1981 yılında, Ülkede insanlar kendi il ve ilçelerini KÜTÜR ve TURİZM açısından tanıtmak için büyük bir gayret içine girdiler. Aksaray ?da bu gelişmelere ayak uydurmaktan geri kalmadı; Aksaray -Ihlara Turizm ve Kültür Festivali adıyla harekete geçti.

        İlçenin Kaymakamı ve Belediye başkanı Güner Orbay, başkanlığında yapılan toplantıda hemen yürütme kurulu kurularak çalışmalar başlatıldı.

        YÜRÜTME KUTULU üyeleri; Kültür ve Turizm Müdürü Abdullah Karakaya, Sanat Okulu Müdürü Nurettin Adsan, Anneler Derneği Başkanı Dilek Terzioğlu, Avukat Ali Rıza Toprak, Selçuk İlkokulu Müdürü Ahmet Sımsıkı ve iş adamı Rasim Gül olarak tespit edildi.

        Aynı zamanda her konuda çalışmak ve gereken hazırlıkları yapmak için alt komiteler de oluşturuldu.  

        Büyük iddialarla yola çıkıldı, amacı Aksaray ve Ihlara daki sanatımızı, kültürümüzü, tarihi eserlerimizi tanıtmak, ayrıca çok sayıda turisti bölgeye çekerek en kısa zamanda, TURİZM BÖLGESİ unvanını almaktı. Bütün samimiyetimizle ve gücümüzle çalıştık.

         Aradan 38 yıl geçti, her yıl yapılan festivalleri bazen izledim, bazen izleyemedim, birçok zaman da içim kan ağladı ancak sessiz kalmak en güzel hareket diye sustum. Zaten başka da yapacağım bir şey yoktu. Çünkü her belediye başkanı kendi düşüncesine göre etkinlik yaptı.

       Susmam ve içimin kan ağlaması, milletin parasının boşa harcandığı ve festivalin amacından saptırılmasıydı. ÖZÜ KÜLTÜR ve TANITMA olan bir programın, konsere dönüştürülmesiydi. Konserde sadece yerli sanatçılarımız sahne alsalardı hadi neyse derdik hazmederdik.

       22 EYLÜL 2018 Cumartesi günü IHLARA KÜLTÜR ve SPOR FESTİVALİ´ne bir dostumla KILICASLAN PARKINA gittik, aman Allah´ım TÜRK KÜLTÜRÜNDEN ne müthiş kesitler ortaya konulmuş.

       Festivalin adından, TURİZM kelimesi niçin çıkarılmış biz bir mana veremedik, çıkarmayı uygun da bulmadık. Çünkü Aksaray aynı zamanda eşi bulunmaz tarihe sahip bir TURİZM ŞEHRİDİR.

        TÜRKLÜĞE ANADOLUNUN TAPUSUNU 17 Eylül 1176 da MİRYOKEFALON savaşın da Bizans İmparatoru MANUEL´i yenerek kazanan, Sultan 2.ci KILIÇARSLAN´nın Otağı.

        1113 yılında Sultan 1. Mesud´un ilk oğlu olarak dünyaya gelen ikinci Kılıçaslan, 26 Ağustos 1192´ de vefat etti. İç organları Aksaray KIRKKIZLAR tepesindeki kümbete gömüldükten sonra, bedeni Konya da defnedildi.

        ATLI CİRİT, at üzerinde oynanan spor dallarından biri ve bir harp oyunudur. Dünyada sadece TÜRKLERE AİTİR ancak sert kuralları vardır.

        ATLI OKÇULUK, at dörtnala giderken eyer üstünde dönüp arkaya ok atarak hedefe tam isabet ettirme ustalıklarıyla tanınmıştır. Dünyada bu sporda TÜRKLER ustalıklarıyla ünlenmiştir.

       GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE AKSARAY OTAĞI çadırında ise Aksaray´ın tarihi ile ilgili, FOTOĞRAF, BELGE, EŞYA, KIYAFET, GAZETE KÜPÜRLERİ, VİDEOLAR, MÜZİKLER ve daha birçok ögeyi bu çadırda bulduk. Geçmişten günümüze, Aksaray tarihinde yolculuk edildi.

       YÖRESEL EL SANATLARI, çadırında; Yün Eğirme, Demircilik, komşuculuk, Hasır Örme, kalaycılık, bıçakçılık, gibi yöresel e sanatları zevkle izlendi.

       Yapımcı, Dikimci, Pırtıcı, Köşger, Dülger, gibi iş ve meslek sahipleri de marifetlerini gösterlersedi, keyif biraz daha artardı.

       ATLI OKRABASİ ise başlı başına bir harika olup seyretmeye değerdi. Özel olarak yetiştirilmiş atlar ve alanında uzman AKROBATLAR nefes kesen anlar yaşattılar.

       DERVİŞLER OTAĞI´nda Aksaray´ın manevi büyüklerinden, Somuncu baba, Yunus Emre, Taptuk Emre, İsmail Maşuki, Pir Ali Sultan, Cemalettin Aksarayı, Genç Osman, Piri Mehmet Paşa,  Zembilli Ali Efendi´yi dervişler otağında daha detaylı tanıma imkânı bulanlar çok memnun oldular.

       OKÇULUK MUHAREBE OYUNU; asil ve köklü ATA sporumuzu yakından tanımak, tarih bilinci kazanmanın yanında, özellikle geçlerin yarışmaya katılmaları ve memnuniyetleri görülmeye değerdi.

       MASA GÜREŞİ, Eski tarihlerden günümüze uzanan bir gelenek olan masa güreşi ile birbirinize temas etmeden ve fırlatmadan kuvvet, el çabukluğu, hızlılık, dayanaklık, cesaret ve yaşama gücü gibi fiziksel ve ruhi özellikleri bir arada yaşattığından haylı ilgi çekti.

       SANAT ATÖLYESİ; Zinciriye Medresesinde kurulan sanat atölyesinde açılan sergiler sanatın incelikleri, gerçekte takdire değerdi. Özellikle bayanların uzun uzun incelemeri gözden kaçmıyordu.

       Medrese Sohbetleri, Güreş Müsabakaları, Selçuklu Kıyafetleri ve Açık Hava Sine vizyonu gibi etkinliklerden de ilerde bahsedeceğiz.       CUMANIZ MÜBAREK OLSUN

                                     HAYIR, OLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.


27.09.2018 12:32:29

Rasim Gül

Türk Kültürüne Hizmetinden Dolayı, Belediye Başkanını Kutluyorum

Türk Kültürüne Hizmetinden Dolayı, Belediye Başkanını Kutluyorum