Bazı kendini bilmezlerin herkesi kendileri gibi kör, balık hafızalı sanarak açıklanan %7.5 lük kalkınmamızı da görmeyerek ülkemizin ekonomik kriz içinde olduğunu utanmadan arlanmadan söylüyorlar.

BUNLAR DAHA ÖNCEKİ HÜKÜMETLERİN DÖNEMİNDE OLSAYDI EKONOMİMİZ NE HALE GELİRDİ?

    Felaket tellallığı yapanlara soruyorum;

  2002-2007 yılları arasında Türkiye´yi müstemleke olmaktan çıkartarak tam bağımsız bir ülke olmasını sağlayan çalışmaları görenlerin ülkemizin önünü kesmek için Yurt içi ve dışında yapılan toplantılar daha sonraları deşifre olan  ülkemizi ve milletimizi Nana muhtaç ettirme çabaları.

    Deşifre olan bu çalışmalarla ülkemizin önünün kesilebilmesi için Özal, Sezer ve Demirel´in Cumhurbaşkanlığında önce sonradan çıkma 367 dayatması, bunun ana muhalefet CHP tarafından ve  milletin temsilcilerinin iradesine toslayan 27 Nisan E Bildirgesi.

   Bunda başarılı olunmayınca  Ak Partiye ölümü göstererek acıya razı etmek istenen Parti kapatma  davası, Danıştay baskını ardından Kanal İstanbul,3 Köprü ve 3 Hava limanını durdurmak için yapılan Gezi Van dallığı.

   17-25 Aralık 2013 hukuk darbesi ve nihayetinde gerçekleştirilmeye çalışılan Cumhurun reisinin çağrısıyla Cumhurun sinesinde eriyen 15 Temmuz 2016 alçakça kalkışması gibi olayların bırakın tamamını her birisi daha önce Türkiye´de veya başka ülkelerde gerçekleştirilmiş olsaydı ne olurdu?!!!

   Şu anda ise ülkemizin içeride ve dışarıda PKK ile onun alfabedeki tüm sessiz harflerden oluşan kollarıyla Daeş, Feto DKPC ve onların dışarı ile içerideki destekçileriyle aralıksız olarak devam eden mücadele önceki hükümetler tarafından yapılmış olunsaydı Ekonomimiz, kalkınmamız, milletin ihtiyacı olan mallara ulaşabilmesi nasıl olurdu?

   Buyurun bunun cevabına.!!!

  Hem de 2002´den bu yana dış mihraklar ve onların uşakları tarafından yapılmaya çalışılan hiçbir felaket yokken gerçekleştirilenlere!!!

2 ANAHTAR SÖZÜ VERİP 5 NİSAN 1994 EKONOMİK KRİZİNİ YAŞATAN EKONOMİ(!) PROFESÖRÜ!!!

   Bu gün yeni neslin hiç bilmediği bu nedenle de yok sayılan fakat yazımızın girişinden itibaren belirtildiği gibi Türkiye´de dövizin birkaç kuruş yükselmesini ekonomik kriz görenlerin gerçekten ekonomik krizin ne olduğunu öğrenebilmeleri için Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca yaşanan  büyük ekonomik krizlerden sonuncusundan bir önceki kriz olan 5 Nisan 1994 Ekonomik krizine bir baksınlar!

2 ANAHTAR SÖZÜ VEREREK İKTİDAR OLAN EKONOMİ(!) PROFESÖRÜ ÇİLLER´İN 5 NİSAN 1994 EKONOMİK KIRİZİYLE ENFLASYONU %240´A ÇIKTI KİŞİ BAŞINA1284 DOLARIMIZ BUHAR OLDU!

   Krizi gazeteciliğimin 18. Belediyeciliğimin 17. Yıl dönümünde yaşandığı için ülkemize verdiği maddi ve bu maddiyatın sebep olduğu manevi tahribatı bizzat yaşayan ve bun ayrıç ada haberlerini yapan, bu konudaki eleştirileri köşe yazılarıma taşıyan olarak yeni neslin şimdilerdeki en kötü senaryoyu yazanların bile akıl edemeyeceği olumsuzlukları aşağıda dönemin en yüksek tirajlı gazetelerinden birisinden paylaşıyorum.

