Malumunuz 2015 yılı Haziran ayında Milletvekili seçimleri var. Muhalefeti bilmem ama Ak Partide zannedersem 100 üzerinde aday adayı olacak gibi. Şimdiden aday adaylığını açıklayanlar var. İl Genel Meclis seçimlerinde MHP’nin aldığı oy da bu partinin aday adayı sayısını artıracak. Tabi siyasette Genel Merkez ahbaplığı havası bundan sonra çok olur. Şimdiden Genel Merkezden işi garantiledim diyenlerin sayısı artar. Siyasette hava çok olur, herkes tanınır ve söz aldığını söylerler.

      Size bir Mustafa amca fıkrası anlatayım, aman adaylar torpil ve tanışıklığı yurt dışına taşımasınlar. Geçtiğimiz dönemde Mustafa amca gibi her yerde tanınanlar ilk önce ilde tanınmadıklarını cümle aleme ilan ettiler.

     Köylerinden birinde köylüler her zamanki gibi oturmuş TV seyrediyorlarmış. O sırada TV'de Ecevit çıkmış. Mustafa amca onu görünce az ekmeğimi yemedi zamanında şimdi bi hal hatır sorduğu yok demiş. 
      Köylüler atma Mustafa amca demişler. 
       Mustafa amca da inanmıyorsanız gidelim size göstereyim demiş. Köylüler atlamışlar bir otobüse tutmuşlar Ankara'nın yolunu. TBMM'nin önünde beklerlerken Ecevit çıkmış dışarı Mustafa abiyi görünce hemen gelmiş yanına elini öpmeye kalkışmış. Nasılsın abicim kusura bakma işler yoğun sana gelemiyoruz demiş. Köylüler şaşırıp kalmışlar. 
      Sonra bir gün yine kahvede TV seyrederlerken o zamanki cumhurbaşkanı Demirel çıkmış TV'ye Mustafa amca yine aynı şeyleri söylemiş. Köylüler Ecevit belki akrabasıdır bunu da tanıyacak değil herhalde diye yine tutmuşlar Ankara'nın yolunu. Yine Demirel Mustafa amca’yı görünce elini öpmeye kalkmış. Köylüler Mustafa amcaya büyük saygı duymaya başlamışlar. 
       Derken bir gün TV'ye dönemin ABD başkanı Clinton çıkmış. Herkes susmuş Mustafa amca bakmış. Mustafa amca yine elimde büyüdü diye başlamış konuşmaya. Köylüler yuh artık o kadarda olamaz demişler. 
       Toplanıp borç harç ABD'ye gitmişler. Beyaz Sarayın önüne geldiklerinde korumalar sadece Mustafa amcanın içeri girmesine izin vermişler. O da köylülere siz aşağıda bekleyin biz size balkondan el sallarız demiş. 10-15 dakika sonra balkonda iki kişi belirmiş. Köylüler suratları tam seçemiyorlarmış. O sırada oradan geçmekte olan Micheal jordan'a senin boyun uzun şu balkonda el sallayan kim bi bakıver demişler. 
      jordan bi süre bakmış sonra valla el sallayanı bilmiyorum ama yanındaki bizim Mustafa amca demiş.

      Ne dersiniz ilimize Mustafa amcaları varmıdır? Yoksa Mustafa amca gibi olduğunu iddia eden siyasetçiler mi türedi.

                             Hani demokrasi vardı?

     Bazen ülkemizde Demokrasi tellallığı yapanlar olur ya, hâlbuki onun istediği demokrasi kendi yaşamını şekillendiren kendine göre demokrasidir. Başkalarına göre demokrasi onun için yoktur. Bunu on sene önceki iktidarlar döneminde çok gördük, bana var sana yok. Bununla ilgilide aklıma bir fıkra geldi sizinle paylaşayım.

     Ülkenin birinde içip kafayı bulan bir sarhoş, sokakta 'öküz başbakan öküz başbakan' diye sayıklıyormuş. İki polis adamı karakola götürmüşler.
Sonra adam mahkemeye çıkmış. İdam cezası almış. İdam edilmeden önce cezasının nedenini sormuş:

     Bu ülkede demokrasi vardı hani? Herkes istediğini söyler.
    Senin suçun o değil ki. Devlet sırlarını açıklamak...

     Adamın ne olduğunu söylemek demokrasiye hakaretmiş. Ama onlara göre her şeyi söylemek ve yapmak vardı halkımıza yasaktı.

      NOT: Ak Parti Gençlik kolları Başkanı Abdussamet Kılıç dünya evine girdi. Her iki gencimizde ömür boyu mutluluklar diliyorum.