Dün çok samimi bir dostumun, Aksaray´a taşınan yaşlı anne ve babasını ziyarete gittim. Yüzlerinde yılların yorgunluğu, bedenlerinde hastalıkların bıraktığı izler olsa da gülümseyen bir çehre hepsini kapatıyordu. Bey amca doksan dört, hanımanne seksen üç yaşlarında, arkadaşım ?´ anneciğim bahsettiğim arkadaşım Hafize´´ dedi okuduğu kitaptan başını kaldırdı, gözlüğünü indirdi; hoş geldin evladım dedi.

                Hoş  beşten sonra koyu bir sohbet başladı: Allah var yaşlı teyzeyle ortak yönümüz ne olabilir diye düşünürken, saatlerin nasıl geçtiğinin farkına bile varamamışım, edebiyatın her bölümünden konuştuk. Ama şiirin yeri başkaydı, öyle güzel mısralar seslendirdi ´ki kendi kaleminden  dökülen sözlerle, çok kıymetli şiir defterini getirtti yazdığı hüzün dolu, aşk dolu, kelimelerin her hecesi  yaşanan olayları ve duyguları, harikulade anlatıyordu. Bana döndü yüzünde biraz öfke ve kırgınlık ifadesiyle; şiir defterimin sayfaları eksik, zannedersem yırtılmış yada yırtmışlar dedi arkadaşım anne kim yırtacak diye cevap verdi. Arkadaşıma döndü ?´ defter ablanlardaydı isteye isteye getirttim, sanırsam torununun eline vermiş onlarda yırtmış.´´ Arkadaşım gülümsedi senin için değerli olan bu defteri ablam asla torununa vermez dedi.

                Kendi sesinden şiirler dinledim, bana sende bir şiir oku dedi bende o yetenek yok dedim: ikimizin de sevdiği müzik dalı T.S.M idi ben fikrimin ince gülü dedim, o bu son fasıldır ömrün, nasıl geçersen geç dedi, arkasından arkadaşım kimseye etmem şikayet dedi, sesli gülümsedik tekrar güldüğümüze yada birbirimize duygularımızı açık ifade ettiğimiz için gülümsedik

                Sözlerinde, bakışlarında geçmişe olan bir özlem vardı. Yüzüne baktığımda huzurla birlikte engin denizlerdeki derin fırtınaların izine rastlıyordum. Bana baktı sende yazıyormuşun? Öylemi dedi evet dedim. Bende yazdım bi zamanlar. Dedi arkadaşıma döndü kızım gazete yazılarımı getirir misin? Odamda alt çekmecenin içinde dedi, özenle konulmuş çantanın içinden, itina ile kesilmiş köşe yazılarını çıkarttı, sene 1973 tarihini gösteriyordu. Ben dedim ilkokul üçüncü sınıftaymışım.

                Artık ben orda değildim çok ileri bir tarihte ve teyzenin bulunduğu yerde oturuyordum. Elimdeki  gazete kupürlerinde sene 2015 ve Hafize çolak yazıyordu.

                Kalın sağlıcakla

Hafize çolak


31.07.2015 18:01:52

Hafiza Çolak

Şiirlerin Sultanı

Şiirlerin Sultanı