Günlerdir devam eden seçim sonucu evli evine, köylü köyüne gitti misali. Sayın Haluk Şahin Yazgı yeni evi olan koltuğuna oturdu. Cuma namazından sonra yapılan devir teslim törenine binlerce Aksaraylı eşlik etti. Yazgı konuşmasının sonunda yakasındaki rozeti çıkararak herkesin başkanı olacağını söyleyip göreve başladı. Ben hemen kürsünün arka kısmında konuşmaları izledim. Güzel bir dua ile Belediyenin kapısından içeri girildi.

     Devir teslim törenine Milletvekili İlknur İnceöz, İl Başkanı Yıldırıcı, parti teşkilatı ve binlerce Aksaraylı katıldı. İlk konuşmayı yapan eski Başkan Palta on yıllık çalışmalarını anlatarak herkesten helallik istedi.

      Sayın Yazgı ise, “ cumadan sonra yaptığımız şu duaya eklemem gereken dua ise Allah bizi utandırmasın. Bundan sonra şehrimize güzel hizmetler nasip etsin, ülkemize ve memleketimize bela ve musibet vermesin. Şuanda parti rozetimi çıkarıyorum, bana destek olan partililerim beni hoş karşılasın emekleri çok ama ben bundan sonra herkesin başkanıyım” dedi.

      Koltuğa oturmadan çeşitli çiçek ve plaketler verildi, ardından Sayın Palta Belediyenin mührünü Yazgıya teslim etti. Daha sonra Yazgı Paltayı dış kapıya kadar uğurlayarak makamına oturup tebrikleri kabul etti.

      Bizim köyde biraderim muhtar adayı olmuştu, yurt dışından gelip aday olmasına ben karşı çıkmıştım. Rahmetli babam dedi ki, “ oğlum bu iş pek iyi bir iş değil ama bu mühür başkasına da verilecek kolay bir iş değil” lafı aklıma geldi.

     Makam odasında bir süre oturduktan sonra, gelip gideni izleme imkânı buldum. Yaşlı bayan ve amcaları yanına bir sandalye alarak oturtup onlarla sohbet eden Yazgı büyük takdir topladı. Yanından ayrılan bir amcaya sordum nasıl diye, “ Allah hep böyle devam etmeyi nasip etsin. Çok mutlu oldum ilk defa bir Başkanın makam odasında yan tarafına oturup sohbet ettim” diyerek mutluluğunu anlattı.

      Sayın Yazgı seçim sürecinde hep bunu işledi, “halkın ve sizin içinizde olacağım” dedi. Bunu yaparsa başarılı olur ve bunu yapacağına inanıyorum. Seçim esnasında eski sanayi caddesinde bir esnafımıza Sayın Yazgıyı götürmüştüm esnaf kendisini görünce gözyaşını tutamamıştı. Bu insanlar kendisine sürekli dua ettiler, başarı dilediler. Sayın Palta belki yarından sonra görevi icabı ilimizden ayrılacak, ama Yazgının ayrılma şansı yok yine burada olacağı için hoş bir seda ve hizmet bırakacaktır.

     Ben gelen gidenler çok olması nedeni ile çoktandır çıkmadığı eski kurumumu dolaşıp arkadaşlarla hasbihal ettim. Herkes Cuma günkü yazdığım, “ Nevzat Beyle son hasbihal” başlıklı yazımı konuşuyorlardı. Baktım az yazdığımı söyleyip herkes beni tebrik etti.

      Demek ki, gerçekleri yazmak çok önemli ve yerinde bir yazı. Aslında ben bu hesaplaşmada bazı konuları yazma gereği duymadım. 657’ye tabi devlet memurusunuz bir itham ve iftiraya maruz kalıyorsunuz ama kendinizi savunma hakkınız yok. En çok ben buna içerliyorum, yargısız infaz yapıyorsunuz ömür boyu size leke sürülüyor ama siz kendinizi müdafaa edemiyorsunuz. Yüce dinimizin neresinde böyle bir şey var Allah aşkına. Varsa adamın bir namussuzluk ve hırsızlığı hukuken verirsin cezasın toplumda adamım diye gezmez.

      Vur kaç taktiği gibi asıl hırsızı müdafaa edeceksin, buna alet olmayınca dürüst insanı bir leke ile görevden alacaksın. İki gün önce göklere çıkarıp öveceksin sonra alaşağı edeceksin hangi kitapta yazıyor. Efendim yazmasaymışım falan diyende oldu. Yok, seninki onur gurur bizimki namus ve şeref değil, toplumda sen itibar kazanacaksın biz leke alacağız yok böyle yağma. Herkes her şeyi bilmeli ve gerçeklerle yüzleşip haddini bilmeli.

     Sayın Ahmet Er benle ilgisi olmadığı halde istiklal marşı okutulup okutulmaması nedeni ile işi benim üzerime yıktı. 8 sene sonra benden helallik isteyerek şunu demişti: “ o dönem zorda olduğumuz için faturayı sana kestik, senin hiç suçun yoktu. Ama senin başarına doyamadım, sen işini bile işiyin ehli bir insansın, hakkını helal et özür dilerim” demişti.

     Peki, bunu bana derken kim duydu kimin haberi oldu? Kendini kurtarmak için beni suçlayacaksın, suç atacaksın, toplumda suçlu ilan edeceksin, insanı lekeleyeceksin ve iş işten geçtikten sonra, gelip özür dileyip helallik isteyeceksin. Yok, böyle yağma, Sayın Memiş Akında benden helallik istemişti, siz olsanız mağdur edileceksiniz toplumda rencide olacaksınız sonra af edeceksiniz. Var mı bunu yapacak bir babayiğit ve hazmedecek bir aslan.

      Her ne ise konu açıldı yazdım, Sayın Haluk Şahin adam gibi adam, personel merak etmesin o her şeyi en iyi bilen birisi. Kendisine bundan sonra başarılar dilerim, Allah yardımcısı olsun.


5.04.2014 00:00:00

Erdogan Kaya

Yazgı rozetini çıkarıp göreve başladı

Yazgı rozetini çıkarıp göreve başladı