Muhteşem yüzyıl adlı; Kanuni dönemini anlatan televizyon dizisi ilk yayınlandığında olmadık tepkileri gördü. Daha sonra bölümleri yayınlandıkça Ülkenin en çok izlenen televizyon dizisi haline geldi.

İşin içerisine biraz da magazin koydunuz mu değme keyfine. Tabi bu dizide Kanuninin beş vakit namazını kıldığı sahne her bölümde gösterilseydi kimse kıvırmasın sürekli izlenmezdi.

Bizler ve tarihçiler; her ne kadar dizinin içeriğini eleştirsek de yapımcıların bize sunduklarını izledik. Ben de şahsen bu diziyi düzenli izleyenlerindenim. Biz toplum olarak tarihimizi okumadığımız için bu tür dizileri izleyerek tarih öğrenmeyi bir kolaycılık olarak her zaman benimsedik. Bu dizide birçok doğrular ve yanlışlar elbette olabilir. Ben bir izleyici olarak kendimce tespit ettiğim yanlışları; daha doğrusu benim dünya anlayışıma ters gelen yönlerini sizlerle paylaşmak isterim.

Şöyle ki;

*Dinimiz; kim olursan ol meşru savaş halleri dışında; insan canına kıyma yetkisi vermemiştir. Şehzade Mustafa öldürülmek yerine etkisiz hale getirilebilinirdi. Bunun bin türlü yolları vardı,

*Devlet işleriyle aile hayatı hep iç içe girmiş; kimin eli kimin cebinde belli değil. Ceplerinde zehirle geziyorlar,

*Sultanların hepsi hediyelik ve seçme yabancılar. Bu yosmalarla evlenmişler, sayısız şehzade peydahlamışlar ve bunlar da analarıyla birlikte saltanat yarışına girmişler,

*Halk; kul yapılmış ve hep kul gibi görülmüş. Mısır firavunları gibi padişahlar da kendilerini insanüstü görerek halkına hep kullarım diye hitap etmişler. Halk da bunları adeta tanrılaştırmış,

*Her kızdıkları insana “Alırım kelleni” Diye tehdit etmişler ve acımasızca da kelle almışlardır,

*Cariyeler karınlarındaki bebekle denize atılarak yok edilmiş. Alın size pratik ve aptalca  bir korunma yöntemi,

*Saltanat uğruna cariyelerinin de gazına gelerek kardeş kardeşi katledebiliyor. Hatta geride kalan erkek çocuklarının tamamı; yaşına başına bakılmaksızın öldürülüyor,

*İstek dışı hamile kalan cariyeler karnındaki bebeğiyle birlikte ya boğduruluyor ya da denize atılıyor,

*Rüşvetçi paşalar her türlü yolsuzluğu ve pisliği padişahtan aldıkları yetki ve güçle; olmadık ahlaksızlıkları yapabiliyorlar. Rüşvetin adını hediye koymuşlar.

 

Sonucu ne olursa olsun bu dizi bize tarihimiz hatırlattı. Keşke tarihimizin her dönemi sağlam ve doğru arşivlere dayanılarak bize böyle diziler halinde sunulmuş olsa çok iyi olur. En azından bu dizide olduğu gibi doğruları ve yanlışları değerlendirme olanağı buluruz.


4.07.2014 00:00:00

Doç.Dr.İbrahim Baykan

Muhteşem Yüzyılın Ardından

Muhteşem Yüzyılın Ardından