Başlıktaki Polisin kendisini hem Savcı hem de Yargıç yerine koyarak soruşturma yapması ve ceza vermesi, hem de bu cezayı infaz eden Cellat olması cümleleri banim değil.

   Önce 2008-2011 yılları arasında Aksaray´ın 8., ardından ise2013-2014 yılları arasında 10. İl Emniyet Müdürlüğü görevini yapan Halis Böğürcü ´ye ait.

?MÜDÜRÜM POLİS´İN YETKİSİ YOKKİ BAŞARILI ALABİLSİN(!)?

   Müdür Beyi makamında bazı meslektaşlarımızla ziyarete gittiğimizde sohbet esnasında konu Polisin başarılı olup olmamasına geldi.

  Bu esnada siyasi taassup saplantısıyla devletin despotizmini isteyen ve her şeyin kaba kuvvetle halledileceğine inanıp bunu savunan bir meslektaşımız orta başlıktaki ?MÜDÜRÜM POLİS´İN YETKİSİ YOKKİ BAŞARILI ALABİLSİN(!)? cümlesini kullandı.

?POLİS ESKİDEN HEM SAVCI,HEM YARGIÇ HEMDE CEZAYI İNFAZ EDEN CELLAT´TI, DELİLDEN SUÇA DEĞİL, SUÇTAN DELİLE GİDİLDİĞİNDEN BAŞARISIZ OLUYORDU ŞİMDİ İSE DELİLDEN SUÇA GİDİLİYOR?

   Bu söz üzerine görev esnasında başta Aksaray´dan uyuşturucu geçişine darba üstüne darbe vurulması olmak üzere bir çok konuda taktire şayan hizmetlerin verilmesini sağlayan İl Emniyet Müdürü Halis Böğürcü? Polis in yetkisinin olmadığı yönündeki tespitlerin yanlış.

  Şu anda Polisin yetkisinde bir kısıtlama yok.

  Eskiden resmi olmasa da fiiliyatta Polis kendisini hem sorgulamayı yapan Savcı, hem cezayı veren Yargıç hem de verilen cezayı infaz eden Cellat yerine koyuyordu.

  Bu uygulamayla delilden suça gitme yerine suçtan delile gidildiğinden suçlu olduğu sanılan kişinin sorgulanması isnat edilenin kabul ettirilmesi kaba kuvvetle sağlandığından daha sonraları bunların çoğu delilsizlikten serbest kalıyordu.

  Şimdi ise Polis bir suçlu ile ilgili olarak önce yargı kurumlarından izin alarak tahkikata başlıyor, teknolojinin imkanlarıyla takibini yaparak delilleri topladıktan sonra yine ilgili yargı kurumunun emri ile suçluyu göz altına alıp gerekli evrakını hazırlayıp gerekli cezanın verilmesi için yargıya teslim ediyor.

    Bu sistemle de suç işleyen kişinin işlediği suçun karşılığı olan cezayı alması sağlanıyor? demişti.

 ŞİMDİLERDE TARİH OLAN DAYAK VE FALAKA İŞKENCELERİYLE İFADELERİ ALINAN FERYATLARI SOKAKLARDAN DUYULANLARIN ÇOĞU İLK MAHKEMEDE VEYA İKİNCİSİNDE SERBEST KALIYORDU

  Mesleğe başladığım 1976 yılından itibaren gerçekten de Halis müdürün söylediklerinin birçoğuna bizzat şahit oldum.

   Şu anda İl Göç İdaresi Müdürlüğü hizmet binası olarak kullanılan  Aksaray Polis  Merkez karakolunda gördüğüm ?Filistin Askısı? olarak tabir edilen işkence aleti ile Falaka aletleriyle sorgulanan, ayakları şişmesin diye  sulu zeminde yürütülen Döviz aldıkları, Elektronik aletleri alıp sattıkları, uyuşturucu kaçakçılığı ve hırsızlık yaptıkları belirtilenlerle ilgili soruşturmada gerçekten de suçtan delile gidilmeye çalışıldığından yakalanıp göz altına alınanlara yapılan  fiziki  baskıyla  verdikleri ifadelerini çıktıkları mahkemede ret ederek çoğu zaman kendilerine yapılan işkenceyi de hakime gösterdiklerinden ya ilk mahkemede veyahut ta 2. sinde serbest kalıyorlardı.

   Sadece suçlu oldukları belirtilenlere değil  bir çok kişi gereksiz yere göz altına alınarak Polis karakoluna götürülüp nezarete atılıyor kendilerine atılan dayak veya yapılan tehdidin ardından serbest bırakılanların yedikleri dayak çoğu zaman yanlarına zar kar kalıyor, hatta 28 Şubat döneminde bizzat bana yapıldığı gibi Polis minibüsüyle sürekli takip edilerek tacizde ediliyordu.

 POLİS TEŞKİLATIMIZ BU LEKELERİN TAMAMINDAN KURTULARAK DEMOKRASİMİZİ KURTARDI

  Şimdilerde ülkemizde ısrarlı bir şekilde işkenceye karşı uygulanan sıfır toleransla Polis teşkilatımızda diğer güvenlik kuvvetlerimiz gibi bu kara lekelerden tamamen kurtuldu.

   Bu çağ dışı insanlıkla bağdaşmayan kaba uygulama yerine çağın en son teknolojik imkanlarıyla suçlulara göz açtırılmıyor.

   Göz altına alınanlara İnsan hakları evrensel bildirgesinde belirtilen şekilde sorgulama yapılıyor.

SU´YUN BİLE UYUDUĞU ZAMAN UYUMAYAN POLİS TEŞKİLATIMIZ SUÇLULARA GÖZ AÇITIRMIYOR!

    173. Kuruluş yıldönümünü kutlayan Polis teşkilatımız gerçekten de Su´ yun bile uyduğu zamanda bile uyumayarak vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği ile birlikte ruh güvenliğini de korumak için canını dişine takarak hizmetlerini yerine getirmesiyle övgüyü hak eden bir milli kuruluşumuz.

    Polisimizin rutin görevinin yanında milletimiz için asıl övgü kaynağı tarihe şan veren kahraman şanlı ordumuzun elbisesini giyen vatan haine Fetö pdy yapılanması tarafından yapılmak istenen  fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım´ın çağrısıyla milletimiz tarafından 250 şehit ve  binlerce gazi vererek önledikleri mücadelede Polislerimizin milletinin yanında, Cuntanın karşısında ki duruşu ve bu duruşuyla darbecilerin bertaraf edilmesiyle bu alçakça kalkışmayı önlemeleriyle demokrasimizi kurtardılar.

   Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok Valimiz ve Aksaray İl Emniyet Müdürü Ali Karabağ ile onların şahsında fedakâr tüm Polislerimizin haftasını kutlar, Mevla´mızdan kendilerini her türlü maddi ve manevi kaza ile belalardan korumasını dilerim.

     Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun