Medeniyet veya uygarlık, bir ülke ve toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, inanç, düşünce, sanat, bilim ve teknolojinin tamamını ifade eder diye açıklanmaktadır. Milli duygu ve terbiye, medeniyetin içindeki geleneklerden oluşmaktadır.

 

Gençlerde milli duygu ne oranda diye bir araştırma yapılsa kesinlikle Türkiye sınıfta kalır. Çocuklar da araştırmaya gerek yok çünkü onlara milli duygudan zaten bahseden yok. Gelecek bundan daha kötü olacak, ülke insanı gruplaşmış insanlar kendi grubuna göre terbiyeden bahsediyor.

 

Çocuklara, okullarda ve ailede eski ve yeni medeniyetin CANSIZ gelenekleri öğretiliyor. BU çocuklar CANLI milli kültürden yoksun kalır ve milli kültüre adapte olamaz. Dolaysıyla her grup kendine göre milli kültür ihdas eder ki buradan da milli duygu hâsıl olmaz. Türkiye’de olduğu gibi, kargaşa ve karmaşayı kimse çözemez, bir millette içten böyle çürütülür

 

 Maddi ve manevi varlıklarına sahip çıkan ülkelerde, medeniyetin içerisinde yer alan gelenekler öğretimi, anaokullarında başlatılarak, ilk, orta ve lise tahsilinde de devam ettirilerek geliştirilmekte ve nihayet liseyi bitiren gence, ait olduğu medeniyet ve milli terbiye öğretilirse, milli fert olabilmektedir.  

Anaokulundan, liseyi bitirinceye kadar öğretilen gelenekler, CANSIZ MI CANLI MI? Şayet bu bilgiler CANSIZ ise o çocuk, o genç hayatı boyunca, milli kültürden yoksun kalacağından asla milli fert olamayacaktır.  

 Dolaysıyla milletinin, devletinin ve diğer milletlerin gerçeklerine uyum sağlayamayacağı için devamlı kopyacı veya biat edici olacak ve tabi olarakta bir taraf diğer tarafı beğenmeyerek milli birliği devamlı bozacaklardır.

Ülkemizde adı milli eğitim olan bakanlığın müfredatında, milli terbiye aceba hiç geçiyor mu, bizim bildiğimiz kadarıyla geçmiyır, bakanlığımızın da böyle bir derdinin olduğunu sanmıyoruz.

Çünkü cansız gelenekler, çocuğun ve gencin ruhunda gelişmesini tamamlayıp kalıcı hal alamaz. Cansız gelenekler; ruhlarda, bağlılık ve heyecan uyandırmayan uygulamadan kalkmış geleneklerdir. Cansız geleneğe en önemli örnek CEZAYİRDİR.

Cezayir, 1516-1830 yılına kadar Osmanlı hâkimiyeti altında 214 yıl yaşayan bir eyalettir. Yer, yer TRT radyolarımızda da Cezayir ve Yemen türküsü söylenir.

                                  Cezayir’in yüksek olur evleri,                                          Çelenleri mermer taşlı Cezayir,                                   

                                  İçindedir ağaları beyleri,                                                    Gözelleri hilal kaşlı Cezayir.’’

                                  Türkçe bilmez de Arapçadır dilleri,

                                            ‘’ Burası Yemen’dir, giden gelmiyor acep nedendir.’’

  Cezayir ve Yemen, türküleri söylenirken çocuklarımızın ve gençlerimizin milli duyguları uyanıyor,

Merak edip bu türkülerin ve benzerlerinin hikâyelerini takip ederek inceliyorlar mı? Sanmıyorum.

Ruhlarda, bağlılık ve heyecan uyandırmayan medeniyet içerisinde yer alan cansız geleneklere bağlı kalanlar, yaşanan güne gelemeyenler, çocuk, genç, yaşlı kim olursa olsun vede hangi makamda olursa olsun geride kaldıklarından milli duygularda birleşerek kaderde, kıvançta, tasada bir olamazlar. Bu gün Türkiye’yi yönetenlerin durumlarıda bu değil mi?

Bir milletin fertleri arasında sağlam bir bağ, ortak bir ruh meydana getiren her türlü adet, alışkanlık, davranış biçimi ve kültürel değerler, örf, anane, vicdan, merhamet ve adalet duyguları gelişmediği sürece iç kavga hiç bitmez. İç kavgayı bitirmeyen milletler, dışa karşıda istediği başarıyı asla elde edemez.

Çocuklarımızın ve gençlerimizin başına gelecek en kötü şey onların birileri tarafından kullanılmalarıdır. Bizim gençliğimiz insafsızca kullanıldı. Şu anda da kullanıldığı inancındayım. Özellikle gençlik söğüt dalı gibi her gelene ve gidene eğilmemelidir. Hedefi ne ise onun arkasından gitmekten asla vazgeçmemelidir.                                         

                              Hayrola, muvaffak ola, muzaffer ola.

 

 


23.12.2019 10:30:00

Rasim Gül

Medeniyet ve Milli Terbiye