29. 08. 2019 tarihli Sn. Rasim Gül’ün “Kurulamayan Kent Konseyi” adlı köşe yazısını okuyunca; okumuş yazmış ve diyarı gurbet gezmiş bir Aksaraylı olarak utanç duydum.

Nasıl duymayım bu çağa gelinmiş üstelik Kent Konseyi kurulmayan İl, İlçe Ve Belde kalmamışken benim Aksaray’ımda neden yok?

Bu eksikliğin, hata ve ayıbı tamamen Aksaray’ın yöneticilerine aittir. Burada hiç kıvırmasınlar; Sivil Toplum Kuruluşları da sorumludur.  Yoksa dedem rahmetlinin dediği gibi “Oğlum Aksaray’ın 70 Bin evliyası varsa 170 Bin de münafığı var” sözü mü etkili oldu acaba böyle bir girişime?

Sn: Gül’ün ifadesiyle anlaşılan; Sn. Nevzat Palta dönemi ile başlayıp günümüze kadar süregelen bir ihmal ve vurdumduymazlık var. Muhterem yöneticiler Allah aşkına hiç mi Aksaray dışına çıkmadınız, hiç mi böyle bir oluşumun farkına varmadınız.

Düğünlerde, nikâhlarda cenazelerde ve market açılışlarında arz-ı endam eylemenize bir şey demiyorum; O da lazım ama bir kent için böylesine önemli bir konuda Fransız olmayı nasıl becerebildiniz? Şayet haklı gerekçeleriniz varsa lütfen paylaşın da bilelim.

Şimdi buradan yeni başkan Sn. Evren Dinçer’e ve İlimiz Milletvekillerine sesleniyorum: Bu eksikliği bir an önce giderin ve bu hizmetinizle her daim anılın.

Bundan 18 yıl önce bir dönem yaşadığım; Ürgüp’ün Mustafa Paşa Kasabası’nda duyarlı bir grup arkadaşlarla Kent Konseyi kurduk. Bu konuda hiçbir karşılık gözetmeksizin size yardımcı olabilirim. Artık şehirler Kent Konseyi sayesinde Marka Şehir olma yönüne girdi.

Sonuç olarak bu konuya kafayı taktım ve takipçisi olacağımı kamuoyuna duyururum.

“Bu konuyu gündeme getirdiği ve haberdar olmama vesile olduğu için Sn: Rasim Gül’e çok teşekkür ediyorum.”

Sevgi ve Saygılarımla