1994 EKONOMİK KRİZİ KİŞİ BAŞINA 1283 DOLARIMIZI GÖTÜRDÜ!!!

  Bu ülkemizde yaşanan ülkemizin en büyük Ekonomik krizi olan ?21 Şubat 2001 Krizi ?olarak bilinen en büyük krizden bir önceki  Ekonomik Krizden 4 yıl sonra yani 4. Yıl dönümünde 5 Nisan 1998 günü Hürriyet gazetesinde yayınlanan konuyla ilgili haberde ;

    Tansu Çiller´in Başbakanlığı döneminde yaşanan kriz, her Türk vatandaşına 1283 dolara mal oldu.

    1993´de kişi başına 3 bin 056 dolar olan milli gelir, 1994´de 2 bin 161 dolara indi.

     5 Nisan 1994 kararları, krize ilaç olmayınca kişi başına milli gelir ancak 1997 yılında 3 bin 48 dolara çıkabildi.

      Geçen sürede kişi başına kaybı 1283 doları buldu.

      Son dönemde Türkiye´nin yaşadığı en büyük ekonomik kriz ve ardından alınan ??5 Nisan Ekonomik İstikrar Tedbirleri´´ bugün 4. yılını dolduruyor.

      Türkiye´nin hâlâ istikrar tedbiri arayışında olduğu bugünlerde, ekonomiyi 5 Nisan´a götüren gelişmeler de önemini koruyor.

      5 Nisan kararları sonrasında ekonomi soğutulurken Türkiye, tarihinin en yoğun ekonomik gerilemelerinden birini yaşadı.

     Bununla birlikte yine tarihte görülmeyecek biçimde yüzde 150 oranına çıkan enflasyon en çok dar ve sabit gelirlilere yük bindirdi ve gelir dağılımı adaletsizliği bu dönemde had safhaya ulaştı.(Gazete öyle yazmış olsa da o zamanki gerçek enflasyon yıllık %240 olmuştu)

     Sonuçta 1993 yılında 3 bin 56 dolar olan kişi başına milli gelirimiz, 1994´de 2 bin 161 dolara indi.

      O yıldan sonra kişi başına milli gelir tekrar artış trendine girdi.

       Ancak, 1997 yılı sonunda bile kriz öncesi kişi başına gelir düzeyimizi yakalayamadık.

      1997 sonunda kişi başına milli gelir 3 bin 48 dolara çıkabildi.

      Geçen dört yılda krizin her Türk vatandaşının cebinden götürdüğü gelir, 1283 doları buldu.

      Ancak 5 Nisan Kararları ile birlikte tam ekonomide sonuç alınmaya başlanırken, ilk alınan olumlu sonuçlara bakılıp ekonomide U dönüşü yapıldı. Sonuçta, ekonomide yaşanan onca fedakârlık boşa gitmiş oldu.

     Bu gün gerçekten de sadece somut gerçekleri ortaya koyduğum yazı tamamlanamasa da bize ayırılan yerimiz dolduğundan nasip olursa Pazartesi günü bu milletin ocağına incir ağacı eken 1994 yılında bu gün hem de  kendisine ekonomi profesörü diyen bir Başbakanın döneminde meydana gelen Krize nasıl gelindiğini yazacağım.

    Geçmişin olumsuzluklarıyla günümüzün olumlu gelişmelerinin kıyaslanması için takibi dileğiyle.

    Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.

   Devamı Pazartesi´ye.


5.04.2018 09:52:09

Ali Genç

Siz Buna Ekonomik Kriz Diyorsunuz Kriz Görmemişsiniz!

Siz Buna Ekonomik Kriz Diyorsunuz Kriz Görmemişsiniz!