Aslında bugün Aksaray Belediye Başkanlığı devir teslimini yazacaktım. Ama devir teslim törenini izleyip ondan sonra yazmayı uygun buldum. Ancak Cuma günü yeni görevine başlayacak çiçeği burnunda Belediye Başkanı Sayın Haluk Şahin Yazgı ’ya başarılar diliyorum. Yazımın başlığını aslında hasbihal yerine hesaplaşma olarak yazacaktım, saygım gereği hasbihal olarak değiştirdim. Bu hesaplaşma arkadan değil yüz yüze görüşülerek yapıldı.

     Belediye Başkanı Sayın Nevzat Palta Belediyede çalıştığım dönemde yani bundan 7 yıl önce beni ansızın Mezarlıklar Müdürlüğü görevden alarak pasif bir göreve vererek diskalife etmişti. Bende yapım icabı pasiflik ve yattığın yerden maaş almak benim karakterime uymadığı için en verimli çağımda emekli olmak durumunda kalarak basın işime başladım.

      19 Mart 2014 Cumartesi günü son kez televizyon programına konuk ettiğim Sayın Palta’yı program sonu bırakmayarak kendi elemanlarını dışarı çıkararak baş başa görüşmek istediğimi söyledim. Kapıyı kapatarak baş başa görüşmemde kendisine şu soruyu sordum:

      “ Sayın Başkan 7 yıl oldu ama içimde bir ukde gibi duran bir hususu bizzat sizden duymak istiyorum. Beni Mezarlıklar müdürlüğüne getirdiniz, burada başarılı çalışmalar yaptım. Ervah mezarlığını düzenleyip bir sisteme sokarak morguna varana kadar yapıp hizmete soktum. Ardından Bedir Muhtar Mezarlığı bir bekçi kulübesi içinde mezbelelik halde iken 40 bin liraya mal olacak bir binayı 4 bin liraya mal ederek halkın hizmetine soktum.

      Binanın açılışında Belediye daire müdürlerine beni örnek göstererek Erdoğan Gibi hizmet yapın diye beni örnek göstermiştin. Cenazelere geldiğinizde birimimize uğrar çay içip sohbet ederdik. Ancak Belediyedeki o dönemin alım satım komisyonundaki iki arkadaş bana alımı yapılmamış pirket, tuğla ve kiremit faturaları getirip imzalamamı istediler.

     Bunların ne olduğunu bilmediğim için Bana bu konuda Başkan talimat vermeli diye imzalamadım. Konuyu kendisi hayatta o dönem birimimin bağlı olduğu Başkan yardımcısı Kenan Koç hayatta. Konuyu kendisine ilettiğimde haberinin olmadığını söylemiştir. Bende getirilen bu ödeme faturalarını imzalamayıp geri çevirdim.

      Bu olaydan 15 gün sonra düğmeye basıldı, geçici görevle Sosyal Dayanışma Vakfında çalıştığımda matbaası bile olmayan bir meslektaşım Vali Kadir Çalışıcı döneminde matbu evrak basımı adı altında oradan nemalanırken bunu görüp Vali Yardımcısı Bayram Beyi uyarmam sonucu arkadaşın buradan neması kesilmişti. Bu arkadaş o gündür bu gündür şahsımla ilgili durmadan dedikodu ürettiğini biliyorum. Bu arkadaşta devreye sokuldu ve hakkımda olumsuz dedikodu üretildiğini sonradan öğrendim.

      Bir cumartesi katıldığınız cenaze sonrası beraber oturup çay içip sohbet etmiştik. Ne oldu da pazartesi günü beni görevden aldınız ve adımı mezar hırsızına çıkardınız? Allaha şükür bugüne kadar bilerek ağzımdan haram lokma geçmedi. Bizde bir gün o mezarlığa gireceğiz, hafız bir insan nasıl burada hainlik yapar? Neden benimle ilgili bir şikâyet ve olumsuzluk vardı da beni çağırıp dinlemedin. Ya da yolsuzluk ve hırsızlık yaptı isem neden hakkımda hukuki işlem yapmadın? Yoksa beni diğer daire müdürlerine örnek olarak başarılı idareci gösterirken neden görevden aldınız bunu öğrenmek istiyorum. Peygamberimiz bir münadi size birisi bir haber getirdiğinde araştırıp sorun, gerekirse yüzleştirin diyor. Neden bunu yapmadın ve bana usulsüz evrak imzalatmak isteyen arkadaşlar hakkında işlem yapmadınız? Üstelik birini Belediyede üst makam sahibi yaptınız. Buna rağmen partime bağlılıktan dolayı size küsüp aleyhinizde yazı yazıp eleştirmedim” dedim.

     Sessiz ve sakin bir halde beni dinleyen Başkan önce geçmişi karıştırmayalım dedi. Ama ben benim neden görevden alındığımı öğrenmek istediğimde ısrar etmem üzerine:

     “ bazı arkadaşları ve Başkan yardımcılarını da görevden aldım, bu bir görev değişikliğidir. Senin hakkında en ufak bir söz söylemedim, bunu meclis üyeleri de biliyor. Seninle ilgili olumsuz sözleri bahsettiğin kişiler çıkardılar. Allah şahit hakkında ben en ufak bir olumsuz söz söylemedim. Evet, haklısın benim burada tek yanlış ve eksiğim seninle bire bir konuşmamam. Belki o zaman bazı şeylerin farkına varmadan alel acele yaptığımız bir yanlıştı” dedi.

    Bunun dışında bazı konuları da yüzleşme imkânı buldum. Belediyede görev yaptığım esnada zaman zaman uğradığım iki haksızlık vardı o dönemin Başkanlarından Memiş Akın ve Ahmet Er Benden helallik istemişlerdir. Her ne kadar helallik istense de çamur at izi kalsın babından yapılan yanlışın ömür boyu yarası tedavi olmuyor. Bu konularda onlara hakkımı helal etmediğim gibi Sayın Palta ve hakkımda dedikodu çıkaranların hepsine hakkımı helal etmiyorum. Aradan 7 yıl geçse de bir hesaplaşma yaptığım içinde çok mutluyum. Dürüstlüğün lafı değil kendisi yaşanmalı, dürüstlük lafla olsa idi ne kadar hırsız varsa bir numaralı dürüst olurdu. Bunları da buradan yazarsam bazı kişiler sokağa çıkamaz.