Türkiye´nin Mağduriyeti Yüksek Demokrasiyle, Aksaray´ın ki İse Çok Hizmetle Telafi Edilsin

   Bu gün ülkemizle birlikte ilimizin ortak kara günü olan 27 Mayıs da  hem millet olarak, hem de Aksaraylılar olarak sayılamayacak büyük sıkıntılar çektik.

   Ülkemizle ilimizin kaderinin çakıştığı bu düşman başına gelmesi bile istenmeyecek kap kara günde  çekilen sıkıntıların sebep olduğu olumsuzlukları  ne Türkiye, nede Aksaray hak etti/ ediyor.

      Bir kişi, kurum veya ülkeye eksi veya artı manasında bir şeyin verilmesi veya ona karşı her hangi bir kaba davranış ile söz söylenmesi için ilgili kişinin ,kurumun veya şehir ile ülkenin bir başarısızlığının veya suçunun olması gerekmez mi?!!!

   Kişi veya kurumlar suçlu olacak ki bu suçun karşısında yargılanarak kendilerine hak ettikleri ceza verilsin.

   Amma 27 Mayıs günü Türkiye ile Aksaray´ın kaderinin çakışmasında ne sadece Anadolu´daki geçmişi 10 asrı bulan ülkemizle ilimizin cezalandırılmalarını gerektirecek en küçük ir suçları olmadığı gibi aksine bu menfiliği önleyecek sayısız artıları vardı!

   Hukuk kurallarına göre Nimetin Külfetsiz olmayacağı gibi işlenmeyen bir suça da ceza verilemez kaidesi hiçe sayılarak maalesef 27 Mayıs 1960´da sonu kanlı bitecek darbenin yapılmasa da, Aksaray´ın 1933´de ilçe yapılmasının da  dini, ahlaki, hukuki hiçbir  somut dayanağı yok.

TÜRKİYE VE AKSARAY´A YAPILAN KUZUYU YEMEYİ AKLINA KOYMUŞ KURT İCRAATIDIR !!!

   Yapılan şey meşhur masaldaki gibi suyun üstünde bulunan kurdun suyun bulunduğu yerden aşağıya akması gerçeğine rağmen aşağıdaki kuzuyu yemek için suyunu bulandırdığını söylemesinden hiç mi hiç farklı değil.

    Çünkü Türkiye 1950´den itibaren Demokrat Partinin hükümetiyle başlayan her konudaki hamlelerle her yönüyle dünya ortalamasının çok, çok üstünde hızla kalkınıyor.

     Yapılan başarılı çalışmalarla vatandaşın ayağı çarıktan kurtarılmış ülkenin insan hakları ve  demokrasisi   hızla gelişiyordu.

    Lozan da kendisinden vaz geçtiğimiz burnumuzun ucundaki Kıbrıs adasının üstünde yeniden hak sahibi olduk.

   Atatürkçü olduklarını iddia edenler tarafından paralardan, pullardan ve akla gelebilen her yerden kaldırılan Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal´in resimlerinin esareti ortadan kaldırılmış.

   Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımızdan isteyene aş ve işin verilmesi seviyesine gelinmiş.

  Tabiri caiz ise Kurtla Kuzu yan yana yayılırken sırf Türkiye´nin gelişmesini istemeyen 2007 yılından bu yana var güçleriyle Ak Parti hükümetine yapılanlar ve 16 Nisan Referandumu öncesi tamamen ayyuka çıkan olaylardaki gibi  bazı Emperyalist ülkelerin istekleri yerine getirilerek kendi ordumuza kendi paramızla alınan silahlarla ihtilal yaptırıldı.

   Aksaray´ında ilçe yapılması içinde hiç mi, hiç bir  somut, ikna edici  sebep yoktu.

 Aksaray´da Menderes hükümetlerindeki gibi 1921-33 yıllarında hızla gelişiyor, kalkınıyordu.

 Bu kalkınmasıyla Türkiye´de elektriği olan iki elin parmaklarını geçmeyen yerden birisiydi.

 İl genelinde özellikle köylerde devlet, vatandaş işbirliğiyle eğitim kurumları yaygınlaştırılmış.

 İlçe, Belde ve Köyler arasıyla il arısında  dönemin yüksek standartlı yolları olan şose yollar yapılmış.

 Türkiye´nin elektrikle çalışan tek un fabrikasına sahiptik.

   Buna rağmen Aksaray ilçe yapılarak kendisinden her yönüyle geri olan Niğde ye 2. defa bağlanıyor.

   Ülkemizin ve Aksaraylımızın hak etmediği bu olumsuzlukların tekerrür etmemesi ve 27 Mayıs kanlı ihtilali ile oluşan mağduriyetle, Aksaray´ın 56 yıl süren mağduriyetinin giderilmesinin çaresi ülkemiz için daha yüksek standartlı tam demokratik ve sivil anayasa ile bu anayasaya uygun şekilde çıkartılacak yasalardayken, Aksaray ın mağduriyetinin  giderilmesi içinde pozitif ayırımcılıkla daha çok hizmetin alınmasında.

    Ülkemiz ve ilimizin mağduriyetinin tamamen telafisi için gerekli anayasal ve yasal tedbirlerle idari tedbirlerle yatırım kararlarının zamanında alınması dileğiyle.

   Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.