Yürürlükteki 1982 tarihli Anayasanın Din ve vicdan hürriyetini düzenleyen 24. Maddesinde? Herkes din ve inanç hürriyetine sahiptir.! Bu hak, tek başına veya topluca, alenen veya özel olarak ibadet!, öğretim, uygulama ve ayin(Zikir) yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama ve bunları değiştirebilme hürriyetini de içerir.
    Kimse ibadete, dinî ayin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve düşüncelerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç, düşünce ve kanaatlerinden ve bunları değiştirmekten dolayı kınanamaz!!!, suçlanamaz ve farklı bir muameleye tâbi tutulamaz.!!!? denilmesine rağmen anayasayı çiğneyenler.

   Kimileri Anayasanın bu net ve açık emrini yok sayarak Üniversitelerde okuma hakkını kazanan yetişkin kız ve erkek çocuklarına dayatma yaparak okullarına almadılar.

 Hatta özelde başlarını açmayan kızların, genelde ise sakallı erkekleri İkna odalarında kamera karşısında başlarını açarak en önemli hakları olan Eğitim hakkını engellediler. 

  Kimisi utanmadan TSK´nın en önemli kuralı olan emir komutayı arlanmadan ayaklar altına alarak Dindar Başbakanın masasında Rakı isteme cüreti gösterdiler

   Kimileri Sincan da milletin iradesine karşı tank yürütülmesine sırıtarak ?Demokrasiye Balans ayarı yaptık ? deme cüretini gösterdiler.

    ?28 ŞUBAT 1000 YIL SÜRECEK(!)

 Genelkurmay başkanı ise emrinde olması gereken milletinin inancına karşı yürütülen bu kalkışmayı hem anayasanın din ve vicdan hürriyetini teminat altına alan emrini yok sayarak yani anayasayı çiğneyerek, hem de kendisi ve emrindekilerin tamamının soluduğu havadan başka  yemesini, içmesini, üniformasını, silahını, makam araçlarını, lojmanlarını ve giderlerini, kendilerinin ve bakmakla yükümlü olduklarının sağlık giderlerini, taşıdıkları silahı ve mühimmatıyla hayatlarını idame ettirebilmeleri için ve görevlerini sürdürebilmeleri için her şeyi veren sahibi efendisi milletin iradesine karşı yapılan kalkışmanın 1000 Sene süreceğini  hayasızca söylüyorlardı.

     ?SALYANGOZDA SATARIZ DEVLET BİZİZ(!)

  Yine Anayasanın açık emrine rağmen milletin din ve vicdan hürriyetine karşı savaş açanlar bu konuda yapılan ve söylenen yanlışlara karşı ?Müslüman mahallesinde Salyangoz satılmaz? diyenlere rest çekerek Allah(c.c)dan korkmadan efendileri, sahipleri ve velinimeti olan millet tende utanmadan arlanmadan ?Salyangozda satarız devlet biziz(!)? diyebiliyorlardı.

ELLERİNDEKİ SİLAHLARLA GÜDÜMLERİNDEKİ ÜST YARGI ORGANLARINA, SİYASETÇİLERE, BASINA AKADEMİSYENLERE VE SÖZÜM ONA MESLEK ODALARIYLA STK´LARA GÜVENENLERİN ARİSTO NUN DÜZ MANTIĞINA GÖRE DAVRANANLAR HESAPLARIN EN ÜSTÜNDEKİ İRADEYİ UNUTTULAR!

   Milletin iradesiyle seçilen Başbakanı zorla istifa ettirenler, nüfusunun %99.5 Müslüman olan Türkiye´de yaşayanlara kendi öz yurtlarında parya haline getirmek isteyenler.

   İmam Hatip liselerinin önünü kesmek için tüm Meslek Okullarının önünü keserek ekonomimizde büyük darbe vurarak 2002 den sonra kademeli olarak zayıflasa da 1998-2010 arasında milletimize hayatı dar edenlerin tüm olaylara bakışı Aristo nun düz mantığı ve Darvin ?in her şeyi maddeleştiren sapık fikirleriyle tüm iradelerin üstündeki en mutlak olan Büyük   iradeyi hesaba katmadılar!!!

?1000 YIL SÜRECEK?DEDİKLERİ 28 ŞUBAT´IN EN ÜST İRADEYLE 2002 KASIM INDA MİLLET İRADESİNE ÇARPARAK, BU İREDENİN İSTİKRARLI DİK DURUŞUYLA CUMA GÜNKÜ DURUŞMADA 21´İNE VERİLEN AĞIRLAŞTIRILMIŞ HAPİS CEZASIYLA DİNSİZ DÜZ MANTIKLA DARVİNCİLİK YERLE YEKSAN OLDU!!!

   Milletimizin ve milletimizin dini ile milli iradesine düşman olanların silahları ve güdümündeki yandaşlarına güvenerek yaptıkları dayatma Cuma günü 28 Şubat davasına bakan mahkeme tarafından açıklanan o dönemin mangalda kül bırakmayanların 21´ine verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yerle yeksan oldular.

28 ŞUBAT´I DESTEKLEYEN SİYASETÇİLERİ,MEDYA MENSUPLARI,AKADEMİSYENLERİN,YÜKSEK YARGI MENSUPLARININ,MESLEK ODALARI VE STKLARI´NIN YÖNETİMLERİNİNDE MİLLETİN İRADESİNE VE İNANCINA KARŞI YAPTIKLARININ YANLARINA KAR KALMAMSI İÇİN MUTLAKA YAGILANSINLAR!!!

    28 Şubat post modern darbesiyle bu vatanın öz evlatlarına yurtlarının dar edilmesini sağlayan milletin ekmeğini yiyen silahlı kuvvetlerin komutanlarının  Cuma günü açıklanan kararla cezalandırılması ne kadar yerinde bir olay ise o dönemde bu alçakça insanlık, demokrasi ve hukuk dışı darbeye destek olan Siyasetçilerin, Medya mensuplarının ve kurumlarının ,akademisyenlerin , yüksek yargı mensuplarının, Meslek Odalarının ve Sivil toplum kuruluşlarının milletin iradesine ve inancına karşı yapılan bu darbeyi icraatlarıyla ve yaptıkları toplantılarıyla destekledikleri için mutlaka amma mutlaka yargılanarak hak ettikleri cezayı almaları sağlanmalı.

   28 Şubat darbesinden mağdur olanların ise mağduriyetlerinin mutlaka alınacak idari ve yasal tedbirlerle mağduriyetlerinin ortadan kaldırılması gerekir.

  Bunlar yapılmaz ise 28 Şubat darbesi gerecek manada hak ettiği cezayı bulması sağlanmış olmaz.

     Bu mutlak geçeğin herkese ders olması ve 27 Mayıs 1960 ile 27 Nisan2007 E. Muhtırasının da aynı şekilde cezalandırılması için gerekli davaların açılması.

     Cuma günkü duruşmada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alınların rütbelerinin sökülerek hak ettikleri cezayı çekmeleri için zaman geçirilmeden cezaevlerine konması yönündeki milletimizin isteğinin zaman geçirilmeden yerine getirilmesi, aksinden ise kaçınılması dileğiyle.

  Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.


16.04.2018 09:31:43

Ali Genç

Tüm İradelerin Üstündeki İradeyi Unutan Balansçılara Ağırlaştırılmış Müebbet

Tüm İradelerin Üstündeki İradeyi Unutan Balansçılara Ağırlaştırılmış Müebbet