Sözde demokrasi de, idareciler her yerde, her zaman önce vatan, bayrak ve din demektedirler. bu görüş elbette kötü değildir. Ne yazik ki bu demokrasinin merkezinde, Türk insanı yoktur. Vatan, din, bayrak diyerek, yöneticiler halkı uyutup keyiflerine göre idare etmeyi marifet saymaktadırlar.

 Ölmeye, vermeye, çalışmaya, üretmeye, fedakârlık yapmaya, itaat etmeye gelince halk öndedir. Halk, yüksek sesle konuşamaz, benim haklarım diyemez, birleşerek hakkını aramak için, bağırırsa anında sesi kesilir. Sesi niçin kesilir din, vatan, bayrak elden gidiyor diye.

Özellikle, 1980 öncesi, cesur, yürekli, gençler, hür olmak ve hür yaşamak için, hürriyet istediler, bağımsız Türkiye istediler sonuç hepsinin hayalleri ve gelecekleri ellerinden alındı halen de verilmedi. Bir kısmıda idam edildi veya işkenceden sakat bırakıldı. Niçin sözde vatan, bayrak ve din için.

50 senedir bekliyoruz, ne zaman ve ne yapınca önce insan ve insan hakları denecek diye. Bu gidişle en az bir 50 sene daha beklesek aceba insan hakları Türkiye’ye gelir mi? Hep kandırmaca vatan, bayrak, din olmazsa insan olmaz, peki insan olmazsa vatan, bayrak ve din olur mu?

 ‘’ Ölme zamanı ölelim fakat bilme zamanı da bilelim’’. Yüzlerce senedir ölüyoruz, halende ölmeye hazırız ne yazikki bilme zamanı hiç gelmedi, bu gidişle hiçte gelmeyecek.

Öl de ölelim, vur de vuralım sloganlarının neresinde insan, vatan, bayrak ve din var? Tamamen bağımlı, bağlantılı, hürriyetini ipotek altına vermiş yığınları görüyoruz. Bu slogandan zevk alanları da anlamak mümkün değil.

MAK Araştırma şirketi, 14-28 yaş arasında olanlarla bir anket yapıyor, anketteki soru; ‘’ size istediğiniz ülkeye gitme fırsatı verilse gidermisiniz?  Soruya %50 si evet gideriz.’’ Diye cevap veriyor. Aceba bu ülkeyi idare edenler bu gençlerin % 50 sinin neden yurdunu Terk etmeyi istiyor diye araştırdılar mi, üzüldüler mi? Sanmıyorum.

Bu anket, gençlerin Türkiye’de kendilerine gereken önemin verilmediğini, geleceklerinin garanti olmadığını göstermiyor mu? Elbette gösteriyor, önem veren var mı, kendi evlatları değil ki neden önem versinler.

Bayburt’lu; ‘’ Çarşıya çıkırem, darlanirem, eve dönirem horlanirem’’ demiş. Milyonlarca insanımızı, Bayburtlunun lafına uygun yaşamaktan kurtarmak lazım. Meşhur Osman Bölükbaşımız da ‘’ Siyasetçiyi, kuru inat batırır…’’ diyor. Bizde yaşantımız için inattan batan çok siyasetçi gördük ne yazik ki görmeye devam edecegiz

                   Hayrola, muvaffak ola, muzaffer ola.


27.12.2019 10:35:00

Rasim Gül

Önce Vatan mi, İnsan mı?