Bazen yazıyorum, sivil toplum kuruluşlarının Başkanlığı çok önemli bir durum diye. Sivil toplum kuruluşlarının başına gelecek başkanlar bu kuruluşlarda temsil kabiliyeti olduğu gibi, güven vermesi de çok önemli kurumlardır. Bu kurumlarda dürüstlük, gittikleri yerde ve toplumda o müesseseyi temsil edebilecek bilgi ve donanıma sahip olmalıdır. Benim adamım olsun da kim olursa olsun düşüncesi ile hareket çok yanlış bir durumdur.

       Önümüzdeki günlerde ATSO ve BORSA Başkanlık seçimleri yapılacak. Ancak ATSO ile ilgili dedikodular ayyuka çıkmış vaziyette. Nereye gitseniz bu kurumun ortada görünmeyen Başkanı ile ilgili dedikodular konuşuluyor. Kim doğru söylüyor, söylenenler ne kadar doğru bilmemiz mümkün değil.

        Bir çok ekonomik rakamlardan söz ediliyor, ne kadar doğru oda tartışılır. Bizimde zaten bu konu hakkında net bir şey söylememiz mümkün değil. Zaten söylemekte doğru olmaz bunlar ticari konular bizde bu konuyla ilgili bir bilgiye sahip değiliz. Ancak sadece şunu söyleyebiliriz ki, Aksaray için hiçte iç açıcı bir durum olmadı. Aksaray adının bu tür konularla anılması çok üzücü.

        Ha bu konu sadece bizim ilimiz için geçerli değil. Buna benzer sivil toplum kuruluşları olan Kayseri ve Niğde illerinde de bu durum yaşanmıştır. Ticarette ilimizde geçmişte bu durumlar yine yaşanmıştı. Benim üzüntüm yapılacak seçim öncesi aday olacak kimseler ile ilgili dedikodular üretilmemesi. Birbirlerini yıpratmak adına fısıltı gazetesini çalıştırmaya çalışılmaması çok önemli. Birkaç gün önce buna benzer dedikodular duymadım desem yalan olur, ama bunların bir fiyasko olduğunu biliyorum. Seçim öncesi bu tür çirkin şeylerin üretilmemesini önemle rica ediyorum.

       ATSO meclisimi yoksa yönetim kururlu kararı ile mi seçim kararı veriliyor bilmiyorum. Ama bir an evvel Haziran sonunu beklemeden karar alınıp seçime gidilmesi daha doğru olacaktır. 30 Haziran 2013 tarihi en son tarih ama bu tarihi beklememek lazım. Seçim yapılsın dedikodularda bitsin.

       BORSA seçimim tarihi zannedersem 12 Mayıs 2013 günü yapılacak. Burada başkan adayları iki isimle uzun zamandır devam ediyor. Gördüğüm kadarı ile Başkan adaylarından Hamit Özkök favori görünüyor, çünkü Özkökün temsil kabiliyetinin fazla olduğu delegelerce söyleniyor. BORSA artık dört duvar arasından çıkmalı diyenler ağırlıkta. Ben eskiden Borsayı sadece Buğday tüccarlarının temsil ettiği bir sivil toplum kuruluşu olarak biliyordum. Ama nerede ise üçte birisini buğday pazarı temsil ediyormuş. Öyleyse bu kurum diğer üyelerine de hizmet vererek onları da düşünmeli.

       Yani dört duvarın dışına çıkarak bütün üyelerini kucaklamalı. Bu kurumlar hizmet açısından çok önemli kurumlardır. Kurumların önü açılarak ufku geniş Başkanlar bulunmalı, kurumunu her yerde aslanlar gibi temsil edebilmeli. Onun içinde temsil kabiliyeti olan adaylar tercih edilmeli.

       ATSO seçimlerinde bugüne kadar hep siyaset ağırlığı görüldü. İlk defa Ak Parti hükümeti döneminde bu kurumlara müdahale edilmedi. Edilmeyince bazı gurup ve cemaat bu işe girişti. Neticede mevcut arkadaşımız çeşitli pazarlıklar sonucu akılda olmadığı bir şekilde Başkanlık koltuğuna oturtuldu. Sonuç bu işe bizzat girenler yıprandığı kanaatindeyim, keşke bu işe bulaşmasalardı.

       Bana göre bu işlere Partiler ve Cemaatler müdahil olmamalı. Olursanız sonradan olumsuz hareket ve durumların faturasına da razı olmalısınız. Arkasında durduğunuz insanların yanlışlarının faturası o kurumlara kesilmesi gayet doğaldır. Sonunda da o kurum ve müesseslerin itibarına zarar getirmiş olursunuz. Bence her yer bizim olacak diye bir kural ve kaide yok.

      Daha önce açıklanıp sonra iptal edilen ATSO seçimlerine Ak Parti neden müdahil olup aday çıkartmadığı ile ilgili rahatsızlık duyuyordum. İktidar partisi oda Başkanlıklarına müdahil olup kendileri ile uyum içinde çalışacak kişiyi seçmeliler diye düşünüyordum. Bunu Milletvekillerimizden Sayın Ali Rıza Alaboyun, İlknur İnceöz ve İl Başkanı Fatih Yıldırcı ile bir arada olduğumda dile getirmiştim.

       Sayın Alaboyun, “sivil toplum kuruluşu adaylarına destek olduğumuzda kazanamazsa parti kaybı ile bakılacağı gibi, desteklediğimiz insanlar kazanınca bir yanlış yaparsa faturası yine partimize kesilir. Onun için bu işlere girmemeliyiz, herkes kendi gücü ile seçimi kazansın. Kazananın yanında oluruz, herhangi bir destek ve yardım olacaksa o zaman yaparız” demişti. Bu düşüncesine İnceöz ve Yıldırıcıda katılmıştı. Gerçekten oda seçimleri çok önemli, delegeler kaliteden taviz vermeyin.

        Bu düşüncelerinin ne kadar haklı olduğunu şimdi daha iyi anladım. Onun için herhangi bir siyasi parti ve cemaatler bence bu işe girmemeliler. ATSO’da bir an evvel karar alıp seçim tarihini belirlemeliler. Bu yazımı yazarken ATSO yönetiminin toplantısı daveti aldım. Toplantıda edineceğim intibalarımı da daha sonra yazacağım. Bakalım konu ile ilgili neler anlatılacak.


4.05.2013 00:00:00

Erdogan Kaya

Oda seçimleri çok önemli

Oda seçimleri çok önemli