Batı Avrupa ülkelerinde geçtiğimiz yüz yılın ilk çeyreğinden sonra, İspanya, Portekiz ile Yunanistan’da ise 40 yıla yakın bir zamandan bu yana kesin millet iradesinin hâkim olduğu yönetimler  bu ülkelerin milletlerinin cesaretiyle yapılan azimli mücadelenin sonucunda sağlandı.!!!

TAM DEMOKRASİ ANCAK MİLLETİN KESİN HAKİMİYETİYLE SAĞLANIR!!!

    Yüksek standartlı tam sivil demokrasilerde bu milletin her konuda daima mutlak hakimiyetiyle sağlandı..

  Bun sağlayarak milletin sözde değil özde idareye hâkimiyetini başaran bu ülkeler öncelikle milletin iradesine karşı olmayı ortadan kaldırdılar.

    Bunun için öncelikle ülkelerindeki hukuki davranmayan tüm silahlı,silahsız atanmışları ve bununla birlikte rantlanan kesimlerinde yargılanarak hak ettikleri cezayı almalarını sağlayarak.!!!

     Ardından ise memleketlerinin maddi ve manevi mutluluğu için yeryüzünde Allah(C.C.)’ın iradesinden sonra milletin iradesinin üstünde güç olmadığını cesaretle ortaya koydular.

   Bu cesaretleriyle millet iradesi dışında hiç bir iradeyi kabul etmeyecek Anayasal ve Yasal düzenlemelerini yaptılar.

     Bu düzenlemeleri yaparken eğilip,bükülmeyen,istendiği şekilde uzatılıp kısaltılamayan net ifadelerle kaleme alınan metinle yazılan Anayasa ve yasalar eksiksiz olarak gerçekleştirilerek bu günkü geldikleri yüksek standartlı tam sivil demokrasi sağlandı.

TÜRKİYEDE İSE HERKESİN YAPTIĞI YANINA KAR KALDI!!!

    Bizim ülkemizde ise Osmanlı dönemindeki “Yeni Çeri” çapulculukları ve bunların ”İstemezzük” le devlet idaresine zorla dayattıklarının bu ocağın dağıtılmasına kadar kurumsal olarak önlenememesi.

      Bu ocağın dağıtılmasından sonra ise kurulan “Nizami” olan adından başka modernlikle ilgisi olmayan ordununda Sultan Abdülhamit hanı tahttan indirdiği çağ dışı insanlık,kanun ve ahlak dışı 31 Mart Vakasının hesabının sorulmaması.!!!

27 MAYIS’IN HESABININ SORULMAMASI YOL OLDU!!!

      Cumhuriyetin ikinci yarısından sonra 27 Mayıs 1960’da milletimizi sevmekten başka hiçmi hiçbir suçları olmayan.

    Bu sevgileriyle başardıklarıyla milletimizin kalbinde taht kuran ve bu tahtını sürdürmeye devam ettirdiklerinden dolayıda haklı olarak “Milletin Adamı” olan Demokrasi şehidi Merhum Adnan Menderes ve arkadaşlarına yapılan kanlı darbenin hesabının da sorulmaması.!!!

    Bunun hesabının sorulmamasıyla bundan cesaret alınmasıyla bu kanlı darbeden 12 sene sonra yapılan 12 Mart 71 dayatmasının da hesabının sorulmaması üzerine kanlı 12 Eylül 1980 darbesi yapıldı.

      Bu darbenin hesabının da 2010 Anayasa referandumuna kadar 30 yıl sorulamamasından alınan cesaretle 28 Şubat 1997’nin ve bununda hesabının sorulmaması ile 27 Nisan 2007 E. Muhtırası millete ve milletin temsilcilerine milletin ekmeğini yiyen, Allah(C.C.)’ın verdiği can ile oksijenden başka her şeyleri sağlanan nankörler tarafından dayatıldı.

YUNANİSTANDA ALBAYLAR CUNTASI 40 YILDIR HAPİSTE KALMALARINI AKSARAYLI KARAMANLİS SAĞLADI

     Yunanistan’da Aksaray kökenli siyasetçi Konstantin Karamanlis’in önderliğinde yapılan çalışmayla Albaylar Cuntasının devrilerek kurulan mahkemelerde yargılanıp ömür boyu hapse mahkûm edilmeleriyle kesinlikle ve istisnasız olarak millet hâkimiyeti sağlandı.

      Bu darbeciler ise o zamandan bu yana hapiste ve ömürlerinin sonuna kadarda orada kalacaklar.!!!

      Bizim ülkemizde de gerçekten millet hakimiyetine dayalı bir sistemin kurulması için Balyoz, Sarıkız, Yakamoz, Ergenekon,27 Mayıs,12 Mart,28 Şubat, 12 Eylül  ve 27 Nisan E Muhtıra dayatması ve darbelerinin.

      Bu darbelerin ardında,yanında olan diğer bürokratların, Siyasilerin,Meslek  Odalarının,STK’ların ve medyadan istisnasız olarak hesabının tam olarak sorulması.

     Ardından ise bu tür kalkışmaları tamamen ortadan kaldıracak olan tam sivil, tam demokratik eğilip bükülmeyen, sündürülmeyen anayasa ve yasaların yapılması.!!!

     Bu çerçevede Askeri yargının kaldırılarak mahalli ve yüksek yargının tamamen sivilleşmesinin ve milletler arası hukuka uygun olmasının sağlanması.

    Yargı müfredatı, eğitim müfredatı ve askeri müfredatın değiştirilmesiyle oluşturulacak yeni müfredatla yüksek standartlı demokrasiyi sağlayan ülkelerdeki gibi devleti değil demokrasiyi ve ferdi merkeze alan savunan hale getirilmesinin cesaretle oluşturulmasıyla mümkündür.!!!

MİLLETE, ONUN İRADESİ İLE İNANCINA KARŞI OLANLARI CEZA EVİNDE ZİYARET EDENLERİDE CEZALANDIRIR!!!

    Milletin iradesine,inancına karşı olan,bu inancından dolayı kişi ve kurumları cezalandıranları.

     Bu yaptıklarından dolayıda yargılanıp ceza alanları ceza evinde ziyaret eden siyasilere de milletimiz tarafından hak ettikleri ceza hukuk tarafından verilmelidir.

     Hukuk bunu yapmaz ise önüne her sandık konduğunda gereğini yapan millet tarafından bunlara hak ettikleri ceza verilecektir.

      Bu yapılmaz ise yakın zamanda olmasa da, orta vadede başkaca kanlı veya kansız dayatmaların olmayacağını kimse garanti edemez.!!!

       Ülkemiz ve milletimizin asla ve asla hak etmediği bu çağ dışı kalkışmalarının tamamen ortadan kaldırılabilmesi için tüm darbecilerle birlikte 12 Eylül’cülerinde devam eden yargılamayla milletler arası hukuk ve genel ahlak çerçevesinde hak ettikleri cezaları almalarıyla yerin dibine gömülmelerinin sağlanması dileğiyle.

 

        Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.


12.09.2013 00:00:00

Ali Genç

Tam Demokrasinin Reçetesi 12 Eylül ve 12 Eylülcüleri Gömmektir!!!

Tam Demokrasinin Reçetesi 12 Eylül ve 12 Eylülcüleri Gömmektir!!!