce zalim hükümdara karşı hakkı savunan âlimin biri  tutuklanıp kralın karşısına çıkarılır.

Kral âlimi dinledikten sonra hapsine karar verir.

Âlim “Uzun zamandır nafile ibadetlere gönlümce zaman ayıramamıştım.” teşekkür ederim der.

Kral, öfkelenir bu kez sürgün emri verir.

Alim: “Teşekkür ederim, Kendi imkânlarıma kalsa yer gezmez yurt bilmezdim. Bu vesile ile yer gezer yurt bilirim” der.

Kral bu cevap karşısında  daha çok öfkelenir:

“İdam edin bu adamı.” der.

Bunun üzerine Alim: “Bir Müslüman için en büyük arzu Allah yolunda şehit olmak bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.” dedikten sonra tarihe altın harflerle kazınan şu veciz ifadeyi o gün kullanır:

Bana ne yapabilirsiniz ki?

Hapsedilmem halvet,

Sürgün edilmem hicret,

Öldürülmem şehadettir.

Tam o esnada şeytan kralın kulağına; makam ver, yardımcın yap diye fısıldar.

O gün bu gündür zalim krallar hapisle, sürgünle, ölümle korkmayan Alimleri makam vererek zulümlerine ortak ederler.

-Kaynak:

Lokman Hekim  adlı hesaptan alınmıştır ve yorumsuzdur.

Sevgi ve Saygılarımla

  

6.05.2024 22:09:00

Doç.Dr.İbrahim Baykan

ZALİM KRAL ve ALİM

ZALİM KRAL ve ALİM