Sayın Başbakan Milli içkimiz Ayran deyince sanal alemde Rakı Milliliği başladı. Eğer rakı milli ise ben milli değilim. Aklı sulandıran ve çevreye zarar veren bir içecek nasıl milli olur anlamış değilim. Milli kelimesinin çok önemli bir anlamı var, öyle sıradan da değil. Milli ve manevi değerlerimizi sayarken bunun içinde rakının nasıl yeri var birisi bana anlatsın? Örf ve adetlerimiz var, milli değerlerimiz var, bunun içine nasıl olurda bir aklı sulandıran içeceği sokabiliyoruz ki?

        Hayatımda hiç alkol almadım, almamamın sebebi ise çok enteresan anlatayım;

       Eskiden köylerde düğünler bir hafta yapılır zengini de fakiri de çok masraf yaparlardı. Bir gün köyde düğün var bende ilkokula gidiyordum, bizim köy de iki bakkal vardı. Alışverişimizi bu bakkaldan yapardık. Babamın verdiği harçlıkla ya sormuk şekeri yâda büsküvit gibi yiyecekler alırdık.

        Köyün ortasında bir bakkal vardı arkadaşlarımızla kış günü oraya gittik. Fakat bakkalın yan tarafına atılan birikmiş hayvan tersi vardı, biz köyde buna hayvan tersliği deriz. Kışın bu hayvan tersi ıslanınca gevşer, köyde rahmetli oldu bir tanıdık düğünde kafayı çekip sarhoş olmuş.

        Eve giderken bu hayvan dışkısının içinden geçmeye çalışmış. Ancak hayvan tersinin içine batan sarhoş bağırıyordu; “ var mı bana yan bakan” diye. Ama bir o yana bir bu yana pisliğin içine batıp çıkamıyor âdete boydan aşağı her tarafı hayvan tersi olmuştu.

        Ben şahsen çocukluk halimle bunu görünce küçücükken alkole karşı bir tiksinti geldi ve çok ısrar eden ve beni alıştırmak isteyenlere rağmen hamdolsun ağzıma bugüne kadar bir yudum alkol almadım. Hala bu manzara gözümün önünden gitmez ve o duruma gelmek istemem.

      İnsanı böyle bir hale sokan içeceğin neresi milli Allah aşkına bana birileri çıkıp söylesin?

      Bundan birkaç yıl önce idi bir arkadaş anlattı; “Apartmanımızda bir alkolik vardı, eve girerken apartmanın girişine kadar gelen alkolik komşu apartmanın girişine işiyordu. Bunu evine haber verdim ve çocukları elinden tutup eve çıkardılar. Çocukları beni görünce utandılar. Sonra annesi bana anlattı, “komşumuz beni babamla öyle görmese de ölseydim” demiş. Bu manzara beni derinden üzdü” dedi.

        Düşünün bir kere genç yaşta babası ile utanan bir evlat. Allah kimsenin evladını böyle baba durumu ile karşı karşıya getirmesin. Hangimiz çocuklarımızın böyle duruma düşmesini isteriz?

      Çocuklarını alkolik bir babanın durumu ile utandıran içecek milli ise ben milli değilim. Bunu milli sayanlarla da işim olmaz.

        Rahmetli babam eğitmendi, o dönemin müfettişlerinin nerede çoğunluğu içerlerdi. Babamın dolabında da mutlaka bir alkol içeceği bulunurdu. Beni de Kuran kursuna gönderiyor hafızlığa çalışıyordum. Bir gün izne geldim hafta sonu idi, babamın odasına çıkmak istedim. Annem oraya çıkmama izin vermedi, ben ille de çıkmak istiyordum. Anneme tembih etmiş Erdoğan bizi bu şekilde görmesin diye. Israr edince annem bana babamın müfettişlerle alkol aldıklarını söyledi.

       Buna çok şaşırmıştım, Ağabeyim hafız ben hafızlığa çalışıyordum. gelin görün babam müfettişlerle alkol alıyordu. Anneme dedim ki; “madem babamın böyle bir affedersiniz b… vardı da bize niçin kuran öğretiyor? Bizde masanın bir köşesine oturtsa da kimse olmayınca ona eşlik etsek” dedim.

       Annem bunu babama iletmiş, babam bir gün sonra beni çağırdı ve karşısına alıp; “ oğlum sizden özür diliyorum, yaptığım doğru bir davranış değil bugünden itibaren bu pislik ağzıma girmeyecek” dedi. Hakikaten o günden sonra evimize alkol girmedi.

       Okul kantinlerinde alkolün ne işi var? Çocuklar buraya okumaya mı gidiyor aklını sulandırmaya mı? Öyle bir yasa ile karşı karşıyayız ki, alkollü iken ne kadar adam öldürürseniz öldürün, alkol koruması altındasınız. Toplum olarak da alkollü kişiye karşı hoşgörülüyüz. Tabanca ile adam öldürürsen katil ve kan davalısınız. Ama alkollü iken aracınızla adam öldürseniz yâda vursanız indirimdesiniz. Hatta “adam alkollü iken yapmış, ayık olsa yapmazdı” hoşgörüsü ile karşılıyoruz.

       Yok, böyle bir durum, kimse kimseyi alkollü diye sinesine çekemez. Sayın Başbakanın bu görüşüne katılmamak mümkün değil. Kimse aklı sulandıran içeceğin arkasına sığınamaz, çocuklarımızı da eğitim gördüğü okullarda alkole alıştıramaz. Alışmak isteyenler gitsin nerede ne halt edecekse etsin. Devletin kanunları ile bu içecek denen uyuşturucu gençlere alıştırılamaz. Bunu milli yapmak isteyenler milli madalya taksın, ama ben bu içecek milli ise milli değilim.